Deserved перевод на турецкий
3,718 параллельный перевод
I deserved it
Bunu hak ettim.
I'm sure he deserved to bleed.
Onun hak eminim kanamaya.
All the same, he deserved a funeral with respect for all of his service.
Kısacası onca yıl hizmetine karşılık, daha iyi bir cenazeyi hak etmişti.
I know I have not deserved, I understand that.
Bunu kesinlikle hak etmediğimin farkındayım.
I thought you deserved to know.
Bilmeye hakkın var diye düşündüm.
I deserved it. I earned it.
Bunu hak ediyordum.
- But you got an "A." - I deserved an "F." The paper was supposed to be about Matty, but it- - it was about someone else.
Çünkü gerçek bu, ama anlamak için bana bir şans tanımalısın.
And as far as I'm concerned, she already got what she deserved.
Bana kalırsa hak ettiğini fazlasıyla buldu.
I deserved it.
Bunu hak etmiştim.
Maddie deserved better, and so did Rayna!
Maddie daha iyisini hak ediyordu. Rayna da öyle!
Rayna deserved a thousand times better than you!
Rayna senden bin kat iyisini hak ediyordu!
- No idea. I'm sure he deserved it.
Ama eminim hak etmiştir.
I wanted to win it because I deserved it.
Kazanmak istedim çünkü haketmiştim,... arkamda insanların inançları vardı.
Clint Dundee got what he deserved.
Clint Dundee başına geleni hak etti.
Yeah, I deserved that one.
Bunu hak ettim.
No one has ever deserved it more than you.
Kimse bunu senden daha fazla hak etmiyor.
After everything that he has sacrificed for you, don't you think he deserved the truth?
Senin için feda ettiği onca şeyden sonra gerçeği hak ettiğini düşünmüyor musun?
I had to see whether or not he deserved to live.
Yaşamayı hak ediyor mu, etmiyor mu görmem gerekiyordu.
He may have deserved it... but I'll hold no truck with it here.
Bunu hak etmiş olabilir. Ama ilgin var mı yok mu diye sormayacağım.
- Skank got what she deserved! - Hey, just stay back!
- Şıllık hak ettiği sonu gördü.
If you're here to tell us that piece of gutter scum, Flynn, got at he deserved...
Eğer buraya şerefsiz Flynn'in hak ettiğini aldığını söylemeye geldiyseniz...
He'd get out, and I'd make sure he got the justice that he deserved.
O hapisten çıkardı, ben de adaletin yerini bulmasını sağlardım.
She deserved someone who would take care of her.
- Ona göz kulak olacak birini hak ediyor.
He just said that she deserved better.
Sadece daha iyisini hakettiğini söyledi.
And I'm not saying this is anything other than extremely unfortunate, but I thought you deserved to know.
Bunun da büyük talihsizlik olduğundan başka bir şey demiyorum ama bilmeyi hak ettiğini düşündüm.
"Here, the harshest punishment is not only warranted, but richly deserved."
"Bu davada, en ağır ceza yalnızca gerek görülmemiş, ayrıca bolca hak edilmiştir."
They deserved it.
Hak ettiler ama.
He got what he deserved.
Hak ettiğini buldu.
I deserved that.
Bunu hak ettim.
Did Amanda get what she deserved?
Amanda başına geleni hak etmiş miydi?
He deserved it.
- Adam hak etmiş ya.
I just thought she deserved a moment.
Sadece kadraja girmeyi hakediyor diye düşündüm.
He deserved punishment.
Cezayı hak etmişti.
He deserved prison.
Hapse girmeyi hak etmişti.
I think Paige just thought she at least deserved a piece of cake.
En azından bir pasta dilimi hak ettiğini düşünmüştür.
He deserved it.
Hak etmişti. - Ama onu tutmalıyız!
Which you clearly deserved.
- Belli ki bunu hak etmişsin.
After the way she hurt me, she deserved it.
Beni o kadar incittikten sonra bunu hak ettiğini düşünmüştüm.
It deserved me.
- Beni hak etti.
That what he did deserved interrupting your date?
Yaptığı şeyin randevunuzu engelleyip engellemeyeceğini mi
She deserved it.
Hakkıyla kazandı.
- Ho! He probably deserved it.
Muhtemelen haketmiştir.
She deserved it, okay?
Haketti yani, anlatabiliyor muyum?
Because Mikey got what it deserved.
Çünkü Mikey başına gelenleri hak ediyordu.
'Dr Holly Dunsworth decided that the female pelvis'deserved a closer examination.'
Dr. Holly Dunsworth kadınların leğen kemiklerinin daha yakından incelenmeyi hak ettiğine karar vermiş.
He deserved what happened.
Eh, başına geleni hak etti.
I think I was far more gracious than they deserved.
Sanırım hak ettiklerinden çok daha merhametliyim.
I didn't do it because you deserved it.
Hakettiğin için gelmedim.
He deserved to be fired.
Kovulmayı hak etti.
I thought it deserved a courtesy call.
Nezaket ziyaretini hak ettiğini düşünmüştüm.
I deserved that. - But if we could just...
- Ama konuşursak...