Designer перевод на турецкий
1,922 параллельный перевод
Yeah, well, a girl like you should be on the arm of a designer on day and yachting around the Maldives the next not making up and breaking up with the same high-school boy and feuding with your frenemy.
Evet, senin gibi bir kızın bir gün kostümlü bir baloda bir tasarımcının kollarında ertesi gün, Maldiv adalarında yat turunda olmalı. Okulundaki bir çocukla bir ayrılıp bir barışmak ve sürekli kavga etmek olmamalı.
In the last 20 minutes, I've been hit on by two Bronfmans and a gay designer. It was so worth it.
Son 20 dakika içinde iki tane Bronfman ve bir de eşcinsel tasarımcı asıldı bana.
I'm not a costume designer.
Kostüm tasarımcısı değilim.
" Hot clothing designer tracks down attacker and exacts revenge.
"Ateşli moda tasarımcısı, saldırganın izini buldu ve intikamını aldı."
He said " hot clothing designer tracks down attacker.
"Ateşli moda tasarımcısı, saldırganın izini buldu." dedi.
He's a graphic designer for an ad agency.
Bir ajansta grafik tasarımcısı olarak çalışıyor.
I heard he got even straighter with a designer resort.
Büyük bir hotel projesi tasarlattığınıda duydum.
He was a weapons designer for the Pentagon.
Pentagon için silah tasarımcılığı yapıyor.
Are you a designer?
Dekoratör falan mısın?
He wants to be a set designer.
Bir set tasarımcısı olmak istiyor.
Unfortunately, about a week ago, he took an overdose of designer drugs at The Viper Room.
Maalesef bir hafta kadar önce Viper Room adlı gece klübünde aşırı dozda uyuşturucu aldı.
Yeah, not exactly your latest designer drug, is it?
Evet, en son teknoloji ilaçlarınızdan değil.
"...'Is not a designer Ralph and Calvin have worked years and years
Tasarımcı bile değil, Ralph ve Calvin ise yıllardır çalışıyor.
I am struggling as a designer, I want the best for my company and my clothes but I really am ashamed of it'
Ben sadece kendini kabul ettirme çabasında olan bir tasarımcıydım ve şirketim ve markam için en iyisini istiyordum ama sonrasında gerçekten utanç duydum.
I used to lie, tell the teachers of the children was a designer do not mind a word on advertising
Çocuklarımın öğretmenlerine tasarımcıyım diye yalan söylerdim eklamcılıktan hiç bahsetmezdim.
- I can't. That's, that's designer.
- Olmaz, özel tasarım bu.
I should give you the number of my designer.
Size dekoratörümün numarasını vereyim.
However, I am equally certain that he is interested in getting into my designer knickers... once Maisy's started sixth form.
- Öyle mi? - Bununla beraber, bir o kadar eminim ki Maisy bitirme sınavlarına başladığında benim özel tasarım külotumun içine gömülmekle ilgileniyor.
It's the biggest sale of the year, designer gowns at slashed prices.
Tasarımcılardan indirimli gelinlikler, yılın en büyük satışı,
If she was gonna buy a designer knockoff...
Bir tasarımın imitasyonunu alacak olsaydı...
Uh, yeah, actually, I have the designer right here with me.
Ah, evet, aslında, tasarımcısı da benimle birlikte burada.
Brooke, you're a good peon, a cool designer, and a kick-ass mom, but......
Brooke, çok iyi birisin, süper bir modacısın ve çok sıkı bir annesin ama...
There must, therefore, be a designer.
Öyleyse bir tasarımcı olmalı.
And the only designer of the human eye could be God.
Ve insan gözünün tasarımcısı yalnızca Tanrı olabilir. "
So the structure of the human eye does not demand the assistance of a supernatural designer.
Öyleyse insan gözünün yapısının doğa üstü bir tasarımcının yardımına ihtiyacı yok.
Jan Di, consider this kind of designer clothing as an inheritance.
Jan Di, bu tür bir kıyafeti sana miras kalmış bir şey gibi düşün.
Jan Di, consider this kind of designer clothing as an inheritance.
Jan di, bu tür bir kıyafeti sana miras kalmış gibi düşün.
That's one designer label you'd want to avoid.
O zaman o markadan kaçınmalısın.
I've seen them skulking around on streets corners with their designer fingerless gloves and their surprisingly well-fed dogs.
Ben gerçekçiyim. Onları cadde köşelerinde sinsi sinsi dolaşırken görüyorum hem de modaya uygun parmaksız eldivenleri ve şaşırtıcı şekilde besili köpekleriyle.
Having sex with women while they're wearing designer shoes?
Kadınlarla onlar tasarımcı ayakkabıları giyerken seks yapmak mı?
And so... they give you designer clothes, and you give them... the pleasure of my company.
Peki onlar sana bu elbiseleri veriyor, sen de karşılığında.. Benimle arkadaşlık etme hazzını veriyorum.
Now I'm hanging out with a gun designer named Jonathan Carver... collecting numbers for a voice key.
Adı Jonathan Carver olan, bir silah tasarımcısına takılıyorum. Ses anahtarı için sayı toplamam gerekiyor.
Designer suites.
Yaratıcı suitler.
You sound pretty confident for a guy hiding in a jungle with a pair of designer slacks.
Bol bir pantolonla çalılıkta gizlenmiş bir adama göre kendine fazla güveniyorsun.
I can get you the same exact discount on the new designer collection.
Hatta sana bir sır vereyim. Sana aynı indirimi yeni sezon tasarımlarında da yaptırabilirim.
Who's your interior designer? Sanjay Gupta?
İç tasarımcınız kim, Sanjay Gupta mı?
They arrive, their poor little bodies wracked by the best designer drugs trust funds can buy.
Buraya zavallı vücutları güven fonlarının alabileceği en iyi uyuşturucularla mahvolmuş halde geliyorlar. Yüreğiniz cız eder.
Am I the only one who thought she had real talent as a bag designer?
Gerçekten çok yetenekli bir canta tasarımcısı olduğunu düşünen tek ben miyim?
A promiscuous fashion designer.
Önüne gelenle yatan bir moda tasarımcısı için.
And I think it's so great that you make designer clothes for plus-sized girls.
Ve şişman insanlar için elbise tasarlaman da gerçekten çok güzel.
Why do you have a knockoff designer wallet?
Neden fiyakalı marka bir cüzdanın var?
- What, designer? - One of a kind.
- Tasarımcı markası mı?
EVEN HER CLOTHING DESIGNER SEEMED MORE INTERESTED IN HIS SHOW THAN IN HER MURDER.
Hatta tasarımcısı, kızın ölümünden çok şirketini ve kariyerini daha çok düşünüyor.
Who puts cheesy snacks and chocolate in a designer bag?
Nasıl bir insan özel dizaynlı bir çantaya peynirli cips doldurur?
I don't know what the hell I'm doing up here flapping my gums when we have the designer in the house.
Aramızda tasarımcımız varken burada çiklet çiğneyip ne bok yediğimi bilmiyorum.
And my illusions designer, frank brunner.
Ve illüzyon tasarımcım, Frank Brunner.
Dr. Deacon and my co-designer, Kim Yamazaki.
Dr. Deacon ve ortak tasarımcı Kim Yamazaki.
Yeah, apparently this is a new designer drug moving down the coast.
Görünüşe göre bu, uyuşturucu kaçırmak için yeni bir yöntem.
She seeks out Daedalus, the designer of the labyrinth and begs him to explain how to escape it.
Labirentin tasarımcısı Daedalus'u bulur ve kaçış yolunu söylemesi için yalvarır.
The two techs were making designer fentanyl in the hospital lab.
İki teknisyen, hastane laboratuarında bir şekilde fentanil üretiyorlarmış.
The production designer didn't do her job properly.
- Ne oldu?