Dissonance перевод на турецкий
59 параллельный перевод
I think Brubeck and Desmond have gone as far with dissonance as I care to go.
Katılıyorum. Brubeck ve Desmond akortsuzluğu gereğinden fazla kullanıyor.
It is screeching, pounding dissonance.
uyumsuzsuz çığlıklar, baslar.
Synaptic dissonance.
Sinaptik uyumsuzluk.
Now a lot of these company names and product names are influenced by marketing and advertising people and this next thing is about advertising and by the way if you should have any cognitive dissonance about the fact that I do commercials for 10-10-2-20 and still attack advertising up here well you're just going to have to figure that shit out on your own okay?
Şimdi, birçok şirket ismi ve ürün isimleri pazarlamadan ve reklamcılardan etkilenmiş durumda ve bu sıradaki, reklamcılık hakkında ve bu arada ola ki bilinmeyen numaralara çektiğim reklamdan sonra dahi, buradan reklamlara saldırmamla ilgili kavramsal bir bozukluk yaşıyorsanız pekala bu boku kendi başınıza çözmek zorunda kalacaksınız, tamam mı?
My shrink says it was a classic case of cognitive dissonance.
Psikologum bunun klasik bir idrak uyumsuzluğu olduğunu söylüyor.
It senses brainwave patterns, and is * extremely * sensitive to cognitive dissonance.
Beyin dalgası şablonlarını algılar, ve bilişsel uyumsuzluğa "aşırı" hassastır.
This is dissonance.
Burada bir uyumsuzluk var.
A dissonance made even more interesting by these- - her fitness reports.
Bunlar, bu uyumsuzluğu daha da ilginç kılıyor. Sağlık raporları.
- I know how your country treats dissonance.
- Ülkenizin, karşıt görüşlü olan kişilere nasıl politik muamelede bulunduğunu çok iyi biliyorum.
Is the contradictions within and around us really a form of dissonance, or just another word for "accord" in a language we are yet to discover.
Çelişkiler hayatımızı saran "uyum" suzlukların bir çeşidi midir yoksa dilde karşılığı olan "ahenk" kelimesini henüz keşfedemediğimizden midir?
Iím afraid to say that I think that cognitive dissonance is probably necessary for everyday survival.
Korkarım ; ben bilişsel uyumsuzluğun günlük yaşam için belki de gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum. Herkes biraz olsun yapıyor.
Uh, I'd love to talk to you about your paper about Infinite Series Cognitive Dissonance
- Elbette. Anlamsal Atığa Yol Açan Sonsuz Bilişsel Uyumsuzluk hakkındaki tezin üzerine konuşmak isterim.
We get another note which sounds harmonious next to the first two, but take a length of string which is not in a whole-number ratio and all we get is dissonance. According to legend, Pythagoras was so excited by this discovery that he concluded the whole universe was built from numbers.
5'e 5'lik, 25 çukurlu bir kareyi ele alırsanız ve 5'li sıralardan birini çıkarıp alt kısma eklerseniz 6'ya 4'lük bir alan ve fazladan 1 çukur elde ederiz.
I can't... that's a dissonance in my head.
Ben yapamam... bu kafamı karıştırıyor.
You can re-cluster the inhibitors to offset the dissonance.
Uyumsuzluğu dengelemek için inhibitörleri yeniden bir araya toplayabilirsin.
We can't afford any kind of dissonance among our people.
Halkımız arasındaki herhangi bir karmaşaya müsaade edemeyiz.
We can't afford any kind of dissonance among our people.
Halkımızın arasında herhangi bir uyumsuzluğa göz yumamayız.
Because now the whole cognitive dissonance of the experience has to catch up.
Çünkü deneyimin bilişsel uyumsuzluğu da bu fikri yakalamaya çalışıyordu.
A cognitive dissonance.
Bu kavramsal uyumsuzluk.
It's called cognitive dissonance.
Buna bilişsel uyumsuzluk denir.
It's an example of Bagwell's advance cognitive dissonance.
Bagwell'in ileri bilişsel uyumsuzluğunun bir örneği.
That is the Theory of Cognitive Dissonance,
Buna Bilişsel Uyumsuzluk Teorisi denir.
You are setting aside egoism to resolve a source of dissonance.
Uyumsuzluğu yok etmek için egonuzu bir kenara atıyorsunuz.
Increase in vocal volume, indicating emotional dissonance.
Sesteki artış duygusal uyumsuzluğa işarettir.
Harmony and dissonance, tension and resolution- - all can be described by the mathematical ratios between tones.
Harmoni ve ahenksizlik, gerilim ve çözülme tüm bunlar tonlar arasındaki matematiksel oranla tanımlanabilir.
Okay, then maybe it's cognitive dissonance. What?
- Tamam, belki de bilişsel bir bozukluğu vardır?
Within one unifying note, it's almost paradoxical conversions of consonance and dissonance.
Bir birleştirici nota neredeyse ahenk ve uyumsuzluğun mantık dışı dönüşümlerini oluşturuyordu.
Let's just say it's been a night of extreme cognitive dissonance.
Aşırı derecede kavramsal uyumsuzluklarla dolu bir geceydi diyelim.
The brooding progressions, the unresolved dissonance, the relentless tumult...
Düşünceli akışı, çözülmemiş uyumsuzluk son bulmayan kargaşa.
- You're talking about cognitive dissonance.
Bilişsel uyumsuzluktan söz ediyorsun.
But that assumes that I see dissonance and not cognizance.
Ama bu bilinç yerine uyumsuzluk gördüğümü ifade eder.
The dissonance might foster a change in your mind.
Uyumsuzluk zihninde değişikliklere neden olabilir.
Because of a cognitive dissonance as in like, - a body dysmorphic disorder.
Bunda da olduğu gibi, kavramsal uyumsuzluktan ve beden algı bozukluğundan.
Denial, cognitive dissonance adaptive traits in our family. We'd all go fucking crazy otherwise... Oh!
İnkar, bilişsel uyumsuzluk ailemizdeki uyum izleri.
Happy suffers from hostility and anger dissonance syndrome.
Happy'de saldırganlık ve hiddetli uyumsuzluk sendromu vardır.
[Both laugh] - Sounds like dissonance.
- Kulağa mantıksız geliyor.
There's what people say they want in a mate and what they actually click on... dissonance.
İnsanların beğendiklerini söyledikleri tipler ve gerçekten takıldıkları tipler.... Mantıksız.
Perhaps it's not all chaos and dissonance.
Hepsi keşmekeş ve uyumsuz olmayabilir.
It's what we're calling mnemonic dissonance.
Belletici tenafür dediğimiz şey bu.
Cognitive dissonance.
Zihinsel uyumsuzluk.
Identity dissonance would not be an issue if we'd got rid of the old anatomy, as I'd recommended.
Eğer belirttiğim gibi eski anatomiden kurtulmak istiyorsak... Kimlik uyumsuzluğunun bir sorun olmaması lazımdı.
It's called, "cognitive dissonance." She doesn't know what to make of it.
Buna "zihinsel uyumsuzluk" deniyor. Ne anlam vereceğini bilmeyecek.
And then he... he just scanned the quad and the darkness that went over his face... The edge, the worry, the dissonance, was shocking to me.
Sonra bahçeyi gözleriyle taradı ve yüzüne yayılan karanlık şiddet, hüzün, ahenksizlik beni şoke etti.
- Cognitive dissonance.
- Zihinsel uyumsuzluk.
Weakness leads to dissonance, which can quickly turn to revolt.
Zayıflık, uyumsuzluğa sebep olur. Bu da her an isyana dönüşebilir.
A simple cognitive dissonance.
Basit bir bilişsel uyumsuzluk.
The cognitive dissonance must be overwhelming.
Kavramsal uyuşmazlık çok zor olmalı.
Simple cognitive dissonance.
Basit bir bilişsel uyumsuzluk.
Aural dissonance.
- Şimdi oluyor mu?
You mean tolerating cognitive dissonance?
- Hayır, onu uygulamayı.
Dissonance.
Ahenksizlik.