Do the best you can перевод на турецкий
1,091 параллельный перевод
Do the best you can in the time.
Kalan zamanınızla en iyisini yapmaya çalışın.
Just do the best you can, sweetheart.
Elinden geleni yap, tatlım.
Do the best you can?
Elinizden gelenin en iyisini yapacağınız mı?
You do the best you can with what you got.
Elinde olanla en iyisini yap.
Oh, honey, you do the best you can.
Sen elinden geleni yapıyorsun hayatım.
Just do the best you can.
Yapabileceğinin en iyisini yap.
- Just do the best you can.
- Elinizden geleni yapın.
Do the best you can with it.
Elinden geleni yap işte.
Do the best you can, and let's hope we don't have to put your new database to a test.
Elinden geleni yap. Umut edelim de yeni veri tabanını kullanmak zorunda kalmayalım.
No, the very best thing that you can do is go to work.
Yo, yapacağın en iyi şey işe gitmek.
The best thing you can do now is to persuade him to surrender.
Şimdi yapabileceğin en iyi şey onu teslim olmaya ikna etmen.
I can give you a break. That's the best I can do.
Ama sanırım bugün size bir iskonto yapabilirim.
I'm standin'there with my pants down and my crotch out for the world to see and three guys are stickin'it to me and other guys are yelling and clapping and you're standing there telling me that that's the best you can do.
Orada külotum inmiş duruyordum ve kıçımı bütün dünyaya gösteriyordum bu üç adam aletini içime sokuyordu, diğerleriyse bağırıp alkışlıyordu ve sen bana bütün yapabileceğinin bu olduğunu söylüyorsun.
If that's the best you can do, then your best sucks.
Bütün yapabileceğin buysa bir şeye yaramaz.
WHATEVER YOU DO, YOU NEED TO GET THE BEST EDUCATION YOU CAN GET. THAT'S WHAT FATHER SAYS.
Ne yaparsan yap ama iyi bir eğitim almak zorundasın.
You get fast promotions, but the best you can do is be a non-com.
Çabuk terfi edersin, fakat yapabileceğin en iyi şey boyun eğmektir.
Is that the best you can do? !
Yapabildiğinin en iyisi bu mu?
We're all sorry, but the best thing you can do now, son, is to put it to bed and give it our best shot tomorrow, huh?
Hepimiz üzgünüz, ama şu an yapabileceğin en iyi şey, evlat, gidip yamak ve yarın bize en iyi şutunu vermek?
Now, look, Jim, if that's the best you can do for a lifetime friend someone who never told the police what your catch of the day really is then you can take my insurance and stuff it.
Bak Jim, kadim bir dosta ancak bu kadarını yapabiliyorsan o dost ki senin günlük avının nereden geldiğini polise bir gün olsun söylememiş, o zaman benim sigortamı al ve ne halin varsa gör derim.
All your degrees and that's the best you can do?
Bütün diplomalarınıza rağmen anca bunlarımı yapabiliyorsunuz?
Is that the best you can do?
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
Leland, the best thing that you can do is follow doctor's orders. Go home. You need your rest.
Leland, yapabileceğin tek şey doktorun sözünü dinlemektir.
Leland, the best thing that you can do... is follow the doctor's orders.
Leland, yapabileceğin tek şey doktorun sözünü dinlemektir. Dinlenmen gerek.
I think the best thing to do is to put her where no one can find her, like you did last time.
Sanırım yapılacak en iyi şey onu hiç kimsenin bulamayacağı bir yere yerleştirmek. Tıpkı son kez yaptığın gibi.
Is that the best you can do?
Ancak bu kadarı mı elinden geldi?
Four years in a town like Los Angeles and a peanut-selling job's the best you can do?
Los Angeles gibi bir yerde dört yıldır yaşıyorsun... ve yapabileceğinin en iyisi fıstık satma işi mi?
- That's the best you can do?
- Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
If you see fit to let me move forward I promise you, I will do the best I can.
Şayet ilerlememi uygun görürseniz elimden gelenin en iyisi yapacağıma söz veriyorum.
Wait a minute. This is the best you can do?
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
Come on, Al, is that the best you can do?
Haydi ama, Al. Elinden gelenin hepsi bu mu?
Well, we'll do the best we can for you.
Öyleyse sizin için elimizden geleni yapacağız.
I'm afraid the best we can do for you is gonna be... It's gonna be $ 750.
Korkarım sizin için yapabileceğimiz en iyi şey 750 dolar olacaktır.
These are the best I can do. What do you want from me?
Bulabildiğimin en iyisi bu.
This is the best I can do for you.
Senin için yapabileceğim tek şey şu.
Is this the best you can do!
En iyi atışın bu mu!
That's the best thing you can do for David now.
David için yapabileceğin en iyi şey bu.
The best thing you can do for him is to keep out of it.
Onun için yapabileceğin en iyi şey onu bu işin dışında tutmak.
That the best you can do?
Yapabildiğinin en iyisi bu mu?
People say when you can't have what you want, the best you can do is not to forget.
Derler ki istediğin bir şeyi elde edemediğinde yapabileceğin en iyi şey onu unutmamaktır.
You can all go home if you want to, that's the best thing to do, I think.
İsterseniz hepiniz evlerinize gidebilirsiniz, sanırım bu yapılabilecek en iyi şey.
Is that the best you can do?
Tüm yapabileceğin bu mu?
- Is that the best you can do?
- Bu kadar kişi mi toplayabildin?
The best thing you can do for me is just have the grandest time in the world... and come home rested, please?
Benim için yapabileceğin en iyi şey dünya üzerindeki en iyi zamanı geçirmen... ve eve dinlenmiş gelmendir, lütfen?
You know as well as I do that a bed is the best friend a girl like Dawn can have.
Sende en az benim kadar Dawn gibi bir kızın en iyi arkadaşının yatak olacağını.. .. biliyorsun.
find something you love, then do it the best you can.
sevdiğin bir şey bul, ve elinden geleni yap.
The one thing I've learned about humanoids is that in extreme situations even the best of you can do terrible things.
İnsansılar hakkında öğrendiğim bir şey varsa sıradışı durumlarda en iyileriniz bile korkunç şeyler yapabiliyor.
Is this the best you can do?
- Elinden gelen bu mu?
Is that the best you can do?
Elinden gelenin en iyisi bu mu?
Is that the best you can do?
Yapabildiğin bu mu?
It's the best thing you can do right now.
Şu anda yapabileceğin en iyi şey bu.
Is that the best you can do?
"Çalışacağım"? yapabileceğinin en iyisi bu mu?