Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Do you know me

Do you know me перевод на турецкий

7,627 параллельный перевод
Do you know me?
Beni tanıyor musun?
- Do you know me?
- Tanıyor musun?
You know, I can be as obsessive and stubborn as the next billionaire, but I do know the value of somebody calling me on it, telling me when the emperor has no clothes.
Ben de herhangi bir milyarder kadar takıntılı ve inatçı olabilirim ama biri beni uyardığında bunun değerini bilirim. Bana İmparator'un kıyafetleri olmadığı söylendiğinde.
So is there anything I should know or that you want to tell me, or do I need to go round up a few dozen more people?
Söylemek istediğin ya da bilmem gereken başka bir şey var mı yoksa bir kaç düzine daha insan mı toplamalıyım?
Do you know that sometimes I ask her to call me Kevin?
Biliyor musun bazen ona diyorum ki bana Kevin de.
I know you're too big of a pussy to come after me yourself, so what did you do?
Benim peşimden gelemeyecek kadar korkak olduğunu biliyorum. Ne yaptın?
Uh, tell me, Captain, do you know how you ended up in the middle of the Sahara Desert?
Mümkünse söyleyin Yüzbaşı nasıl oldu da kendinizi bir anda Sahra Çölü'nün ortasında buldunuz?
Whatever they tell you about me, whatever they say, I just need you to know I had to do it.
Hakkımda ne derlerse desinler şunu bil ki, bunu yapmak zorundaydım.
Tom, I need you to know that I do appreciate everything that you've done for me.
Tom, bilmeni isterim ki benim için yaptıklarını takdir ediyorum.
I don't know what you think you're gonna do to me, but the Marine Unit's all over the Bay.
Bana ne yapacağınızı bilmiyorum ama Sahil Güvenlik yakınlardadır.
If you didn't know, why did you ask me to do it?
Madem beceremeyecektin, neden bana haber vermedin?
Do you know why it took so long for him to break me?
Beni pes ettirmesi niye bu kadar uzun sürdü biliyor musun?
Then how do you know nobody knows me?
O zaman beni tanımadıklarını nerden çıkarıyorsun?
How do I know you're not lying to me now?
Şu an yalan söylemediğinizi nereden bileceğim?
Get him out. You don't know what they'll do to me.
- Bana ne yaparlar bilmiyorsun!
I want to do this every night so I'll know you'll keep me safe.
Bunu her akşam yapmak istiyorum, böylece beni koruduğundan emin olacağım.
You don't know me or what I have to do.
Beni tanımıyorsun ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorsun.
Do you want me to call Monroe's parents and let them know what's going on?
Monroe'nun ailesini arayıp haber vermemi ister misin?
Do you know, you remind me of a swan on a river?
Seni nehirdeki bir kuğuya benzetiyorum.
How do I know you're telling me the truth?
Doğruyu söylediğini nereden bileceğim?
You do not know me. But I know your son.
Beni tanımıyorsun ama ben senin oğlunu tanıyorum.
Tell me, monsieur, do you know anything of Sweden?
Söyleyin mösyö, İsveç hakkında bir şey biliyor musunuz?
Do you understand me? Do you know what I'm saying?
Anlıyor musunuz beni?
Do you know, your mother... she actually cleaned before she told me.
Annenin aslında bana söylemeden temizlendiğini biliyor muydun?
Y-yeah, I do. I knew how much steve meant to you, Because I know how much he means to me.
Steve'in senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum çünkü benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorum.
Tell me what you do know.
- Bana bildiklerini anlat o zaman.
And how do you know the angels and the Devil inside me aren't the same thing?
İçimdeki şeytan ve meleklerin aynı olmadığını nereden biliyorsun peki?
look, I know I'm an adult but you can just... smack me or punch me in the neck, anything you wanna do.
Bak, bir yetişkin olduğumu biliyorum ama bana tokat at, sırtıma yumruk at, ne istersen yap yani.
Let me know when you do.
Yaptığın zaman bana haber ver.
How do you know she's talking about me? I know.
- Benden bahsettiği ne malum?
Hm. Well, you be sure to let me know if you do.
Görürsen söylersin.
Excuse me, Officer, what happened to him? Do you know?
- Affedersiniz memur bey, ona ne oldu?
You do know me.
Beni tanıyorsun.
You guys should take some time, discuss it, and let me know what you want to do, okay?
Biraz düşünün, aranızda değerlendirin, ve ne yapmak istediğinizi bana haber verin tamam mı?
And what if you hate it? A-and if you do it for me and-and you don't like it, I don't know, you might blame me.
Ve bu işi benim için kabul edersen ve sonra hiç sevmezsen, beni söyleyebilirsin.
Well, I do know that you kissed me in front of everyone just to make Becca jealous.
Beni herkesin içinde öpme sebebinin Becca'yı kıskandırmak olduğunu biliyorum.
Listen, dad, I just want you to know that, yes, someday, I hope to do something awesome with my degree, but right now, I'm just trying to figure out who I am and what I'm supposed to be, and in case you hadn't noticed, you've been, like, a total absentee dad for the last 15 years, so you can't just come in and criticize me and then not call me again for six months,
- Baba, sadece şunu bilmeni istiyorum evet, bir gün diplomamla harika şeyler yapmak istiyorum, ama şu an kim olduğumu ve ne yapmam gerektiğini bulmaya çalışıyorum, ayrıca fark etmemişsindir diye söylüyorum, son 15 yıldır babadan yoksuldum yani öylece gelip beni eleştirip beni 6 ay arayamazsın ki...
You know what I can do. You want to kill me, go ahead.
Beni öldürmek mi istiyorsun, gel hadi.
I don't know what they were gonna do to me, but since I used the inn to bring the drugs through... now you're all in danger.
Bana ne yapacaklarını bilmiyorum. Ama uyuşturucuları otelde saklamak için kullandığımdan artık siz de tehlikedesiniz.
Do you know what, maybe if you spent a little less time trying to tell me how to do my job and a bit more time on your own work we'd stand a chance of getting him off.
Bana ne yapacağımı söylemek yerine kendi işini yapmakla uğraşsaydın belki de Joe Miller'ı çıkarmak için bir şansımız olurdu.
Hey, um, I know you and my sister are friends, but can you just do me a favor and don't tell her that I'm here?
Kardeşim ve senin arkadaş olduğunuzu biliyorum ama ona burada olduğumu söylemesen?
- How do you know? - Trust me.
- Nerden biliyorsun?
As a matter of fact, do you know how many times I wished you were there with me as I rebuilt the accelerator?
Aslına bakarsan Hızlandırıcı'yı tekrar inşa ederken yanımda olmanı o kadar çok istedim ki.
[roaring ] [ grunting] I don't know what these two morons told you, but believe me, we did not do this to you.
Bu iki geri zekalı sana ne söyledi bilmiyorum, ama inan bana, bunu sana biz yapmadık.
How do you know I was with a guy if you ain't been following me?
Beni izlemiyorsan, yanımda biri olduğunu nereden biliyorsun?
If anyone, if the real you hurt me and Johnny, I'd know exactly what to do.
Eğer birisi, gerçek sen, benim ve Johnny'nin canını yakmış olsaydı tam olarak ne yapacağımı bilirdim.
You know what he made me do.
Bana neler yaptırdığını biliyorsun.
You do know no one's hiring me right now?
Beni şu aralar kimsenin tutmadığını biliyorsun.
Their paranoia is through the roof, as we know so you and me, we bite several bullets and get on with what we're here to do.
Adamların paranoyaları tavan yapmış. Sen ve ben de dişimizi sıkıp yapmamız gereken şeyleri yapmaya devam edeceğiz.
You gonna let me know before you do it?
Öyle bir şey yapmadan önce bana haber verirsin değil mi?
If you don't want to do it, let me know now.
Yapmak falan istemiyorsan, şimdi söyle bana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]