Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Dockers

Dockers перевод на турецкий

78 параллельный перевод
I've been living from hand to mouth on whatever I could borrow from sailors and dockers.
Denizcilerden ve işçilerden aldığım borçlarla, kıt kanaat yaşıyorum.
Which would explain the bestial nature of his plays, and his popularity among dockers and carters.
... bu da oyunlarının hayvani doğasını ve liman işçileri ile araba sürücüleri arasındaki popülaritesini açıklıyor.
I was at the Dockers'Union.
Rıhtımcılar Sendikası'ndaydım.
But we visualize theater that will involve everyone the workers, the dockers.
Fakat biz tiyatronun herkesi kapsadığını düşünebiliriz,... işçileri, rıhtım işçilerini, herkesi.
At four o'clock today, in the old harbour... the dockers are holding their annual feast.
Bugün saat dörtte, eski limanda, rıhtım işçileri geleneksel festivallerini kutlayacaklar
in the old harbour... the dockers are holding their annual feast.
eski limanda... rıhtım işçileri geleneksel festivallerini kutlayacaklar.
I'm in charge of the dockers'feast.
İşçilerin festivalinden ben sorumluyum
Our Wednesdays and our weekends I spend in the darkest reaches of Bermondsey... with the dockers lads at the mission.
Çarşambaları ve hafta sonları vaktimi Bermondsey'in kuytu köşelerinde görevdeki rıhtım işçileriyle geçiriyorum.
Now, Daddy, the next time that you talk to God ask him who's really buying Dockers.
Baba, tanrıyla bir daha konuştuğunda kim gerçekten Dockers alıyormuş sorar mısın.
Are those cotton Dockers?
Bu Cotton Dockers değil mi?
- Cotton Dockers!
- Cotton Dockers!
" One hundred percent cotton Dockers.
" Yüzde yüz Cotton Dockers.
If they're not Dockers, they're just pants. "
Dockers değilse, sadece pantolondur. "
Dockers, shop owners, environmental specialists, that sort of thing.
Rıhtım işçileri, dükkân sahipleri, çevre uzmanları gibi.
We've got over 5000 technical staff, not including the Dockers Guild medical support, environmental personnel.
Teknik ekibimiz 5000 kişiden fazla. Ayrıca rıhtım işçileri tıbbi destek, çevresel kontrol personeli de var.
Stupid Dockers.
Aptal Dockers.
Message from dockers'guild.
{ y : i } Rıhtım işçileri sendikasından bir mesaj.
Message from dockers'guild.
Rıhtım işçileri sendikasından bir mesaj.
I was too polite to say that before. But then you spied on me, you stalked me, you badgered me, you poured Yoo-Hoo down my Dockers, you crunched my hand, and then, as if all that was not enough, you burned down my newsstand, my livelihood, a gift to me from my beloved uncle, may he rest in peace!
Daha önce kibarlık edip bunu söylemek istememiştim ama beni gözetledin, peşime düştün, başımın etini yedin, üstüme çikolatalı süt döktün, elimi ezdin ve sonra bütün bunlar yetmezmiş gibi. gazete bayiimi yani ekmek teknemi yaktın!
This place looks like a "Dockers" commercial.
Burası "Dockers" ın reklamını andırıyor.
It's that pair of Dockers you wanted.
İş pantolonunu mu soruyorsun?
It worked with Dockers.
Dockers ile işe yaradı.
A two-year old, right there inside his Dockers.
ve pantolonunun içindeki yüzünden.
He's the painters and dockers mate.
Rihtim iscileri sendikasinin bir uyesi.
Out there he's the painters and dockers.
Disarda belki.
That's not what he's talking about, he's talking about the dockers.
Bundan bahsetmiyor, rihtim iscilerinden bahsediyor.
The dockers are very threatened at what's happened to Keithy George.
Ama isciler Goerge'a olandan sonra kendilerini tehdit altinda hissediyorlar.
That's been passed round, 5 of the dockers have put in... $ 2,000 each to have you knocked.
Acikcasi 10 000 $ toplamayi basardilar. Seni indirmek icin.
He's wearing a golf shirt and cotton Dockers.
Golf gömleği ve pamuklu Dockers pantolon giyiyor.
- Do you want to wear docks or sneakers?
- Dockers mı giymek istersin?
These are Dockers!
Bunlar Dockers malı!
Whenever a black guy does well,... starts wearing Dockers, buys a few Celine Dion records,... and sleeps with a white chick, you automatically say he's sold out?
Ne zaman bir siyah iyi bişeyler yapsa, Docker marka kıyafetler giyse, birkaç Celine Dion albümü alsa, ve beyaz bir piliçle uyusa, onu satılmış olarak mı görüyorsun?
We're not up here shopping for Dockers.
Alışverişe gelmedik.
I know, the dockers are always delivering goods to Wan Chai.
- Otele yerleşmesi için altmış beş dolar topladık, - Öyle mi?
And once you choose, once you're firm... that feeling will be reciprocated in your Dockers.
Ve bir kez seçtin mi, bir kez dayanıklı oldun mu bu his, Dockers pantalonuna karşılığını verecektir.
It seems the dockers are going to come out in sympathy with the RMT.
Kaynaklarımız liman işçilerinin Sendika ile birlikte greve gideceklerini söylüyor.
The dockers are coming out, 7 pm tomorrow.
Liman işçileri yarın saat 19.00'da greve gidiyorlar.
The dockers went on strike yesterday.
Liman işçileri dün greve gitti.
His clothes were Dockers from Sears.
Giysileri Sear'tan alınmış. Dockers marka.
Dockers. Because we work on the loading dock.
"Dockers." Çünkü malları biz yüklüyoruz.
They actually wear Dockers.
Onlar Dockers marka giyiniyorlar.
In a perfect world, we'd switch pants, but Dockers doesn't make a coverall.
Mükemmel bir dünyada, kıyafetlerimizi değiştirirdik, ama Dockers tulum üretmiyor.
Say hi to the other dockers when you'r back lifting boxes tomorrow morning.
Yarın sabah kutuları taşıdığında, diğer dockerlara benden selam söyle.
So, one by one, my fellow dockers helped me start my new career, and I must have been right about how wanting to get ahead was a good thing, because I was feeling pretty good.
Dostum dockerlar, bir bir, yeni kariyerim için yardım ettiler. Kendini geliştirmek konusunda haklı olmalıyım, çünkü çok iyi hissediyordum.
Why don't you drop those dockers and gimme a piece of that sweet ass?
Niye o pantolonu indirip, bana o tatlı popondan bir parça vermiyorsun?
The independent polling company in my Dockers... has determined you're the hottest girl in this school.
Dockers pantolonumdaki bağımsız anket şirketine göre okuldaki en güzel kız, sensin.
You wear a knee brace under your dockers.
Pantolonunun altında dizlik giyiyorsun yahu.
Little bon-bon here's been down in the dumps and I had 38 large just burning a hole in the dockers, so I figured, you know, what the heck? You only live once, right?
Buradaki minik şekercik hüzünlüydü, ben de büyük boy 38 tanesini götürdüm, sonra farkına vardım ki, bilirsiniz, ne haltsa, hayata bir kere geliyoruz, değil mi?
There's the joiners, the dockers, the millers.
Şurada marangozlar, liman işçileri ve değirmenciler.
He has hundreds of dockers working on the harbour.
- Onu, Marberry'ye sokabileceğinizi düşünmüştük.
The dockers may be offended.
Lütfen, burada bekler misiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]