Don't get emotional перевод на турецкий
122 параллельный перевод
Normally, I don't get emotional about my work, but vaporising your stringy ass is gonna be a real pleasure.
Genelde söz konusu isim, olunca duygulanmam ama o sıska kıçını buharlaştırmak büyük zevk verecek.
- Don't get emotional.
- Duygusallaşma.
People get very emotional about the sale of arms, especially to a government that they don't happen to approve of.
İnsanlar silah satışı konusunda çok hassaslar özellikle bir hükümet var ki asla onaylamıyor.
And I don't even know how to get my emotional problems under control.
Ben ise duygusal problemlerimi nasıl kontrol altında tutabileceğimi bile bilmiyorum.
Please don't let the patient get emotional Twenty three years ago
Lütfen hastayı çok zorlamayın 23 yıl önce
Don't get emotional, please!
Sinirlenmeyin, lütfen!
Because I don't wanna get into some kind of emotional possessive involvement where I'm not able to... I want to know what as.
Çünkü duygusal, ciddi bir ilişki istemiyorum ve neyin olarak geleceğimi bilmek istiyorum.
Don't you get emotional on me now, Clarence, eh?
Duygularına kapılma Clarence, tamam mı?
Don't get emotional about stock.
Hisselerle ilgili duygusallaşma.
You once told me, don't get emotional about stock, Gordon.
Bir kereseinde bana demiştin ki, hisse senedi için duygusallaşma, Gordon.
Kit's always saying to me, "Don't get emotional when you turn tricks."
Kit bana hep numaralarını yaparken sakın duygusallaşma, der.
Don't get emotional about stock, clouds the judgment.
Karar vermeyi zorlaştırır.
You told me don't get emotional about stock. Don't. The bid is 161 / 2 and going down.
Bir kereseinde bana demiştin ki, hisse senedi için duygusallaşma, Gordon.
Honey, yes, I'm excited for you, but you know me I don't get all gushy and emotional.
Hiç heyecanlanmayacak mısın? Tatlım, senin için tabi heyecanlandım. Ama beni bilirsin, çok duygusallaşıp konuşmam.
I don't get emotional about this shit.
Bu bok beni duygulandırmıyor.
You don't wanna get in any big emotional discussions.
Herhangi bi duygusal tartışmanın içinde olmak istemiyorsun.
I just hope I don't get too emotional.
Umarım yine çok duygusallaşmam.
You don't have to get so emotional.
Büyütmene gerek yok.
- Andie, don't get emotional.
- Andie, duygusallaşma.
I'm just asking'cause I don't want you to get broadsided by this emotional Mack truck.
Sordum sadece, çünkü bu duygu fırtınası tarafından ciddi zarar görmeni istemiyorum.
Don't get emotional, this solves our problems.
Duygusal olma. Sorunlarımız çözülüyor işte.
And don't get too emotional.
Sıra sana gelince fazla duygusallaşma.
You don't need to get emotional about something like that
Böyle bir hisse kapılman gerekmiyor.
They don't get all emotional.
Duygularıyla hareket etmezler.
Don't get emotional.
- Hemen duygusal davranma.
Don't get so emotional just'cause you got a personal problem with him. Don't get so emotional just'cause you got a personal problem with him.
Onun kişisel sorunun var diye duygusal davranma.
- Don't say'brother'. I get very emotional. It makes me think of the bond between a brother and sister.
- "kardeş" deme çok duygusal oluyorum kardeşler arasındaki ilişki aklıma geliyor
We used to. Whoa. Don't get all emotional on me, baby.
- Bana duygusallık yapma, bebek.
I don't get emotional. I am damned angry!
Heyecan yapmadım, çok kızdım.
I don't get emotional over people I'm not dating.
İlişkim olmayan kızlarla duygusal temasa girmem.
I hope I don't get too emotional and drive you crazy with my PMS.
Umarım bu dönemde fazla duygusallaşıp canını sıkmam.
Don't get emotional.
Duygusallık yapma.
Don't get emotional on me
Beni duygusallaştırma.
Don't get all emotional on me now!
Öyle fazla duygusallaşmayın şimdi!
And Elliot, if you see Carla, don't get emotional.
Ve Elliot, Carla'yı gördüğünde aşırı duygusallaşma.
Okay, everybody, it's been a long, hard day filled with emotional turmoil and dinosaur fights, so why don't you all hit the hay, and Lewis and me will get going?
Tamam millet! Bugün, duygusal gerilimlerle ve dinozor savaşlarıyla dolu bir gün oldu. Lewis'le benim gitmemiz lazım.
Don't get all emotional on us.
Bizimleyken duygusallaşmana gerek yok.
Dad said, put all your emotions into work, don't get emotional about it.
Babam ; işlerini severek yap derdi. Ama duygusal olmadan.
Don't get emotional, Bailey.
Duygusallaşma Bailey.
Don't get emotional.
Duygusallaşma.
Let's don't get emotional about it. Just -
Fazla duygusallaşmayalım.
So don't get so emotional.
Fazla üzülemeyin demek istemiştir?
Don't get emotional.
Duygusal olma.
Don't get so emotional.
O kadar heyecanlanma.
Peggy, don't get emotional.
Peggy, duygusal olma.
First lesson every good poker player learns is don't get emotional.
İyi bir poker oyuncusunun öğrenmesi gereken ilk ders duygusallaşmaması gerektiğidir.
Listen, you're never one to get emotional with me, so don't let your guard down now.
Bana bak, benimle duygusal konuşma hiç yapmazsın. Şimdi hiç yapma.
I don't think I'm going to get the emotional closure I need out of that.
Şuan burada duygusallığa yer yok.
I just hope I don't get emotional during my speech. You won't.
Umarım konuşmam devam ederken, heyecanlanmam.
This is just sex, don't get emotional and start wanting more.
Bu sadece seks, duygusallaşıp fazlasını istemeye başlama.
I don't want to get emotional, but just being here in my own kitchen with my best friends...
Duygusallaşmak istemiyorum,... ama kendi mutfağımda en iyi arkadaşlarımla olmak...
don't get cocky 53
don't get caught 46
don't get me wrong 804
don't get ahead of yourself 30
don't get in my way 25
don't get up 280
don't get it 44
don't get nervous 22
don't get your hopes up 71
don't get lost 25
don't get caught 46
don't get me wrong 804
don't get ahead of yourself 30
don't get in my way 25
don't get up 280
don't get it 44
don't get nervous 22
don't get your hopes up 71
don't get lost 25