Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Don't talk to them

Don't talk to them перевод на турецкий

310 параллельный перевод
I pick people up and take them places, but they don't talk to me.
İnsanları alırım, bir yerlere götürürüm, ama benimle konuşmazlar.
I don't like to talk about them boys.
Onlar hakkında konuşmak hoşuma gitmiyor.
And I don't think it's quite right to start a lot of talk and scandal in open court until their dust has settled behind them.
Onlar kendi yollarını bulana kadar, mahkemede çok fazla konuşmanın ve skandal yaratmanın doğru olduğunu düşünmüyorum.
I don't want to eat. I want to go over there and talk with them.
Oraya gitmek istiyorum, onlarla biraz konuşmak istiyorum.
I don't want to kill anyone, I just want to talk to them.
Kimseyi öldürecek değilim, sadece onlarla konuşacağım.
I don't even know how to talk to them.
Onlarla nasıl konuşulacağını bile bilmem.
Thee has to talk like them - and don't forget it.
Hep böyle konuşmanız gerek sakın unutmayın.
but why don't we just talk to them?
ama niçin onlarla konuşmuyoruz?
The ones with glasses we don't talk to, we quarrel with them
Gözlüklü olanlarla konuşmuyoruz, onlarla kavgalıyız.
You don't know how to talk to them.
Çünkü onlarla nasıl konuşacağını bilmiyorsun.
When they come back, talk to them, but don't tell them anything.
Geri döndüklerinde, onlarla konuş, ama önemli hiçbir şey anlatma.
Why don't we just go down and talk to them?
Neden oraya gidip konuşmuyoruz?
- Why don't you go talk to them?
- Niçin gidip onlarla konuşmuyorsunuz?
No, I don't want to talk to them.
Hayır, onlarla konuşmak istemiyorum.
People are dying to talk as long as I don't use their names. Oh, Howard, we'll shake them up.
Howard, örgütleyeceğiz onları.
Why don't you go and talk to them, girl?
Sen gidip bir konuşsana bacım.
Why don't you try and talk to some of them back there?
Neden biraz da arkadakilerle konuşmuyorsun?
Now, why don't you go call the police, and this time I want to talk to them.
Şimdi, neden gidip polisi çağırmıyorsunuz, bu sefer ben onlarla konuşmak istiyorum.
- Why don't you talk to them.
- Neden sen onları söylemedin?
A lot of new writers around, you talk to them about a lot of old writers, they don't know what you're talking about.
Etrafta bir çok yeni writer var, bir çok eski writer'ın hakkında onlarla konuşabilirsin, Onlar senin ne hakkında konuştuğunu bilmiyorlar.
- You don't wanna say hello, like I'm a dog... you'll talk to me in due time you wont close your mouth when you see the photos I've taken in this camera is all the evidence I took photos of them swimming at the pool of hotel "Jugoslavija".
Bir merhaba bile demiyorsun, sanki köpek var karşında. Elbet bir gün konuşacaksın. Bu kameranın içindeki onca delili görünce ağzını kapalı tutamayacaksın.
I don't talk to them.
Onlarla konuşmuyorum.
Don't talk to them!
Onunla konuşmayın!
Don't you know when someone wants you to pull over and talk to them?
Ne zaman durman gerektiğini bilmiyor musun?
I don't understand why we can't talk to them for a couple minutes.
İşçilerle birkaç dakikalığına konuşmamıza neden mâni olduğunuzu anlamıyorum.
I don't talk too much about the ball kids because I want them to talk about me.
Duygu olmasa keyif alınmaz.
Parents who just don't give a damn and grew old and depressed because their children left and won't talk to them.
Çocukları onları terk etti ve konuşmuyor diye bunalıma giren aldırışsız anne babalar.
As Ship's Counselor you have to get them to talk about things they don't want to reveal.
Gemi Danışmanı olarak onları, açığa çıkarmak istemedikleri şeyler hakkında konuşturmalısın.
I talk to them, they don't listen.
Milyonlarca kez konuştum, dinlemiyorlar ki.
- Why don't you talk to them?
- Onlarla sen konuşsana.
You don't talk to them much, do you?
Onlarla fazla konuşulmuyor, değil mi?
The National Enquirer. Don't talk to them.
Ulusal Araştırma.
Why don't we go meet Ted and Marcia, get something to eat and talk with them?
Anlamı ne? Ted ve Marcia ile buluşalım, bir şeyler yiyip konuşalım.
I don't want to talk to them.
Onlarla konuşmak istemiyorum.
Why don't you give them a chance just to talk?
Neden konuşmak için onlara şans vermiyorsun?
They just don't know they want to talk. Tell them.
Sadece bunun farkında değildirler.
You don't have to talk to any of them.
Hiç kimseyle konuşmamalıydın.
They don't even want to talk about it, as if the very subject makes them dirty!
Sanki kabahat kendilerininmiş gibi, onlar bile bu konuda konuşmak istemiyor.
Don't you want to talk to them?
- Onlarla konuşmak istemez misin?
Why don't you let one of us talk to them for you?
Neden sizin adınıza bizden biri konuşmuyor?
I don't like to talk about them, if it's all the same to you.
Onlardan söz etmek istemiyorum, bir sakıncası yoksa.
I don't want you to talk to them
Onlarla konuşmanı istemiyorum.
If you're part of London Below, they normally don't even notice you exist unless you stop and talk to them.
Aşağı Londra'dan biriysen, onları durdurup konuşmadıkça farkına bile varmazlar doğal olarak.
- Don't talk back to them.
- Onlara cevap verme.
And if I see any strangers, don't talk to them, come straight home.
Yabancıları görürsem onlarla konuşmayacağım. Eve geleceğim.
Why don't you talk to them, bug to bug?
Neden onlarla böcek böceğe konuşmuyorsun?
Listen, I need to talk to the supervisors that aren't part of Maguire's machine, but I don't know what their agendas are, and I... Look, I don't know how to get in touch with them.
Maguire'ın tarafında olmayan denetmenlerle görüşmem gerek ama onların takvimini ve onlarla nasıl iletişim kuracağımı bilmiyorum.
Already you can't talk to them, you don't need them to have kids with... you don't even need them to have sex with anymore... as I've just very pleasantly discovered.
Onlarla zaten konuşamıyoruz, ileride çocuk yapmak için onlara ihtiyacımız kalmayacak seks yapmak için onlara gerek duymayacağız ki zaten bunu keşfetmeye başladık.
- Don't talk to them.
Haklılar. - Hayır, bölye konuşma.
ELI, YOU DON'T HAVE TO TALK TO THEM. THEY'RE JUST BEING MEAN.
Eli, onlarla konuşmak zorunda değilsin.
I really don't talk to them much anymore, since I left Dubuque. And his sister.
Dubuque'dan ayrıldığımdan beri onlarla pek fazla konuşmuyorum ve kızkardeşi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]