Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Don't tell him that

Don't tell him that перевод на турецкий

526 параллельный перевод
Well, you tell him that you don't want me for your squaw.
Ona beni kadın olarak istemediğini söyle.
And don't forget to tell him to pay me the 60 Francs that owes me
Ayrıca bana borcu olan 60 frankı ödemeyi unutmamasını da söyleyin.
Just don't tell him that.
Sakın ona söyleme.
Tell him that you don't love him, that you -
Onu sevmediğini söyle, beni...
Just tell him that you don't love him.
Sadece onu sevmediğini söyle.
If you decide to stick... I'll shoot the first one that don't do as I tell him.
Eğer kalmakta kararlıysanız... söylediğimi yapmayan ilk sersemi indiririm.
Oh, don't tell him that I served in the kitchen.
- Mutfakta hizmet ettiğimi söyleme ona.
Tell Mr. Cortland the next time he passes out apartments that don't belong to him...
Bay Cortland'a söyle, bir daha ona ait olmayan daireleri kullanırken...
Well that doesn't matter its Peter, they say they'll do something to him if I don't tell them.
Hiç önemli değil, konu Peter, onlara söylemezsem ona bir şeyler yapacaklarını söylüyorlar.
Don't ever tell him I said that though, will you?
Sen yine de, böyle dediğimi ona söyleme?
Don't tell him that, you fool.
Onu söyleme, salak!
I don't know, he wouldn't tell me, that's one of the reasons I didn't believe him.
Bilmiyorum. Bana söylemedi. Ona inanmama sebeplerimden biri de bu.
Well, now, wait a minute. I don't wanna tell Mr. Togo his business here, but you... You'd better tell him that I'd better wrestle him.
Bay Togo'nun işine karışmak istemem, ama onunla güreşmek istediğimi söyleyin.
Why don't you tell him that you are a nun?
Neden ona bir rahibe olduğunu söylemedin?
Didn't you tell him that I don't have any time?
Vaktim olmadığını söylemediniz mi?
You can tell your brother from me that if he kills again I don't want him in this valley.
Eğer yeniden cinayet işleyecekse Onu bu vadide görmek istemiyorum.
You tell him that I said if he don't pass through...
Bay Wayne!
Don't you stand there and tell me that there's nothing you can do for him.
Sakın onun için yapabileceğim bir şey yok demeyin.
But please, don't tell him any more than that...
Ama lütfen, daha fazla birşey söylemeyin...
Don't tell me that's my imagination because I've got him on film.
Ve sakın bunun benim hayal gücüm olduğunu söyleme, çünkü filme aldırttım!
That's right, but I don't want you to tell him right now.
Evet, fakat hemen söylemeni Istemiyorum.
I was just going to tell him, "Be careful so that I don't get pregnant" - when he came.
O boşalırken "Dikkat et! Hamile kalmak istemiyorum." diyecektim.
Hey, why don't you tell him about that one about "probably"...
Hey, neden "herhalde" ile ilgili olanı anlatmıyorsun?
Save your tears for New York where they won't be noticed. But I love him! I tell you that you don't!
Gözyaşlarını New York'a sakla, orada kimse görmez.
I don't know what became of him. That's what I wanted to tell you.
Bir domuzu öldürmenin çok da zor olmadığını hissettim.
No, but if we don't find him ourselves, we'll have to tell the police, and they'll do all that.
Hayır, ama onu kendimiz bulmazsak polise haber vermek zorunda kalacağız, gerisini onlar hallederler.
But don't tell him I said that.
Sakın ona, bunu söylediğimi söyleme.
But don't tell him I said that.
Ama ona bunu söylediğimi söylemeyin.
I don't like that, but this man, he have deserve what I tell him.
Ama bu adam ona söylediğim şeyi hak etti.
No. Don't tell him that.
Yo, öyle söyleme.
Ronnie, don't tell him that.
Ronnie, böyle deme.
Don't tell me that scarecrow is going to keep him off.
Onu bu korkulukla kaçıracağını mı sanıyorsun?
- What's this about a mission? - It's just a routine recon flight but don't tell him that.
- Bu sadece sıradan bir araştırma uçuşu ama bunu ona söyleme.
- Don't tell him that!
- Bunu ona söyleme!
# Don't tell him your cupboard's bare # # That you gave up one week's feed # # To pay for your colored hair #
# Dolabının boş olduğunu söyleme # # ve bir haftalık parana kıyıp # # renkli saçını ödediğini de #
Well, why don't you go and tell him that you want to be a leper again?
Ona tekrar cüzamlı olmak istediğini söyle o zaman.
Okay, you tell him that I'm gonna count to three... and if they don't let us pass, Herr Green Shirt's gonna get the first bullet.
Pekala, söyle ona üçe kadar sayacağım ve bizi geçirmezse, Herr Yeşil Gömlek ilk kurşunu yiyecek.
But I think I could work somethin'out that I don't have to tell him for... 5,000 bucks.
Ama sanırım onlara söylemek zorunda kalmadan bunu halletmenin bir yolunu bulabilirim. Mesela 5000 dolara.
He is my son too! Don't try to tell me that you care about him all that much, He didn't stop you from breaking us up.
Ona fazla bağlı değilsin olsaydın bizi bu hale getirmezdin.
Don't tell me that Gene gave you a love poem six or seven months ago, but you put it in a book and you haven't seen him since.
Gene'in altı yedi ay önce sana aşk şiiri verdiğini,.. ... onu kitabının arasına koyduğunu ve bir daha görüşmediğinizi söyleme.
Don't tell me you didn't love seeing him over his head in that rancid water.
Kafasını o kokmuş suda görmekten hoşlanmadığınızı söylemeyin bana.
Don't tell him that.
Bunu ona sakın anlatma.
To tell you the truth, I don't think there's a one of us that's sorry to see him dead.
Doğruyu söylemek gerekirse, onun öldüğünü görmenin aramızdaki kimseyi üzdüğünü sanmıyorum.
Uh, don't tell him that I'm comin'.
Geldiğimi ona söyleme.
then maybe it's time you knew something about him.
I DON'T KNOW WHERE? ? THEY TOLD ME THEY WOULD TELL ME WHERE THAT WAS?
No, don't tell him that.
Hayır, bunu söyleme.
- No, no, no, don't tell him that.
Hayır ona söyleme.
I think we ought to go down there right now and tell Mr. Clavin how we feel about him. Don't you think that would be a little cruel?
Bence hemen oraya gitmeli ve Bay Clavin'e hakkındaki hislerimizi söylemeliyiz.
- DON'T TELL HIM THAT.
- Ona bunu söyleme.
If that's Steve, Please don't tell him you know about his problem.
Eğer Steve ise lütfen sorununu bildiğini belli etme.
- Well, for God's sake, don't tell him that.
İki blok gitmeye bile yetmez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]