Don't tell me that перевод на турецкий
2,565 параллельный перевод
I know you're the type that's not gonna tell me'cause you don't want any more shots.
Sen iğne yememek için ağrısını söylemeyecek tiplerdensin, bilirim.
You trying to tell me that you're seeing a bloke and don't even know his name and where he's from?
Yani sen şimdi bana bir herifle görüştüğünü ama ne adını ne de nerede yaşadığını bilmediğini söylüyorsun, öyle mi?
Listen, I don't know what kind of game you're trying to play but... let me tell you that I have a mother and father.
Bu nasıl bir oyunsa hiç hoşuma gitmedi... Benim bir ailem var zaten.
Yeah, yeah. Why don't you tell that to me in your action figure room?
Oyuncak bebeklerinin odasındayken söylesene bunu.
And if I don't mind my saying it was one for the hall of fame, and that is not the first time Nate has swung a bat, let me tell ya -
Söylememde bir sakınca yoksa onur listesindeki tek kişiydi ve Nate sopasını ilk kez sallamıyordu, sana anlatacağım.
Why couldn't you just tell me that? I don't know.
- Bunu bana neden söyleyemedin?
And let me tell you something - - if he walks out a free man, don't think that another Fortune 500 company won't hire him as their C.E.O.
Bu davadan beraat ederse, Fortune 500 listesindeki herhangi bir şirket onu kesin havada kapacaktır.
Dad... Don't tell me that's enough!
Bana yeter deme!
I don't think that I can hear any more cyber geek talk thing, so why don't you just tell me what you found.
Artık daha fazla sanal bilgisayar muhabbeti edebileceğimi sanmıyorum o yüzden neden bana direkt olarak ne bulduğunu söylemiyorsun?
Now, who is that? Why don't you tell me?
Şimdi onun bana kim olduğunu neden söylemiyorsun?
Please don't tell me you're about to use that crap line about stealing stars and putting them in my eyes.
Lütfen bana yıldızları çalıp gözlerime koyduğuyla ilgili o zırvayı söyleme.
I failed my friend. So don't tell me that I'm not involved.
Arkadaşımı hayal kırıklığına uğrattım.
Please, j-just... don't tell me that's not what happened, Sophia.
- Lütfen, sadece... - Bana bunların olmadığını söyleme, Sophia.
Don't tell me you're here about that rag we publish.
Yoksa haftalık bültenimizdeki o resimler için mi geldiniz?
Why don't you take a look at that number, tell me how that sounds to you?
Şu rakama neden bir bakmıyorsunuz ve kulağa nasıl geldiğini söylemiyorsunuz?
And they don't trust me not to tell everybody that I'm the girl that popped Master Chang.
Chang hocayı haklayan kızın ben olduğumu etrafa yaymayacağıma bir türlü inanmıyorlar.
Paul, I'm sorry that you're sick, but I can't work with clients who don't tell me the truth.
Paul, hastalığın için üzgünüm, ama bana gerçeği söylemeyen müşteriler ile çalışamam.
You don't get to tell me that we're not together.
Birlikte olmadığımızı söylemeye hakkın yok.
And don't try and tell me that you staked me out.
Sakın beni gözetlediğini söyleme.
Don't you ever tell me that.
Sakın bana bunu söylemeye cüret etme.
I don't need The Blessing to tell me that.
Lütuf'un bunu söylemesine ihtiyacım yok.
- Don't sit there and tell me you turned her down'cause that would make him the smart one, and I don't want to live in a world where that's true.
- Sakın orada oturup bana onu geri çevirdiğini söyleme, çünkü bu Carl'ı daha akıllı yapar ve ben bunun gerçek olduğu bir dünyada yaşamak istemiyorum.
And if that's something that you don't want, then you need to tell me now.
Eğer bu senin istemediğin bir şey ise bana şu an söylemen gerekiyor.
You don't get to tell me that!
- Bunu bana söyleyemezsin!
Why don't you just tell them that you killed me instead of actually killing me?
Beni öldürmek yerine, neden öldürdüğünüzü söylemiyorsunuz? Aynı etkiyi verir, söz veririm.
You can't tell me that you don't care if she gets hurt.
Ona zarar gelmesinin umurunda olmadığını söyleme bana.
Or why don't you just look into that crystal ball and tell me what happens then?
Ya da şu kristal küreye bakarsın ve ne olduğunu anlatırsın?
Why don't you tell me what happened that night.
O gece neler olmuştu, anlatsana.
So, why don't you tell me what really happened that night?
O gece tam olarak neler olduğunu anlatır mısın?
Please don't tell me that you watch his sitcom. Family Foibles?
Lütfen bana durum komedisi izlediğini söyleme. - "Aile Zaafları" mı?
Don't tell me that's what I have to tell the parents.
Bana, bunu anne-babalara soylemem gerektigini soyleme.
Don't tell me that's Nicky.
Sakın bunun bana Nicky olduğunu söyleme.
Why don't you tell me something that I don't already know.
Bana bilmediğim şeyler anlatmaya ne dersin? .
You can't tell me I don't bear some responsibility for that.
Bunun sorumluluğunun birazının bende olmadığını söyleyemezsin.
I'm gonna try to get the left side of the shirt more, I think, make my mark on- - Don't tell me that.
- Gömleğin sol tarafına bak
- Don't tell me stuff like that!
- Bu zırvaları anlatma bana!
Look, I know that you came here to forget about her, so don't try to tell me that you didn't.
Bak, buraya onu unutmak için geldiğini biliyorum o yüzden inkar etme.
I try to help Luc and Sarah and they don't want to hear it. You look like the world is coming to an end and tell me that all you need is a nap.
Luc ve Sarah'ya yardım etmek istedim, beni dinlemediler bile ve sen de dünyanın sonu gelmiş gibi bakıyorsun, ihtiyacın olan tek şeyin uyku olduğunu söylüyorsun.
But, Mr. Sherazi, let me tell you that if you don't wake him up then I will create such a flutter on my channel that...
Bakın, Şirazi Bey, size söyleyeyim eğer onu uyandırmazsanız bu olayı kanalımda sansasyonel bir duruma sokacağım...
Don't tell me that there is another reason for you being depressed.
Moralinin bozuk olmasının başka bir sebebi olduğunu söyleme de bana.
Don't tell me it is because of that woman.
Bana o kadın yüzünden deme de.
Now many times do I have to tell you that you don't have to look young for me?
Daha kaç kere benim için genç görünmen gerekmediğini söyleyeceğim?
And don't tell me that your battery died cause once you charge this, it goes for a week.
Bana şarjım bitti numarası falan yapma, oldu mu? Bir kez doldurduğunda bir hafta gidiyor pili.
Don't tell me that monster was...
Yoksa o canavar...
So, tell me, Jesse, if you really don't know these people, how is it that this computer, which you just said was yours, which you somehow failed to report as stolen, which has your password on it, ended up in your room, when we know for a fact that it was stolen from Mr. Wein?
Söyle bakalım, Jesse,..... bu kişileri gerçekten tanımıyorsan, nasıl oluyor da bay Wein'den çalındığını öğrendiğimiz halde senin olduğunu söylediğin bu bilgisayar, ki sen çalındığını bildirmemiştin, senin şifrenle açılıyor ve senin eşyan oluyor?
Don't tell me that's what I think it is.
Düşündüğümün bu olduğunu söyleme bana.
You're gonna tell me everything that you don't know about him and where I can find him.
Onun hakkında bilmediğin her şeyi ve nerede olduğunu söyleyeceksin.
Why don't you tell me... about that little somethin'- somethin'... you and lily are working on... just in case?
Neden bana şu Lily ile birlikte üzerinde çalıştığınız küçük bir şeycikten bahsetmiyorsun? Hani, gerekirse diye?
Please don't make me tell Danielle that you're a peeping tom.
Lütfen Danielle'e röntgenci olduğunu söylettirme bana.
You're gonna be bleeding in that dress if you don't tell me who you are.
Bana kim olduğunu söylemezsen o elbiseden kan akacak.
So, you don't mind that I tell you he told me this thing, but I can't tell you what it is?
Yani bana söylediği, ama sana söyleyemeyeceğim şeyi söylememem senin için sorun değil mi?
don't tell me to shut up 33
don't tell my mom 18
don't tell me what to do 149
don't tell anyone 221
don't tell me 937
don't tell your mother 19
don't tell me how to do my job 17
don't tell her 70
don't tell mom 24
don't tell me to calm down 78
don't tell my mom 18
don't tell me what to do 149
don't tell anyone 221
don't tell me 937
don't tell your mother 19
don't tell me how to do my job 17
don't tell her 70
don't tell mom 24
don't tell me to calm down 78
don't tell anybody 66
don't tell 131
don't tell her that 27
don't tell him 118
don't tell them 32
don't tell him anything 27
don't tell anyone about this 20
don't tell them anything 17
don't tell us 18
don't tell me to relax 22
don't tell 131
don't tell her that 27
don't tell him 118
don't tell them 32
don't tell him anything 27
don't tell anyone about this 20
don't tell them anything 17
don't tell us 18
don't tell me to relax 22
don't tell the others 17
don't tell him that 34
tell me that you love me 17
tell me that 72
tell me that's not true 17
don't play games 34
don't be silly 1150
don't be 1026
don't worry 18301
don't 13731
don't tell him that 34
tell me that you love me 17
tell me that 72
tell me that's not true 17
don't play games 34
don't be silly 1150
don't be 1026
don't worry 18301
don't 13731
don't you 9508
don't look at me 835
don't look up 32
don't leave me here 98
don't try this at home 21
don't be a stranger 86
don't be late 287
don't fuck with me 157
don't be a pussy 41
don't worry about it 3159
don't look at me 835
don't look up 32
don't leave me here 98
don't try this at home 21
don't be a stranger 86
don't be late 287
don't fuck with me 157
don't be a pussy 41
don't worry about it 3159
don't be so hard on yourself 105
don't be sad 190
don't be shy 514
don't forget me 61
don't cry 1202
don't beat yourself up 132
don't touch me 1540
don't call me 195
don't go far 26
don't be afraid 1221
don't be sad 190
don't be shy 514
don't forget me 61
don't cry 1202
don't beat yourself up 132
don't touch me 1540
don't call me 195
don't go far 26
don't be afraid 1221
don't you dare 523
don't forget 829
don't forget it 61
don't be sorry 259
don't follow me 120
don't ask me 220
don't forget 829
don't forget it 61
don't be sorry 259
don't follow me 120
don't ask me 220