Drago перевод на турецкий
301 параллельный перевод
Did you think we could do it alone? In their lifetime they were my enemies. Ledot, the witch doctor.
Drago, kabile büyücüsü bir zamanlar ustamdı bu işin sırrını ondan öğrendim.
Drago?
- Drago?
Drago before you go?
Drago, gitmeden önce olmaz mı?
- Howdy, Drago.
- Nasılsın Drago?
- Drago, throw that in the buggy.
- Drago, bunu at arabasına götür.
Drago!
Drago!
Drago, I got 1,000 Havana cigars and 12 of those hats for you over there.
Drago, Senin için 1.000 adet Havana purosu ve şurada 12 şapkam var.
Mom, it's Mr Drago.
Anne, bu Bay Drago.
- Yes, Drago.
- Evet Drago.
- Drago?
- Drago.
Drago never could handle horses.
Drago atlarla asla başa çıkamaz.
- Not yet, Drago, but it took restraint.
- Henüz değil, kendimi zor tutuyorum.
- Drago, help him on the horse.
Drago, ata bindir.
Bon voyage, Drago!
İyi yolculuklar Drago!
Drago, will you never learn how to handle a team?
Drago, takımı idare etmeyi asla öğrenemedin.
Drago.
Drago.
Thank you, Drago.
Teşekkürler Drago.
Uncle Drago.
Drago Amca!
Darn you, Drago.
Lanet olsun Drago.
Well, it'll be pretty hard to keep young men away. - Drago?
Öyle ise genç delikanlıları da bekliyoruz.
- Yes, Boss.
- Drago. - Evet Patron?
Dev, when you're finished there, go over and help Drago with the beer kegs.
Dev, işini bitirdiğinde Drago'ya fıçıları taşımak için yardıma git.
- Drago, go and do what I told you to do.
- Drago, git ve sana söylediğim işi yap.
" Drago, do this.
Drago şunu getir...
Drago, do that. "
Drago şunu götür...
- Drago!
- Drago!
- Good morning, Drago.
- Günaydın Drago.
- Good night, Drago.
- İyi geceler Drago.
It's a lovely evening, and I'm sure Uncle Drago wouldn't mind driving.
Çok güzel bir sabah ve eminim Drago Amca buna hayır demez.
- Dev, get the carriage.
- Dev at arabasını getir. Drago.
Drago. - I'm going with them.
- Ben de onlarla gidiyorum.
Drago, old friend.
Drago, eski dostum...
Drago, I am sleeping in the den.
Drago, ben oturma odasında uyuyacağım.
Just like that fool from Drago, and those opportunist villagers.
Drago gibi kötü insanlar..... güvenilmez Şef ve hain köylüler.
My God!
- Drago.
If you didn't have much luck with that antifascist.
Drago, buraya gel de üzerine bir iki kıyafet geçirelim.
Did you ever have a client named Ernest Drago?
Ernest Drago diye bir müvekkilin var mıydı?
Yeah, Drago. Yeah.
Ne olmuş onu?
That led to his arrest and conviction. Drago was a nut.
Drago çılgının tekiydi.
I knew it was Drago, I told the police.
Drago olduğunu biliyordum.
- When are you gonna fight, Drago?
- Dövüş ne zaman, Drago?
The introductions were made by his wife, Ludmilla Vobet Drago - gold medallist in swimming.
Açıklamaları karısı yaptı, Ludmilla Vobet Drago - yüzmede altın madalya sahibi.
Captain Ivan Drago, has come here with his trainers to America to compete as an international sportsman and ambassador of goodwill.
Yüzbaşı lvan Drago, antrenörü ile beraber Amerika'ya geldi. Burada uluslararası bir sporcu ve iyi niyet elçisi olarak yarışacak.
- Has Drago partaken in any experiments?
- Drago hiç bir deneyde yer aldı mı? - Hayır!
As you can see, Drago averages 1850 pounds.
Gördüğünüz gibi, Drago'nun ortalaması 836 kilodur.
I've seen Drago fight when he was an amateur.
Amatörken Drago'yu dövüşürken gördüm.
What made you decide to put on an exhibition fight with Drago?
Drago'ya gösteri maçı ayarlamak nereden geldi aklına?
Isn't Drago a little inexperienced to be in the same ring?
Drago seninle ringe çıkmak için tecrübesiz değil mi?
May be I can persuade my self.
Drago?
Drago, maybe we can exchange them for medicaments.
- Drago, tıbbi malzemeyle onları değiş tokuş ederiz belki. - Anlaşıldı!
Drago was insane.
Deliydi.