Drug trafficking перевод на турецкий
266 параллельный перевод
1950 : 1 2 months for drug trafficking.
1950.. Uyuşturucudan 12 ay.
The penalties for drug trafficking in this country are the harshest in Europe.
Uyuşturucu satışının cezasını Avrupada en katı uygulayan ülke burası.
Drug trafficking.
Uyuşturucu kaçakçılığı.
White slavery, drug trafficking, and homicide.
Beyaz köle ticareti, eroin kaçakçılığı ve cinayet.
Drug trafficking was my answer.
Uyuşturucu ticareti de bunun en iyi yoluydu.
A friend of hers investigated him last year on drug trafficking.
Geçen yıl bir arkadaşı bu adamın uyuşturucu satışını araştırmış.
Drug trafficking, attacking the police
Trafiği yatıştırıp, polise saldırmak.
For drug trafficking.
- Uyuşturucu kaçakçıIığından.
It implicates some of the major intelligence agencies in drug trafficking.
Buna göre, bazı önemli istihbarat ajanları uyuşturucu trafiği içinde görünüyor.
So what we have is a crossing jurisdictional borders, three dead bodies and international drug trafficking.
Elimizdekiler ; sınır ihlali, üç kişinin ölümü ve uluslar arası uyuşturucu ticareti.
They're liable to extradite you for murder and drug trafficking
Uyuşturucu ticareti ve cinayetten Kanada polisine teslim edileceksin.
Cota is wanted for drug trafficking and murder in 17 countries.
Cota 17 ülkede uyuşturucu trafiği ve cinayetten aranıyor.
I see he's currently wanted for drug trafficking and murder.
Halen uyuşturucu trafiği ve cinayetten arandığını görüyorum.
Evidence of murder, drug trafficking racketeering, tax evasion. Anything.
Cinayet, uyuşturucu dolandırıcılık, vergi kaçakcılığı, ne olursa.
At that time I had a cursory knowledge of the volume of drug trafficking in the city.
O dönemde şehirdeki uyuşturucu trafiği hakkında üstünkörü bir bilgim vardı.
With drug trafficking
görünüşe göre uyuşturucu satışıydı.
Drug trafficking. Arson.
Uyuşturucu ticareti.
Half a dozen arrests for drug trafficking in Bogota, Mr President.
Uyuşturucu ticaretinden bir kaç defa Bogota'da tutuklanmışlar, Başkanım.
It`s a criminal organization that deals in weapons and drug trafficking around the world.
O, silah üretip, dünya üzerinde uyuşturucu ticareti yapan bir suç örgütü.
Men were killed and 1 passerby injured at downtown's 40 Steps... police have determined gangland wars for control of drug trafficking... crackdown on entertainment quarters with arrests for questioning...
Şehir merkezi 40 Steps'inde bir adam öldürülüp oradan geçmekte olan biri de yaralandı. Polis çete savaşı olduğunu tespit etti. Eğlence merkezlerine baskın yapılıp sorgulamak üzere tutuklama yapıldı.
Jailed 5 times for drug trafficking violation of the psychotropic drugs control law.
Yasa dışı uyuşturucu satmaktan 5 kez hapse atıldı.
We are on the scene An international gang of drug trafficking was using an apartment here
Canlı yayındayız. Ulusal bir uyuşturucu çetesi buradaki bir daireyi kullanıyormuş.
Drug trafficking.
Uyuşturucu.
It's a facility that has over 15 different agencies... state and local... that participate in gathering intelligence... and making sure that information gets out... to people in the field that need it to stop drug trafficking.
Eyaletlerde ve yerelde on beşten fazla ajansa sahip ve hepsinin beraber... bilgi topladığı ve bu bilgileri.... uyuşturucu trafiğini durdurmak için... ihtiyacı olanlara ulaştırmasını sağlayan bir bölümdür.
There " s a nasty web of money laundering drug trafficking and corruption.
Orada pisIik diz boyu : Para akIama... uyuşturucu kaçakçıIığı, rüşvet.
Same profit margin as drug trafficking, nowhere near the jail time.
Uyuşturucu trafiğinden de aynı parayı kazanıyorlar. Hapisten de yırtıyorlar.
Our target tonight is a drug trafficking cartel
Bugünkü görevimiz bir uyuşturucu dağıtım şebekesi.
Your son's here on suspicion of drug trafficking.
Oğlunuz uyuşturucu satışı şüphesiyle burada.
And I do agree that with regard to matters... involving drug trafficking, your client has been helpful.
Kesinlikle müvekkiliniz uyuşturucu ticareti ile ilgili olarak çok yardımcı oldu.
You take the strip club, you take whatever trucks and cars... you can link to the drug trafficking, and also whatever cash you've seized.
Yakaladığınız parayı, kulübü ve uyuşturucu ticaretinde kullanıldığını tespit ettiğiniz araçlara el koyabilirsiniz.
Montel is wanted on Interpol warrants by more than ten national governments, including our own in relationship to charges of arms dealing, drug trafficking extortion, smuggling, kidnapping and over two dozen murders.
Montel, bizimki dahil on ülkede İnterpol bülteniyle aranıyor. Silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, şantaj, kaçakçılık, adam kaçırma ve iki düzinenin üzerinde cinayetle ilgili olarak aranıyor.
Eugene Holland was sentenced to 20 years in prison for drug trafficking.
Eugene Holland uyuşturucu satıcılığından 20 yıla mahkum oldu.
John Gilligan was brought back to Ireland from England and sentenced to 28 years in prison for drug trafficking.
İngiltere'den İrlanda'ya geri getirildi. Ve uyuşturucu suçundan 28 yıl hapse mahkum edildi.
DRUG TRAFFICKING
Uyuşturucu Kaçakçılığı
Analysing drug trafficking through the Panama Canal, and I'm reading humint data, and then downloading information off the KH-11 satellite.
Panama Kanalı'ndaki uyuşturucu trafiğini araştırıyorum. HUMINT verilerini okuyor ve KH-11 uydusundan bilgi indiriyorum.
Drug trafficking... consolidating a Mexican power base, murder.
Uyuşturucu pazarlamak, Meksikalı bir çete kurmak, cinayet.
Going from drug trafficking to first-degree murder.
Uyuşturucu satıcılığından birinci derece cinayete.
Drug trafficking "... stay out of this. " They slashed my arm.
Uyuşturucu Kaçakçılığı... bu işe burnunuzu sokmayın. " Kolumu yardılar.
You're awaiting trial on drug trafficking, Manny posted your bail.
Uyuşturucu taşımaktan mahkemeye çıkacaksın. Manny kefaletini ödedi.
Again, suggestive of drug trafficking.
Aynen uyuşturucu işinde olduğu gibi.
It's for people who are living... in really bad situations... you know, with the drug trafficking you see outside.
Dışarıda gördüğünüz uyuşturucu trafiğinden dolayı kötü koşullarda yaşayan insanlar için.
I began by identifying those areas of my district... where drug trafficking was least harmful. I proceeded to push all street-level dealing towards those areas.
Bu bölgeleri bölgemin uyuşturucu satışı için en uygun bölgeleri olarak belirledim ve sokak seviyesindeki uyuşturucu satışlarını bu bölgelere yönlendirdim.
You're selling a phone that you know is effective for drug trafficking.
Uyuşturucu trafiği için kullanıldığını bile bile bu telefonları satıyorsunuz.
Evading a warrant, possession of narcotics, drug trafficking among other things.
Tutuklanmaktan kaçıyordur, uyuşturucu almıştır diğer şeyler arasında uyuşturucu satıyordur.
But have you thought about the penalties here for drug trafficking?
Ama uyuşturucu satmanın cezasını hiç düşündün mü?
Councilor Robinson was arrested and convicted for drug-trafficking and murder.
Konsey üyesi Robinson tutuklandı,...
Although Less Than One Per Cent Of Jamaican Immigrants Are Involved, Jamaican Gangs, Known As Posses, Are Now Dominating The American Drug Trade, With More Than 10,000 Members Trafficking Drugs In 20 States.
Bölge nüfusunun yüzde birinden azı Jamaikalılardan oluşuyor ama müfreze olarak bilinen Jamaikalı çeteler, on binden fazla mensubuyla, yirmi eyaletteki uyuşturucu ticaretine hakim vaziyetteler.
10 years ago Alan Branch was brought before the Senate and questioned about his alleged involvement in money-laundering, drug-trafficking and death-squad financing.
1 0 yıl önce, Alan Branch Senato huzuruna ç ıkarılmış ve... kara para aklama, uyuşturucu ticareti ve ölüm birliklerine parasal destek sağlama... iddialarıyla sorgulanmıştı.
"He had intimate knowledge of his businesses, including but not exclusive to drug-trafficking and murder."
Buradaki raporda şöyle yazıyor : "Uyuşturucu trafiği ve adam öldürme dahil..." "...
Sorry. I thought the "puta" was your drug-trafficking whore of a mother.
"Puta" nın fahişe bir annenin uyuşturucu kaçakçısı oğlu olduğunu sanıyordum.
You got busted for drug possession and trafficking.
Uyuşturucu bulundurmak ve kaçakçılık sebebiyle tutuklanmışsın!