Edo перевод на турецкий
581 параллельный перевод
You've been in Edo since his death?
Babanın vefatından beri Edo'da mısın?
I'm living in Edo now, so visit my house some day
Ben artık Edo'da oturuyorum, bir gün bize gel.
To tell the truth, since I heard you moved to Edo I've visited your house often, but you were never in
Aslını söylemek gerekirse, Edo'ya taşındığınızı duyduğumdan beri... sık sık evinize geldim ama hiç evde yoktunuz.
It is Sharakubo, he teaches music and dance to girls of good family.
İyi ailelerin kızlarına şarkı söylemeyi ve dans etmeyi öğreten Edo'lu kör bir adam.
The messenger is waiting.
Edo'dan gelen haberci cevabını bekliyor.
you must prepare all you need to take to Edo
Tapınağa da gitmelisin. Evet, tabii ki. O halde, ne alınacağını ve Edo'ya ne götüreceğini düşünelim.
Are you happy to see your local puppets in Edo?
Burada Kamigata müziği duymayı beklemiyordun, değil mi?
Is the food to your satisfaction?
Edo'daki yemeklerden hoşlandın mı?
Yes. Why don't you go to Edo and see Yagyu?
Neden Edo'ya gidip Yagyu'yu görmüyorsun?
- Yes, but he's left for Edo.
- Ancak şimdi Edo'ya gitti.
EDO
EDO
I am leaving Edo.
Edo'dan ayrılıyorum.
Lord Yagyu of Edo told her, she says.
Edo'lu Efendi Yagyu söylemiş ona, öyle diyor.
I will acquaint my superiors at Edo with that opinion.
Bu görüşü Edo'daki üstlerime bildireceğim.
Two years ago, Commodore Perry was allowed within the sacred walls of Edo.
İki yıl önce, Amiral Perry'ye Edo'nun kutsal duvarları içine girme izini verildi.
He had communicated with Edo.
Edo ile iletişim kurdu.
He hasn't sent my credentials to Edo...
Güven mektubumu Edo'ya göndermedi ve göndermeye de niyeti yok.
There has been no word from Edo about your status, Mr. Harris.
Durumunuz hakkında Edo'dan hiç haber yok Bay Harris.
Your Excellency, if word does not come soon... I might be tempted to go to Edo to get it.
Ekselans, yakında haber gelmezse öğrenmek için Edo'ya gitmeye kalkışabilirim.
No, she's from a village on the road to Edo.
Hayır, Edo yolunda bir köydenmiş.
- Going Edo?
- Edo'ya mı gidiyor?
You wished to go to Edo.
Edo'ya gitmek istiyordunuz.
I'm afraid the Shogun will be a little disappointed... when the two of us ride into Edo.
Korkarım Edo'ya girdiğimizde Shogun biraz hayal kırıklığına uğrayacak.
" A list of the gifts the same lord took to Edo.
" Edo'ya götürülen hediye listesi.
People of Shimoda do this for you... so you enter Edo proudly.
Edo'ya gururla giresiniz diye Shimoda halkı bunu sizin için yapıyor.
We shall meet in Edo.
Edo'da buluşuruz.
Near Edo, we made our final camp.
Edo yakınlarında son kampımızı kurduk.
Welcome to Edo.
Edo'ya hoş geldiniz.
Mr. Harris, as the person who brought you here... I have come to beg you to leave Edo at once... and return to Shimoda.
Bay Harris, sizi buraya getiren kişi olarak bir an önce Edo'dan ayrılıp Shimoda'ya dönmeniz için yalvarmaya geldim.
Edo
Edo
Is she here in Edo or did she and Naosuke go off somewhere?
Burada, Edo'da mı yoksa o ve Naosuke başka bir yere mi gitti?
We've been in Edo for two years now.
İki yıldır Edo'dayız.
When my wounds healed I came to Edo.
Yaralarım iyileşince de, Edo'ya geldim.
Let's get the hell out of Edo and start over somewhere brand new!
Edo'dan defolup gidelim ve başka bir yerde, sil baştan yapalım!
An inspector from Edo is coming!
Resmi bir müfettiş geliyor!
Masseur, the man you are about to massage is in fact a lord returning to his home province from Edo.
Masör, az sonra masaj yapacağın adam aslında Edo'dan evine dönen bir lordtur.
If the rumor gets started and reaches as far as Edo, it will be the end of the House of Kuroda.
Eğer dedikodu başlar ve Edo'ya kadar ulaşırsa, bu durum Kuroda Çetesi'nin sonu olur.
In Edo, our master's condition was kept carefully hidden, even from his own retainers.
Edo'da, ustamızın durumu çok titizce saklı tutulmuştu, hatta kendi muhafızlarından dahi.
SOTO SAKURADA-MACHI, EDO
SOTO SAKURADA-MACHI, EDO
I subsequently left the domain and moved here to Edo, where I found shelter in a back-alley tenement.
Ben de akabinde mülkü terk edip Edo'ya arka sokaklarından birinde başımı sokacak kiralık bir ev bulduğum buraya taşındım.
After the fall of my master's house, I moved here to Edo and found shelter in a back-alley tenement.
Efendimin hanedanlığının düşüşünün akabinde buraya Edo'ya taşındım ve arka sokaklardan birinde kiralık bir ev buldum.
Ever since the Battle of Sekigahara, Edo has been teeming with ronin - masterless samurai.
Sekigahara savaşından bu yana Edo ronin, efendisiz samuraylardan geçilmez oldu.
Would you have such laughable chatter spreading all over Edo?
Böyle komik lafların Edo'nun her tarafına yayıldığını düşünebiliyor musun?
I've heard lately of incidents all across Edo in which ronin who don't deserve to call themselves samurai demand the use of a clan's forecourt to commit harakiri but are happy to walk away in exchange for a few coins.
Son zamanlarda Edo'da kendilerine samuray demeyi layık görmeyen ve harakiri yapmak için klanların arka avlularını kullanmak isteyen ama karşılığında bir miktar parayla mutlu mesut ayrılan roninlere dair hikayeler duyup duruyorum.
When my master's house fell... we immediately left the domain and moved to Edo.
Efendimin hanedanlığı düşünce hemen ikametgahı terk edip Edo'ya taşınmıştık.
The streets of Edo were crowded with ronin, flotsam from the Battle of Sekigahara.
Edo sokakları Sekigahara savaşından dönen roninlerle doluydu.
Other ronin who got wind of the story began presenting themselves at the gates of daimyo houses all over Edo, insisting on committing harakiri and refusing to budge.
Bu mevzuyu öğrenen diğer roninler Edo'daki daimyo evlerinin kapılarında bitivermeye başlamışlar... Harakiri yapmak istiyor ve hiçbir şekilde gitmiyorlarmış.
We understand there have lately been incidents all across Edo in which ronin present themselves at the gates of daimyo houses and threaten to commit harakiri unless given money.
Son zamanlarda Edo çevresinde roninlerin kendilerini daimyo evlerine takdim edip para verilene kadar kendilerine harakiri yapmakla tehdit etmelerine yönelik duyumlar aldık.
Word of the martial rigor of this house echoed throughout Edo.
Hanemizin askeri sertliğine dair ifadeleri Edo'nun her noktasında yankılandı.
As a result, on the third day, in a formal session at Edo Castle, Lord Doi took the occasion to confer words of praise upon our young master Bennosuke as follows :
Sonuç olarak üçüncü gün, Edo Kalesi'ndeki resmi bir toplantıda Lord Doi, genç efendimiz Bennosuke için övgü dolu şu sözleri sarf etti :
Therefore, the elders have sent a messenger to Edo for instructions and detained the chamberlain as a precaution.
Bu yüzden, büyüklerimiz... Edo'daki Lordumuza bir haberci gönderdi. Lordumuz, tedbir için valinin gözaltına alınmasına karar verdi.