Ehm перевод на турецкий
185 параллельный перевод
Well, you see, Tarzan doesn't like people to bother us, so he doesn't think we should bother other people.
Ehm, görmek... Tarzan insanların canını sıkmayı sevmez, Başkalarını rahatsız ettiğimizi düşünür yani.
Geneva Convention? It's called the Geneva Convention!
Doktor istiyor, ehm... bilmem neye dayanarak...
Well...
Ehm...
Ehm, over eleven hundred CPU-Seconds.
- 1100 işlemci saniyesi üstü.
Ehm. In private though.
Ama mahrem bir şekilde bu arada.
Well, you know...
- Ehm, şey...
Ehm, thank you very much.
- Çok teşekkür ederim.
Ehm... Not like that...
Öyle değil.
Well, I don't know. I - I never thought about it.
Ehm, bilmem bunu hiç düşünmedim.
Well, I wouldn't know that.
Ehm, bunu bilemem.
Ehm...
Ehm...
Anyway, ehm, you're interested in one of our holidays, are you?
Neyse, macera tatillerimizle mi ilgileniyorsunuz? Evet, doğru.
- Mrs. Beumer, I ehm...
- Bayan Beumer, ben...
- Ehm...
- Ehm...
Ehm are you looking for something?
Ehm bir? ey ar? yorsun?
I ehm, I've to take out the... garbage.
Ben... çöpü ç? karmak için var, ehm.
Ehm... a party.
Ehm... bir parti.
I ehm, I like Chinese.
Ben Çince gibi, ehm.
What do you think of ehm... some extras?
er... ehm baz? ekstralar ne dü? ünüyorsunuz?
You have ehm... class.
Sen ehm... dersim var.
- Jolanda will be ehm, staying for a bit.
- Jolanda biraz kal? yorum, ehm olacakt? r.
To the coördinates... seven.. ehm.
Koordinatlar... yedi.. ehm için.
Maybe it's ehm... indeed better Mr. Chairman.
Belki de gerçekten iyi... ehm var Say? n Ba? kan.
ehm.
ehm.
Ehm, okay Herman, we will check it out.
Ehm, tamam Herman, biz bunu kontrol edecek.
I ehm, I will be right back, Kees.
Ben, hemen geri Kees olacak, ehm.
Ehm, must have been quite a party.
Ehm, oldukça büyük bir parti olmal?
Ehm.. sit here.
Buraya oturabilirsin.
I think... Ehm...
Peder, bana yardım et.
Um, the days have kind of a nice rhythm to'em.
Ehm,... hayat orada bir ritim içinde geçiyor.
Ehm... What'll you have this morning, Christopher?
Bu sabah ne istersin Christopher?
Ehm, more coffee, Chris?
Biraz daha kahve ister misin Chris?
- And um...
- Ve, ehm,...
Then there was... er... er...
Sonra da şey vardı... ehm...
Ehm!
Şey!
Ehm!
Ehm!
Ehm, is this the, eh...
Bu.....
- So, ehm how did you and Donald meet?
Peki.. sen ve Donald nasil tanistiniz.
- Um.
- Ehm..
So... what are you doing later?
Ehm... Daha sonra ne yapıyorsun?
- Um...
- Ehm...
Let's see it was ehm it was no go with Midge.
Şunu anla, bu iş Midge ile olmaz.
Well, we used to have cannibals on Earth.
Ehm, Dünyada bir zamanlar yamyamların olmasına alışkınız zaten.
Well, actually, we do, but we do it through observing behaviour. Getting to know someone.
Ehm, aslında, algılıyoruz, fakat bunu davranışları inceleyerek, birisini tanıyarak yapıyoruz.
[FRASIER LAUGHS] Well, here, please join us.
Ehm, lütfen bize katıl.
And, uh, we've been kind of going out for the last couple of weeks.
Ve, ehm, son iki haftadır çıkıyor gibiyiz. - Harika, bize ondan bahset
- Where we are?
- Ehm Nerde?
Ehm, requests?
Ne alayım?
Ehm, forest, rain forest, ocean?
Ağaçlar, yağmur ormanı ve okyanus?
I'm...
Ehm, ben, ah...
I never even copped a feel in Grenada.
Ehm, cinsel eğilimin benim sorunum değil.