Eloped перевод на турецкий
272 параллельный перевод
But of course, but I'm afraid Roy will think we've eloped.
Elbette, ama Roy kaçtığımızı zannedecek.
- We eloped. - Who eloped?
Kim kaçmıştı?
Yeah, she eloped tonight with some Texan from Texas... with Ted's engagement ring on her finger.
Evet, o, bu gece bir Teksaslıyla onu terk edip gitti... Parmağında Ted'in nişan yüzüğüyle.
He kind of had a wild idea that maybe you'd eloped or something.
Sevgilinle buralardan kaçıp gideceğine dair çılgınca bir düşünceye kapılmış.
She eloped with her handsome singer and exchanged the medieval splendours of Chalfont Castle for the modern conveniences of No 73, Balaclava Avenue, SW.
Yakışıklı şarkıcısıyla evlenebilmek için kaçmış ve Chalfont Şatosu'nun ortaçağa özgü görkemli imkanlarını Güneydoğu Balaclava Caddesi, 73 numaranın modern konforuyla değişmişti.
At 17, you eloped with a praetorian.
17 yaşında bir hakime kaçtın.
She must have eloped with him.
İkisi beraber kaçmış olmalı.
I thought you two had eloped.
İkiniz birlikte kaçtınız sandım.
Your wife is said to have eloped with your son?
Karınızın oğlunuzla beraber kaçtığı söyleniyor.
I expect some village lothario eloped with her.
Herhalde çapkın bir köylüyle kaçmıştır.
They eloped.
Kız kocaya kaçmış.
One day the sister eloped with a charming farmhand.
Bir gün kız kardeşi yakışıklı bir çiftçi ile kaçmış.
When he's taken all his savings and eloped with a girl like that, how do you expect me to think positively?
Bana bak öyle bir kızla kaçıp giden birinden başka ne bekleyebilirsin?
Two years after Don Calogero had eloped with Bastiana, they found him dead with twelve bullets in his back.
Don Calogero, Bastiana ile kaçtıktan iki yıl sonra onu sırtında 12 kurşunla ölü olarak bulmuşlar.
Yet you eloped with that dirtbag!
Yine de o pislik herife kaçtın!
She eloped with her lover
Arkadaşın başkasıyla haince bir yasak aşk yaşadı!
My woman eloped today with her lover, Yakin, to the Caucasus.
Karım bugün aşığıyla, Yakin denen adamla, Kafkaslara kaçtı.
Well, we eloped without saying a word to anyone.
Hiçkimseye birşey söylemeden evlenmek için evden kaçtık.
Paula has eloped.
Paula bir adamla kaçtı.
She was just 17 when we eloped in her father's car.
Babasının arabasıyla kaçtığımızda on yedisindeydi.
I fell in love with the number one scholar Jiang Fung but he eloped with my maid Hua Yuet Lao and hid in the Man Hua Cliff, and bore 2 children
Bilgin Jiang fung'a aşık olmuştum! ama gidip... hizmetçim hua yuet lao ile kırıştırdı ve Man hua uçurumuna saklanıp, 2 çocuk peydahladılar
Let's get out of here, or Two-Bit will think we eloped to Mexico.
Hadi gidelim buradan. Two-Bit birlikte Meksika'ya kaçtığımızı düşünecek.
Two young people get a little excited and leave home, and the newspaper makes a big deal of it, saying they eloped.
İki genç, biraz heyecanlanıp evlerini terk ediyorlar ve gazetede bu meseleyi büyütüyor, gizlice kaçtıklarını yazıyor.
Sue Anne's eloped.
- Evet? - Sue Anne kaçmış.
She's just eloped with somebody.
Kısa zaman önce başka bir adamla kaçtı.
Big Bro'Natakichi... eloped with the shoemaker's wife.
Büyük kardeş Natakichi... ayakkabıcının karısıyla kaçtı.
So we eloped.
Böylece kaçıp gizlice evlendik.
Eloped in a packet-boat.
Sevgilisiyle tekne turuna çıktı.
Thank God we eloped.
Tanrı'ya şükür ki biz kaçmışız.
He eloped.
Kaçmış.
My youngest sister has left all her friends, has eloped,
Küçük kardeşim tüm arkadaşlarını bırakarak kendisini,
- We should've eloped.
Kaçarak evlenmeliydik.
I left home when I was 18, changed my name, met Phelps, eloped.
18'imde evi terk ettim. Soyadımı değiştirdim, Phelps'le tanıştım, ona kaçtım.
I'II talk to the casino, tell them you've fallen in love... that you've eloped and run off but you'll come back.
- Kumarhaneyle konuşurum, - Onlara aşık olduğunu sevdiğine kaçtığını ama geri döneceğini söyleyeceğim.
They've eloped.
Kaçıp gittiler.
She has eloped with her lover
Ne! Aşığıyla kaçtı
Anyway, siege of Troy - Helen eloped with Paris, the Greeks got fucked off and went to Troy in big ships and the siege began.
Neyse, Truva Kuşatması - Helen, Paris ile kaçmıştı. Yunanlılar kafayı yediler ve büyük gemileri ile tekrar Truva'ya dönüp kuşatmaya başladılar.
- Dharma, we eloped.
- Dharma, bizde kaçtık.
Yeah. I mean, I love that we eloped.
Evet. demek istediğim, seviyorum bu yüzden kaçıp evlendik.
Maybe she eloped.
Belki de kaçıp evlendi.
Carter, your drunk eloped.
Carter, sarhoş hastan kaçtı.
"By the way, Eliza eloped to Paris with her lover."
"Bu arada, Eliza sevgilisiyle Paris'e kaçtı."
So she eloped, and I've been so afraid the emphysema would finish me before I could ask her forgiveness and tell her I love her.
O da sevdiğine kaçtı. Anfizemim yüzünden ondan af dilemeden, onu sevdiğimi söyleyemeden öleceğim diye korkuyordum.
She has eloped with someone called Rohit.
Rohit adında biriyle kaçtı.
Well, since we eloped, some of Mel's colleagues decided to throw a little last-minute get-together to toast our nuptials.
- Habersiz evlendiğimiz için Mel'in bazı dostları bizi kutlamak amacıyla bir parti düzenlemiş.
Yes. Mel and I eloped yesterday.
Mel'le gizlice evlendik.
He eloped with Mel yesterday.
- Ne? - Dün gizlice evlenmişler.
We eloped. We were 19.
Kaçtık. 19'duk.
This morning my niece eloped with a boy from a low caste.
Bugün benim yeğenim düşük sınıftan bir oğlanla kaçtı.
Ours eloped for the first time.
Bizimkinin ise bu ilk kaçışı.
Why are you the black sheep? I eloped when I was 17.
17 yaşındayken evden kaçtım.