Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ E ] / Embarkation

Embarkation перевод на турецкий

40 параллельный перевод
Port of Embarkation :
Yüklendiği Liman :
Lisbon became the great embarkation point.
Lizbon, gemi kaynayan bir liman oldu.
Embarkation at 2am in the morning.
- Yükleme gece ikide yapılacak.
They're the new embarkation plans and our Channel minefields.
Yeni bindirme planları ile Kanal'daki mayın tarlalarımız.
Then why not the embarkation ports... Plymouth, Southampton. Portsmouth?
O zaman neden Plymouth, Southampton, Portsmouth gibi yükleme limanlarında kullanılmadılar?
- An embarkation privilege I allowed myself.
- Kendime verdiğim bir yol izni.
- Embarkation?
- Yol mu?
Officially, we're going as observers, both of us, to watch the embarkation.
Biz değil, ben. Resmi olarak ikimiz de gözlemciyiz. İndirmeyi izleyeceğiz.
Listen, when I got embarkation leave, I figured I might bump into you, so I called her on the telephone, long-distance, reversing the charges.
Gemiden ayrılırken seninle karşılaşacağımı tahmin ettim. O yüzden şehirlerarası ödemeli olarak telefonla aradım.
And here we see some scenes of the careful training that both men and dogs underwent in the months prior to embarkation.
Ve burada da insan ve köpeklerin gemilere binmeden aylar önce aldıkları eğitimlerden sahneler görüyoruz.
We can't keep almost a quarter of a million men on ships... ... in embarkation areas, indefinitely.
Çeyrek milyon adamı gemilerde bindirme sahalarında sonsuza kadar bekletemeyiz.
Embarkation to proceed as scheduled.
Plânlandığı gibi yükleme yapılıyor.
- Yes? Embarkation leave.
- Gemiye binme izni.
The oil pumped by foreign companies is moved by pipelines to the ports of embarkation and shipped by tankers to make the West prosperous.
Petrol, batıyı zengin etmek için yabancı şirketler tarafından çıkarılır. Yükleme limanlarına boru hatlarıyla taşınır. Ve tankerlerle taşınır.
( narrator ) Although they did not know it, they were bound for Liverpool, for embarkation.
Farkında bile değillerdi ama, Liverpool'a doğru yola çıkmışlardı, gemiye bindirilmek üzere...
( narrator ) On 3 June, despite Supreme Command's concern about the weather, embarkation went ahead.
3 Haziran günü, başkomutanlığın kaygılarına rağmen gemilere binildi.
( narrator ) ln the ports and harbours of England's Channel coast, the vast and complex process of loading and embarkation went on.
İngiliz Kanalı boyunca iskele ve limanlarda büyük ve karmaşık yükleme ve bindirme işleri devam etti.
The situation became so precarious, Clark ordered plans for possible re-embarkation.
Durum öyle tutarsız bir hal almıştı ki Clark botlara geri dönülmesi ihtimalli planlar yapılmasını emretmişti.
This is the point of embarkation for all our cosmic journeys.
İşte burası bütün kozmik yolculuğumuzun başlangıç noktası sayılır.
Return to your port of embarkation.
Geldiğiniz yere geri dönün.
I checked the de-embarkation logs.
- Ne demek istiyorsun? - Yolcu giriş kayıtlarına baktım.
what is Major Kawalsky doing in the embarkation room?
Binbaşı Kawalsky çıkış odasında ne yapıyor?
Page Colonel O'Neill and General Hammond to the embarkation room, now!
Albay O'Neill ve General Hammond'ı çıkış odasına çağır, hemen!
I prepared a short address to commemorate our embarkation.
Bu yolculuğun anısına kısa bir konuşma hazırladım.
It started in Portsmouth when they brought us down for embarkation.
Bizi Portsmouth'da gemiye bindirdiklerinde başladı.
He was home on embarkation leave.
Adam izindeymiş.
Security to the embarkation room!
Güvenlik geçit odasına!
Medical team to the embarkation room!
Tıbbi ekip geçit odasına!
SG-22, prepare for embarkation.
SG-22, gitmeye hazırlanın.
Well, what I'm sure many of you don't know..... is that officially it was known as the "embarkation" room..... because that's where the SG teams "embarked" from.
Eminim çoğunuz odanın resmi adının.. .. "gönderme" odası olduğunu.. bilmezsiniz.
Embarkation status, Birdie?
Birdie gemilerin durumu ne?
it had been three months since my last voyage and id begun to believe that i'll never fly again thus when my embarkation order arrived from the authority i felt like a condemned man reprieved from the gallows i hoped that captain griswald had seen fit to pardon me as well
Son seyahatimin üzerinden üç ay geçmişti ve artık bir daha uçamayacağıma inanmaya başlamıştım. Bu sırada yetkililerden uçuş talimatı geldi. Kendimi idam cezası tecil edilmiş bir mahkum gibi hissetttim.
You mustn't cry at embarkation!
Sefer yemeğinde ağlayamazsın!
It has been asked..... why the 456 chose Great Britain as its chosen point of embarkation.
Sorulan şu ki 456 yükleme noktası olarak neden Büyük Britanya'yı seçti.
The New York port of embarkation has been helping to keep England in the war by sending food and ammunitions.
New York limanından İngiltereyi savaşta tutmak için yiyecek ve cephane yollanıyordu.
All personnel will be on the tarmac... -... 10 hours before previous embarkation.
Tüm personel, önceki kalkış saatinden 10 saat önce pistte olsun.
train leaves in five minutes embarkation
Indian Pacific beş dakika sonra istasyondan ayrılacaktır. Tüm yolcular trene binsin lütfen.
And I need the master list of passengers with their points of embarkation.
Uçağa biniş sıralarına göre yolcu listesini de istiyorum.
Not with embarkation.
- Gemiye binmeden.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]