Emeritus перевод на турецкий
51 параллельный перевод
As professor emeritus, you ought to know why it hurts.
Emekli bir profesör olarak, neden acıttığını biliyor olmalısın.
"To James Flagg, Marshal emeritus."
"Emekli Şerif James Flagg'a"
Your last roar of passion before you settle into your emeritus years.
İtibar dolu yıllarının tutkuyla dolu son kükreyişi.
Mandatory retirement on our chairman's 65th birthday, at which time the chairman will be named emeritus.
Yönetim kurulu başkanımızın 65. yaş gününde zorunlu emekliliği ve başkanımızın fahri başkan olarak kabul edilmesi.
Vice Bundesfuehrer Emeritus at the German-American Bund.
Alman Amerikan birliğinin Bundesfuehrer Emeritus yardımcısıdır.
Made me Chairman Emeritus of Intensive Care Medicine.
Beni yoğun bakım ünitesine başhekim tayin ettiler.
Emeritus. That's Latin for "over the hill".
Masa başı, benim gibi biri için cehennem.
Mandatory retirement on our Chairman's 65th birthday, at which time the Chairman will be named emeritus.
Yönetim kurulu başkanımızın 65. yaş gününde zorunlu emekliliği ve başkanımızın fahri başkan olarak kabul edilmesi.
Right honorable general and Commander-in-chief Emeritus.
Şerefli General ve Başkomutan Emeritus.
Miss Kikuno, it's Emeritus.
Bayan Kikuno, Emeritus geldi.
I want you to come back to Metropolis... where you will hold the position "advisor to the chairman emeritus."
Metropolis'e dönmeni istiyorum ki orada "emekli başkanın özel danışmanı" olarak görev alacaksın.
Chairman emeritus, honorary degrees, all kinds of charity work :
Emekli ama işe devam eden başkan, üst düzey şeref madalyası, hayır işlerinin her türü :
Tom Everhart is President Emeritus at Caltech.
Tom Everhart Caltech üniversitesinden emekli bir profesör.
and now i'd like to present serena celia van der woodsen, daughter of committee member lilian van der woodsen, granddaughter of chairwoman emeritus, celia catherine rhodes, escorted by carter baizen.
Ve şimdi de Serena Celia Van Der Woodsen'ı takdim etmek istiyorum. Komite üyesi Lilian Van Der Woodsen'ın kızı. Emekli profesör ve başkan Celia Catherine Rhodes'un torunu.
I was stripped of my honorary title as professor emeritus.
"Emeritus profesörlüğü" fahri unvanımı bıraktım.
I'm Tim Banks, grad student emeritus, seven years and counting.
Ben Tim Banks, mezun oldum ama hala öğrenciyim. 7 yıldır böyle, devam da ediyor.
Emeritus, how did you put it?
Neydi? Adını ne koymuştunuz?
That's what happens when your dad is an emeritus professor of Renaissance studies and your mother teaches classics - - Greek and Hebrew.
Rönesans çalışmalarından emekli profesör bir babanız olursa böyle oluyor annem de klasikleri öğretiyordu... Yunanca ve İbranice.
Apparently, he's still giving lectures as a professor emeritus of literature at Powell University.
Hâlâ, Powell Üniversitesi'nde emekli bir profesör olarak edebiyat dersleri veriyor.
A triumvirate of Don and myself and Mr. Cooper, our chairman emeritus, will oversee three streamlined departments.
Don, ben ve fahri başkanımız Bay Cooper'dan oluşan bir üçlü birbirine bağlı üç departmanımızı denetleyecek. Yaratıcı sanat ve metin yazarlığı.
They never go after emeritus officials.
Hayır. Emekli memurların peşinden gelmezler.
Kind of a shepherd emeritus, if you will.
Aslında emekli bir çobandır.
If I see the word emeritus or acting next to chairman, - the deal's off.
Eğer başkan kelimesinin önünde "onursal" lafını görürsem bu anlaşma yatar.
Tom would inherit the kingdom, my father would never have to step down, be a sort of mayor emeritus.
Tom bu krallığı miras aldı babam da tepeden inmek zorunda kalmadı her zaman yarı başkan olarak kaldı.
Kate, professor emeritus of theoretical physics at Boston University.
Kate, Boston Üniversitesi'nde kuramsal fizik fahri profesörü.
And now, as barbecuer emeritus, it is my honor to announce this year's winner for best barbecue.
Ve şimdi, barbekü vekili olarak, bu yılın kazananını açıklamaktan onur duyacağım.
Now I guess I'm professor emeritus of accounts.
Herhalde artık emekli müşteri ilişkileri profesörü sayılırım.
Our Chairman Emeritus, if that's what you mean.
Bizim Onursal Başkanımız, eğer kastettiğin oysa evet.
Professor De Bats, or should I say emeritus professor?
Profesör De Bats, daha doğrusu "Emeritus Profesör" mü demeliyim?
And today we are proud to bestow upon Dr. Richard Nelson the title of Professor Emeritus.
Ve bugün Dr. Richard Nelson'a fahri profesör unvanını vermekten gurur duyuyoruz.
Come on, it's not often your doctor gets emeritus.
Hadi ama, bir doktorun fahri ödülü almasını pek görmüyoruz. - Hak ettin.
I'm asking for your support should my father decide to transition to chairman emeritus.
Babam, fahri başkanlıktan çekilmeyi düşünürse desteğinizi istiyorum.
He's Professor Emeritus, who rarely leaves England.
Kendisi, İngilitere'den nadiren ayrılan Fahri Profesör'dür.
I have gratefully accepted the newly minted role of executive musical director emeritus...
Onursal idari müzikal yönetmenliği görevini minnetle kabul etmiş bulunuyorum.
Emeritus.
Fahri başkan.
After all, you're the executive musical director emeritus.
Sonuçta sen, emeritus müzik yapım direktörüsün.
In his new role as musical director emeritus, he's a very, very busy man.
Yeni emekli müzikal yönetmeni rolüne bürünmüş.. .. çok ama çok meşgul bir adam.
He is currently Professor Emeritus of Economics, and Senior Research Scholar at Swarthmore College.
Halen Swarthmore Koleji'nde Ekonomi Onursal Profesörü ve Kıdemli Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır.
What if I made you Professor Emeritus?
Sana onursal profesör unvanı vermeme ne dersin?
Professor Emeritus at the new United Nations University.
Profesör Emeritus Yeni Birleşmiş Milletler Üniversitesi'nde.
And we think it would be in everyone's best interest if you shifted to emeritus status.
Herkesin iyiliği için emekliye ayrılmanın iyi olacağını düşünüyoruz.
- You push back on the emeritus thing by screwing over a client?
- Bir müvekkile ihanet ederek.. ... emekli olayını geri püskürttüğünü mü sanıyorsun?
Cary, that little gerbil, told me to take emeritus status.
Cary, küçük kemirgen, emekliye ayrılmamı söyledi.
So we tell him to take emeritus status.
- O halde ona emekli olmasını söyleyelim.
I'm President Emeritus.
Ben onursal başkanım.
We've decided to invite Howard to take emeritus status.
Biz de Howard'ı emekli etmeye karar verdik.
My point is, Dr. Phillips, Professor Emeritus of Public Law at Berkeley... he sat me down on that tarp and he encouraged me... well, actually, he inspired me to come out and enroll.
Demek istediğim, Dr. Phillips Berkeley Kamu Hukuku'ndan emekli profesör beni brandanın altına oturtup cesaret verdi bana.
- You're emeritus, Howard.
Emeklisin sen artık, Howard.
Become partner emeritus... leave your name on the firm but focus on your legacy.
Fahri partnerimiz ol ismin firmada kalsın ama sen mirasına odaklan.
Look, if you want to stay on as an emeritus, we can discuss that.
Bak, fahri ortak olarak çalışacaksan, bunu tartışabiliriz.
Now, you're looking for an emeritus position?
Fahri bir ortaklık pozisyonu için mi söylüyorsun?