Ensemble перевод на турецкий
305 параллельный перевод
What an ensemble, hmm?
Ne kadar uyumlular ama.
IMAGE OF THE NIGHT - ENSEMBLE THE FIELDS
GECENİN BETİMLEMESİ TARLALAR
A warm-weather ensemble.
Sıcak hava topluluğu.
Ladies of the ensemble, adieu.
Topluluğun hanımları, adieu.
During the rule of the great Emperor Shumunshin-Shah the Third, on these heights, the Imperial architects had built a marvelous ensemble, which included a palace, a mosque, a 1,200-bed harem, and many other... similar delights.
Yüce imparator Üçüncü Şumunşin Şah'ın hakimiyeti altında, bu tepelerde, İmparatorluk mimarisi gelişti birbiriyle fevkalade uyumlu, içinde bir saray, bir cami, 1200 yataklı bir harem, ve haz dolu pek çok şey daha bulunan...
And finally, we present our latest model, a beach ensemble
Ve son olarak, en yeni modellerimizi sunuyoruz, bir plaj takımı
- You were in an ensemble together...
- Bir koroda birlikteydiniz.
THE HAIR IS BY ROGER, AND THE WHOLE ENSEMBLE IS CROWNED BY A SPECTACULAR DISPLAY OF CHRISTMAS ORCHIDS.
Saçları Roger yaptı ve tüm kıyafet göz alıcı bir Noel orkideleri süslemesiyle taçlanıyor.
Participants of the ensemble Bom-bom are nearing the completion of their sentence.
Bom-bom adlı grubun üyeleri sunumlarını bitirmek üzereler...
The spectacle is thus... a specialized activity which speaks for the ensemble of the others.
Gösteri, diger tüm faaliyetlerin namina konusmanin özellesmis rolünü oynar.
Ensemble number 32, entitled " Omar Sharif', modelled by Chiefs defenceman, Billy Charlebois, who hails from, if I can read the card here, Moose Jaw, Saskatchewan.
"Ömer Şerif" adlı 32 numaralı kostüm Chiefs savunmasından Billy Charlebois sunuyor, nereden geliyormuş, kartı okuyabilirsem, Moose Jaw, Saskatchewan.
Ensemble number eight, as we watch Chiefs defenceman,
Sekiz numaralı kostümü, Chiefs'in savunma adamı
A very good ensemble.
İyi bir grup.
Maybe you would like to complete your ensemble.
- Topluluğu belki tamamlamak istersiniz?
The ensemble makes 120 combinations. Everything from dignified to sporty.
Resmi kıyafetten spor kıyafete 120 farklı kombinasyon oluşturabilirsin.
Your ensemble does absolutely nothing for you.
O elbise size hiç yakışmamış.
I just heard, that a European opera ensemble has arrived in Manaus to give a guest performance there.
Demin duydum da, Avrupalı bir opera topluluğu Manaus'a varmış orada çalmak üzere davetliymişler.
A very fashionable ensemble.
Çok şık bir takım.
The Orchestra and Traditional Music Ensemble of the Xi'an Academy of Music.
Orkestra Geleneksel Müzik : Xi'an Müzik Akademisi Topluluğu.
You know, try to find another ensemble... uncle.
Sen bilirsin, başka bir müzik grubu bulmaya çalış... dostum.
This is a really volcanic ensemble you're wearing.
Bu giydiğin çok volkanik bir kıyafet.
Notice how the overpowering aroma of rotting pilchards has been woven cunningly into the ensemble.
Çürüyen sardalyanın çok kuvvetli kokusunun kostüme hınzırca nasıl temas ettiğine dikkat edin.
I suggest we go with a lovely two-piece ensemble from Baby Armani.
Bence bebeği 2 parçayla Bebek Armani mankenlğine götürebiliriz.
Maybe they're trying to tell us something, because on Saturday night for one night only, the Krakow Jazz Ensemble that's Krakow, Poland, not Pennsylvania, will be doing their only UK gig.
Belki de bizlere başka bir şey söylemeye çalışıyorlardır, zira cumartesi akşamı Polonyalı Kraków Caz Topluluğu tek gecelik bir programla Büyük Britanya'daki ilk ve tek konserlerini verecekler.
Here they are, the Krakow Jazz Ensemble with Schneeski, Schnorski, Schnitski.
Her neyse, işte Kraków Caz Topluluğu Schneeski, Schnorski, Schnitski ile karşınızda.
The Krakow Jazz Ensemble?
Kraków Caz Topluluğu mu?
We are the Krakow Jazz Ensemble.
Kraków Caz Topluluğu'yuz.
- The Krakow Jazz Ensemble?
- Kraków Caz Topluluğu mu?
They're John Paul ll's favorite band, the Krakow Jazz Ensemble!
İkinci John Paul'un gözde grubu, karşınızda Kraków Caz Topluluğu!
Here's the problem. We gotta do a whole ensemble.
Problem işte burada Onu yeniden yaratmalıyız
It's an ensemble.
Kalabalık bir kadro olacak.
Try to swallow solids and liquids all together so we release in unison, in "ensemble".
Katıları ve sıvıları aynı anda almaya çalışın. Böylece birlikte bir ahenk içinde salarız gider.
- Yeah, bet, he's... two "enfant ensemble"
- Evet, tamam da, ikizleri var adamın.
I'm having a whole new ensemble - all white, even the shoes.
Yeni takım elbisem olacak, tamamen beyaz, ayakkabılarım bile.
Look, everybody, I just want to express my gratitude to a very talented ensemble of thespians.
Bakın, millet, sadece minnettarlığımı ifade etmek istiyorum bu çok yetenekli oyuncu topluluğuna.
- Good tie, nice ensemble. Very sharp.
- Güzel kıravat, güzel takım.
If only I could accessorize an ensemble like you.
Eğer senin gibi süslenebilseydim,
- Nice ensemble.
- Hoş bileşim.
If it wasn't for my senior discount card this ensemble would have been in excess of $ 3.
Eğer indirim kartım olmasaydı, bu takım bana üç dolara gelecekti.
- No. I was just distracted by the trouble you were having with your ensemble.
İşindeki sorunların benim de dikkatimi dağıttı.
So, what would you write about this charming ensemble in your column, Anne?
Bu cezbedici kombinasyon hakkında köşende ne yazacaksın Anne?
This completes the ensemble.
Bu kıyafeti tamamlıyor.
- No. That's a sad little ensemble.
Bu minik kötü bir birleşim.
That's a sad little ensemble.
- Hayır. Bu minik kötü bir birleşim.
The attending of a Julio concert in wig and matching ensemble.
Peruk takarak ve döpiyes giyerek Julio konserine gittin.
Do you prefer "fashion victim" or "ensemble-y challenged?"
Moda kurbanlığını mı, taklit moda'yı mı tercih edersin?
So I had to find my most responsible-looking ensemble.
Bu yüzden en ağırbaşlı giysimi bulmalıydım.
I believe the dulcet baritones of Mark Greene would be a fine addition to any ensemble.
Mark Greene'in tatlı bariton sesi her koro için bir kazanç olacaktır.
Why you wanna dress in the King of Thieves ensemble?
Neden Hırsızlar Kralı gibi giyinmek istiyorsun?
I play in a sort of ensemble.
Bir müzisyen topluluğunda çalıyorum.
I returned to the store, I sent back your extravagant purchases, and I met a lovely saleswoman named Gwen, and the two of us effortlessly put together a thrifty yet stylish ensemble.
Aldıklarını mağazaya iade ettim, gereksiz şeylerini geri yolladım ve Gwen adında çok hoş bir satıcıyla tanıştım ve birlikte dert tasa yaşamadan çok zarif bir elbise aldık.