Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ E ] / Euthanasia

Euthanasia перевод на турецкий

151 параллельный перевод
Euthanasia day at the geriatrics hospital.
Geriatri hastanesinde ötenazi günü.
Probably a professor working in euthanasia...
Muhtemelen ötenazi konusunda çalışan bir profesör olurdu,...
Euthanasia is strictly against the law.
Ötenazi katiyetle yasalara aykırı.
Euthanasia is severely punished...
Ötenazi şiddetle yasaklanmış bir şey...
It's euthanasia, that's all.
Bu ötenazi, hepsi bu kadar.
Of course, you're all aware of my campaign platform... which is a return to the gold standard, euthanasia for all welfare recipients... and six NFL franchises, each with its own stadium, for the state of Louisiana.
Şüphesiz, hepiniz de kampanya planımdan haberdarsınızdır ki bunlar, altın standartlarına dönüş, yoksul yardımı alanlara ötenazi hakkı... Louisiana eyaleti için, her birinin kendi stadı olan altı yerel futbol ligi hakkı.
Officer, I really think this discussion is- - Anti-capital punishment for criminals, but pro-euthanasia for your own cops?
- Memur, gerçekten bu tartışma- - - Suçlulara ölüm cezası yok,... ama kendi polislerinize gelince erken ötenazi mi?
Think of it as euthanasia.
Bunu ötenazi olarak düşün.
I've tried to tell myself that this is not about suicide, but about granting asylum, that I am not personally being asked to perform euthanasia, and as technically true as that may be, I cannot escape the moral implications of my choices.
Kendi, kendime, bunun intihar ile alakalı olmadığını söyleyip durdum, ama sığınmaya izin verme konusunda, kişisel olarak, ötenaziyi ben sormadım, ve teknik olarak, yaptığı seçimin, moral etkilerinden kaçamam.
Now, given the law against euthanasia, doctor weren't you tempted to deny their request?
Peki, ötenazi karşıtı yasalar göz önüne alındığında, doktor bu talebi reddetmek size cazip gelmedi mi?
Euthanasia.
Ötenazi.
A euthanasia program was instituted for the mentally and physically impaired.
Zihinsel ve fiziksel olarak zayıf olanlar için bir ötenazi programı başlatıldı.
Last night, your assignment was to read an article on euthanasia.
Gecen gece göreviniz ötenazi hakkında birseyler okumaktı.
Euthanasia?
Ötenazi mi?
The archbishop of the Trenton diocese has disputed the state's decision... to remove the indigent man from life-support systems... asking that Catholics all over the country... join in this protest against euthanasia.
Trenton Kilisesi eyaletin zavallı adamı hayat destek sisteminden çıkartmasına karşı gelmektedir. Tüm ülkedeki Katolikler ötanaziye karşı protestoya katılmaktadırlar.
Has your hospital practiced euthanasia?
- Hayır ama, soruyorum ; ya gelseydi? - Hastahaneniz hiç ötenazi yaptı mı, Doktor?
It'll go public now, in connection with a high-profile euthanasia case.
Şimdi duyulacak. Hem de bir ötanazi davasıyla birlikte.
The way I figure, it was euthanasia.
Bence bir nevi ötenaziydi.
In the end, all twelve say no law for euthanasia.
Sonuçta da, onikisi de ötenaziye hayır dediler.
Euthanasia means mercy killing, it literally means "dying well".
Ötenazi insaflı öldürme demektir, literatürde "iyi ölüm" olarak geçiyor.
That's euthanasia.
Bu ötenazi.
I thought your Church was against euthanasia.
Kilisenin ötenaziye karsi oldugunu saniyordum.
- "Euthanasia" is the correct term, yes?
- Doğru kelime ötenazi, değil mi?
The T4 euthanasia program has used injections but most effectively a carbon-monoxide gas.
T4 Ötenazi programında, iğne kullanıldı. Ama en etkilisi karbonmonoksit gazıydı.
You have made it clear on more than one occasion you are not opposed to euthanasia.
Birden fazla kez ötenaziye karşı olmadığını bana açıkça söyledin.
You call me to lecture me because I'd rather read... than discuss the euthanasia of homecoming.
Çünkü partileri tartışmak yerine kitap okumayı tercih etmiştim.
I'm just doing some final revisions to this piece on euthanasia.
Ötenazi yazısını gözden geçiriyorum.
The goal is euthanasia, a term with its roots in ancient Greek.
Maksat, antik Yunan kökünden bir terim olan ötenazidir.
- I want active euthanasia.
- Aktif ötenazi istiyorum
What do you think about euthanasia?
- Ötenazi hakkında ne düşünüyorsun?
Another doctor must approve your euthanasia.
Başka bir doktor ötenaziyi onaylamalı.
The States has "involuntary euthanasia".
"İstemeden yapılmış ötenazi".
No euthanasia.
Ötenazi yok.
The fact that the decision about the euthanasia that you have more or less left it to Joy...
Kararını Joy'a bıraktığın ötenazi durumu...
For euthanasia?
Ötenazi mi?
- The euthanasia.
Ötenazi.
If the euthanasia has to wait a week I'll dissolve all by myself.
Eğer ötenazi bir hafta beklemek zorunda olursa kendim kendime eriyeceğim.
This is the euthanasia of humanity.
Bu insanlığın kendi kendine yaptığı bir ötenazi.
In either case, pet owners like these unknowingly take part in the euthanasia of over 60,000 animals per day.
İki durumda da, hayvan sahipleri farkında olmadan günde 60.000 hayvanın ötenazisine sebep oluyorlar.
Euthanasia, generally defined as the act of killing painlessly for reasons of mercy, is usually administered by an injection in the leg for dogs, and sometimes in the stomach for cats.
Ötenazi, genelde merhametten ötürü acı vermeden öldürme olarak tanımlanır, ve köpekler için genelde bacağa enjeksiyon ile yapılır, kedilerde ise karın bölgesine.
Due to the increase of euthanasia in shelters, and the growing, constant, demand for drugs like Euthasol, some shelters with budget constraints are forced to use gas chambers instead.
Barınaklardaki ötenazinin artmasından ötürü ve Euthasol gibi ilaçlara gerek duyulduğundan bütçe problemi olan barınaklar, gaz odaları kullanmak zorunda kalırlar.
Do you have a euthanasia program? .
Bir ötenazi programınız var mı?
- What's helping someone die? - Euthanasia.
Başladığın andan itibaren o işte iyi olmaya çalış.
Uh-oh. Euthanasia.
Ötenazi.
Euthanasia!
Ötenazi!
Euthanasia makes you kill your pets
Ötenazi hayvanlarınızı öldürtecek.
Herbert Lange had, until recently, been employed in the Nazis'adult Euthanasia Programme, murdering the disabled.
Herbert Lange yakın zamana kadar,'Yetişkin Ötanazi Programı'çerçevesinde sakatları katletme görevinde bulunmuştu.
Hoss received news that doctors from the so called Adult Euthanasia Programme would visit the camp.
Hoess, "Yetişkin Ötanazi Programı" doktorlarının kampı ziyaret edeceğine dair haberler almıştı.
Members of the Nazis'Adult Euthanasia Programme had up to now been targeting the mentally and physically disabled. A section of the population who had long been demonised by Nazi propaganda.
Nazilerin Yetişkin Ötanazi Programı üyeleri şimdi artık uzun süredir Nazi propagandası vasıtasıyla öcü gibi gösterilen nüfusun bir kısmı olan zihinsel ve fiziksel engellileri hedef almaya başlamışlardı.
Himmler wanted the Adult Euthanasia Scheme to be extended to concentration camps, which is why a special unit came to Auschwitz that summer.
Himmler, Yetişkin Ötanazi Programı'nın toplama kamplarına yayılmasını istiyordu. O yaz, Auschwitz'e o özel birimin gelme nedeni de buydu.
The Nazis had now developed a cheaper method of killing people with carbon monoxide than that previously used in the adult euthanasia scheme.
Naziler, Yetişkin Ötanazi Planları için, karbonmonoksitle insan öldürmenin artık çok daha ucuz bir yöntemini geliştirmişlerdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]