Even if i wanted to перевод на турецкий
546 параллельный перевод
I couldn't leave even if I wanted to.
İstesem de gidemem.
I couldn't break the custom, even if I wanted to.
Ben istesem bile gelenekleri çiğneyemem.
Even if I wanted to, I couldn't hurt you now.
İstesem bile sana zarar veremem.
I had no right to stop him, even if I wanted to.
İstesem bile onu durdurmaya hakkım yoktu.
Even if I wanted to, as you say, be less humble, blow my own horn, how would I do it?
İstesem bile, dediğiniz gibi, daha mütevazi olup kendi borumu üfleyecek olsam.. .. bunu nasıl yapacağım?
All my life I've lived according to principle... and I couldn't change, even if I wanted to.
Hayatım boyunca, prensiplere göre yaşadım... ve artık değiştiremem, istesem bile.
I couldn't get away even if I wanted to.
Ben bunu istesemde gidemem, zaten.
And even if I wanted to, I wouldn't be able to find the words. I'm going now, Madame Thérèse.
Söylemek istesem bile, gereken kelimeleri bulamam.
I COULDN'T TAKE A BREAK RIGHT NOW, EVEN IF I WANTED TO, NOT WITH US BEING SO CLOSE.
Şu an bir ara alamam, eğer isteseydim bile, bu kadar yaklaşmışken olmaz.
I can't have any even if I wanted to.
İstesem bile çocuk doğuramam.
I couldn't change it even if I wanted to.
- İstesem de bunu değiştiremem.
And even if I wanted to, I'm not sure I'd succeed.
Ayrıca içimden gelse bile başarılı olabileceğimi sanmıyorum.
So you see, even if I wanted to sell it, I wouldn't know what price to put on it.
Görüyorsunuz ki, satmak istesem bile değerlerini bilmiyorum.
Oh, no, even if I wanted to, I couldn't be far away.
Hayır. Uzaklarda olmak istesem bile olamam.
I can't arrest them even if I wanted to.
İstesem bile, hiçbirini tutuklatamıyorum.
Even if I wanted to.
Ne kadar istesemde.
Even if I wanted to go, you'd never be able to clear it.
Gelmek isteseydim bile bu meseleyi çözemezdiniz zaten.
Even if I wanted to?
Boyle olmasını istermiydim?
- I couldn't, even if I wanted to.
İstesem bile kalamazdım.
Even if I wanted to get married, which I don't, he'd never ask me in a million years.
Evlenmek istemiyorum ama isteseydim bile milyon yıl geçse, bana teklif etmezdi.
Even if I wanted to, I couldn't back out now.
# İstesem de sözümden dönemem artık.
Not even if I wanted to.
Bunu istesem bile, yapamam.
I can't get you the car back even if I wanted to!
İstesem bile arabayı... -... geri alamıyorum!
I can't marry her even if I wanted to.
- İstesem bile onunla evlenemem.
Even if I wanted to, my boss isn't here.
Etmek istesem bile patronum burada değil.
I couldn't tear myself away from her even if I wanted to.
İstesem bile, kendimi ondan koparamıyorum.
I realise now that I couldn't get out of it even if I wanted to.
Şimdi fark ediyorum da... istememe rağmen çıkamıyordum.
Even if I wanted to, I couldn't eat.
İstesem de yiyemem.
I can't, even if I wanted to.
İstesemde sana yardım edemem.
Even if I wanted to, I'm in no shape to do it.
Ben istesem bile, Hiç bir şekilde yapamam.
Lila, even if I wanted to, I can't help you.
İstesem de sana yardım edemem.
Even if I wanted to, no.
İstesem bile, olmaz.
That doesn't mean it would have to be so... or that I'd have it so even if you wanted it so.
Bu, öyle olması öyle olmasını istemem ya da sizin öyle olmasını istemeniz anlamına gelmiyor.
I wouldn't do that... even if I wanted to.
- İstesem bile.
Even if I had wanted to forgive you, I - I couldn't.
Seni affetmek isteseydim bile yapamazdım.
Why, even I could call up and clear a wire out of El Paso if I wanted to.
İstesem ben bile arayıp El Paso'dan telgraf çektirebilirim.
We meet, and if we chat, we don't even have time to kiss... and if we kiss... it's soon time to go... and I'm left alone with all the things I wanted to tell you.
Buluşuyoruz ama sohbet edersek, öpüşmeye bile vaktimiz kalmıyor... öpüşürsek de bir bakmışsın ayrılma vakti ve sana anlatmayı düşündüğüm onca şeyle başbaşa kalakalıyorum.
I wouldn't allow myself to put your life in danger... even if you had wanted to.
Kendiniz isteseniz bile hayatınızı asla tehlikeye atmazdım.
I wouldn't hear of it even if you wanted to!
- İstesen bile kabul etmezdim.
You would understand that there was little I could do to restrain them... even if I had wanted to.
Onları sakinleştirmenin çok kolay olmayacağını anlamışsınızdır... bunu istesem bile.
If I wanted to, it could marry me tomorrow even!
İstesem, onunla yârın bile evlenirim! "
Of morning, the child was better e, when it went even so, he asked to me if I wanted that it continued to see the children.
Sabah çocuğum daha iyiydi. Çıkmadan önce bana, hala çocuğuyla ilgilenmesini isteyip istemediğimi sordu.
I'm thinking about the chaos that might ensue if everybody, even servants, boatmen, the people you wanted to bring into my house, the poor, start thinking like you want them to.
Doğabilecek kaosu düşünüyorum... Herkes, evime getirmeyi istediğin insanlar, hatta hizmetçiler, sandalcılar... yoksullar, senin istediğin gibi düşünmeye başlarlarsa...
I mean, even if I had wanted to.
Yani, ben gitmek istesem bile...
I wasn't crazy when they sent me there, but then I beat up on two guards in the pea patch and now I'm here and even if they get me pretty quick, well, I wanted to tell you, I got newsreels in my head.
Oraya gönderdiklerinde deli değildim ama sonra iki nöbetçiyi dövdüm. Şimdi ise buradayım. Beni hemen yakalasalar bile kafamda bir haber filmi olduğunu sana anlatmak istedim.
And even if I fell in love with a guy and wanted to get married... I wouldn't move into his place.
Ve birgün evlenmek isteyeceğim bir erkeğe aşık olduğumda... onun yanına taşınmayacağım.
I didn't know if you remembered me... or if you even wanted to talk to me.
Beni hatırlayıp hatırlamadığını bilmiyorum..... veya benimle konuşup konuşmamak istemediğini bile.
The SS wanted to grab Zelig... but if they would have grabbed him... they probably would have tortured him... or maybe even shot him.
SS'ler Zelig'i yakalamak istediler... onu yakalayabilselerdi... büyük bir ihtimalle ona işkence edeceklerdi... belki de vurup öldüreceklerdi.
Now, if you wanted to cut me loose, I bet we could call it even.
Şimdi, eğer beni serbest bırakırsanız, ödeşmiş oluruz.
Honey, if I wanted to go away, even with you, it wouldn't be this weekend.
Tatlım, eğer gitmek isteseydim, seninle olsa dahi bu hafta sonu olmazdı.
- You're making much too much noise. - I wanted to be free even if I had to suffer for it.
Yaratıcı bir hayat istedim.