Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ E ] / Everglades

Everglades перевод на турецкий

213 параллельный перевод
Invite everybody to spend the night at the Everglades.
Herkesi geceyi Everglades'te geçirmek üzere davet et.
Our first we call "Rainbow over the Everglades."
İlk kıyafetimizin adı : "Ormanlık üzerindeki Gökkuşağı."
I could have released you in the Everglades and, my dear friends, you might have lived happily ever after.
Sizi Everglades'e bırakabilirdim ve dostlarım sonsuza dek mutlu yaşayabilirdiniz.
Then, as Armando says, you can travel with them to Florida, found your own colony in the Everglades and live happily ever after.
Sonra, Armando'nun dediği gibi, onlarla Florida'ya gidebilir Everglades'te kendi koloninizi kurar ve sonsuza dek mutlu yaşarsınız.
I got somethin you guys lost in the Everglades.
Ormanda kaybolmuş birini getirdik size.
It's "7" 0 miles out in the Everglades.
Everglades in 70 mil dışında.
Speaking of time, it stops still in the Everglades.
Zamandan bahsetmişken, Lewis hâlâ Everglades'te duruyor.
And then after being in the Everglades,
Everglades'ten sonra...
And when Bramlette told you that he'd seen Ruiz kill a cop in the Everglades, did you still think he was just "blowing smoke"?
Bramlette, Ruiz'i Everglades'de bir polisi öldürürken gördüğünü söylediğinde... hala "bir şeyler biliyormuş gibi yapıyor" diye düşündünüz mü?
He's gonna be tagged and released in the Everglades.
Künyelenip Everglades'e salınacak.
Where's he gonna get crumb doughnuts in the Everglades?
Everglades'de donut kırıntılarını nereden bulacak?
We can take him to Disneyworld, the Seaquarium, the Everglades, Rambo...
Onu alıp Disneyworld'e, Seaquarium'a, Everglades'e ve Rambo'ya götürebiliriz.
Puerto Rico, Bahamas, Everglades.
Porto Riko, Bahamalar, Ever lades.
Yeah, I vaguely recall something about the... nasty little soirée in the Everglades.
Evet, Hayal Meyal Birşeyler Duydum işte.. Everglades'de İğrenç Küçük Bir Gece Kulüpleri Olduğunu Duydum.
I've been sendin'it up and down the coast from Sarasota to the everglades.
Sarasota Kıyısından, Everglades'e kadar taramadığımız yer kalmadı...
They say the Everglades are drying up and being built on.
Everglade'te kuraklığın baş gösterdiğini ve yapılaşmanın başladığını söylüyorlar.
She worked her whole life to preserve the Florida Everglades.
Bütün hayatını Florida milli parkını korumaya adadı.
The Everglades.
Everglades.
You drove her to an isolated section of the Everglades approximately two and a half miles southeast of her home.
Sonra kızı arabayla... Everglades'in ıssız bir bölümüne götürdün. Kızın evinden 4 kilometre uzaklaştın, güneydoğu yönünde.
Got pushed down into the Florida Everglades back in pioneer days.
Batıya göç sırasında Florida'daki bataklık alana gitmeye zorlandılar.
You'll find a zillion of them in the Everglades.
İriyarıyı, Everglades bataklığında bulacaksın.
- Lomez usually runs it but he's in the Everglades.
- Lomez, normalde o düzenler ama şimdi Everglades'de.
Although there was that one time I got drunk in the Everglades...
Her ne kadar bir keresinde Everglades'de sarhoş olsam da.
- Yeah. - Everglades University.
- Everglades Üniversitesi.
EU. Always top of the list.
Everglades hep bir numaraydı.
Mutilation in the Everglades. Maybe it was just an alligator.
- Belki bir timsahtı.
Hey, go upstairs and get Gina... so we can drop these dicks off... in the Everglades somewhere.
Hey, yukarı gidip Gina'yı al da Everglades'de bir yerlere gidebilelim.
The Everglades is a slow moving river with a current that travels about four feet per hour I know
Everglades nehri saatte yaklaşık 1.5 metre ilerleyen, ve çok yavaş akan bir nehirdir. Biliyorum.
It's nothing compared to a summer in the Everglades.
Everglades'de ki yaza kıyasla hiçbir şey.
Obviously distraught after a terrible night in the everglades.
Everglades'teki korkunç geceden sonra fazlasıyla dalgın.
In the water about 2 miles south of everglades city.
Everglades'in 2 mil güneyinde suda.
Hurricane anthony tore a 30-mile swath through miami and the everglades yesterday, leaving behind over $ 3 billion in damage.
Anthony Kasırgası Miami'yle Everglades arasındaki 30 millik bölgeyi yerle bir etti. Hasar 3 milyar doların üzerinde.
She'lI lead them to the Everglades, and off to prison we go.
Onları Everglades'e götürür, biz de hapsi boylarız.
On the vanishing Everglades ecosystem.
Yok olan sulak alanlar.
Buried them in the Everglades.
Onları Everglades'e gömmüştü.
Where the ocean meets the glades.
Okyanusla Everglades'in buluştuğu yerde.
I like to go to the Everglades. Blow things up.
Ben de Everglades'e gidip bir şeyleri havaya uçurmayı severim.
Welcome to the glades.
Everglades'e hoş geldiniz.
Doesn't make any sense she's all the way out here in the middle of the glades.
Everglades'in ortasında bulunması için hiçbir sebep yok.
Our girl from the everglades.
Everglades'te bulduğumuz kız.
Yup, straight line through the glades.
Evet, Everglades'in içinde dümdüz ilerliyor.
Less than 50 left in the glades.
Everglades'te sayıları 50'nin altına düştü.
People driving through the glades lose track of how fast they're going.
Everglades'te araç kullanan insanlar ne kadar hızlı gittiklerinin farkına varmıyor.
I pull over all the time in the glades.
Ben her zaman Everglades'e giderim.
Yeah, it looks like the same length from our girl from the everglades.
Everglades'te bulduğumuz kızınkilerle aynı boyda gibi.
The only place they gamble in the everglades is the menachee indian tribe.
Everglades'te bir tek Menahchee Kızılderilileri kumar oynatabilir.
He drove her out to the glades.
Adam onu Everglades'e götürür.
I took a deeper look into your driving record, and you have numerous tickets, all in the everglades, all at night.
Trafik kayıtlarını biraz daha derinlemesine inceledim. Pek çok ceza almışsın. Hepsi Everglades'te, hepsi geceleyin.
- You get in your car, you drive out to the everglades, looking for desperate young woman who have been busted out from the casino and have nowhere else to go.
- Everglades'e gidip kumarhaneden atılmış, gidecek yeri olmayan, çaresiz kadınlar arıyorsun.
She goes high-tailing it into the glades, and that's the last time I saw either of them.
Son hızla Everglades'in içlerine daldı. Onu en son o zaman gördüm.
- Everglades?
- Everglades mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]