Fatter перевод на турецкий
357 параллельный перевод
Go on and eat before your fat noodles get fatter.
Şişko erişteler daha da şişkolaşmadan ye çabuk.
a guy who looks just like me but a lot fatter?
bana benzeyen ama biraz daha şişman bir adam mı?
While you grow fatter and richer publishing your nauseating confectionary I shall become a mole, digging here, rooting there. Stirring up the whole rotten mess where life is hard, raw and ugly.
Siz o yayımladığınız şekerlemelerle şişmanlamaya ve zenginleşmeye devam ederken köstebek gibi orayı burayı eşeleyip, kazıyor ve zor olan kokuşmuş, çöplük gibi bir hayatta tüm dünyayı kışkırtıyor olacağım.
Very well, really. A little fatter, I thought.
Birazcık şişmanlamış geldi.
I don't think he'd recognise me, I was much fatter.
O zamanlar daha şişmandım.
And I'm fatter than you, and it ain't gonna be me! Now, just a minute.
- Ben senden şişmanım ama o yemek ben olmayacağım!
- She got fatter.
- Daha da şişmanladı.
Would he were fatter.
Daha etli butlu olmalıydı.
And you're even fatter.
Ve daha da şişmanlamışsın.
She was fatter.
O daha kiloluydu.
Will it make the pigs fatter?
Domuzları şişmanlatacak mı?
Do I look that much fatter in the morning?
Sabah daha mı şişman gözüküyorum?
You're gettin'a little fatter, Minnie, and a little blonder.
Kilo almışsın, Minnie ve daha sarışın olmuşsun.
He gets fatter every day.
Her gün gittikçe şişmanlıyor.
But if you look very closely... you'll see that the leprosy bacillus is slightly fatter and longer.
Ama yakından bakarsan... cüzzam basilinin biraz daha kalın ve uzun olduğunu görürsün.
"The braver the bird, the fatter the cat."
"Kuşlar ne kadar cesursa, kediler o kadar şişmandır."
Hey, you're fatter than you look!
Hey, sen göründüğünden şişmanmışsın!
They were fatter.
Kilo bile alıyorlardı.
Find a fatter victim!
Git kendine daha yağlı bir kurban bul!
But, the less I eat the fatter I get.
Lakin, ne kadar az yersem o kadar kilo alıyorum.
You just sit down and get fatter!
Yaptığın sadece oturmak ve göbek bağlamak!
She's fatter than ever!
Eskisinden daha iri!
It's getting fatter in the heat.
Sıcakta kıçlarını büyütecek.
- The less they move the fatter they get.
Ne kadar az hareket ederlerse o kadar kilo alırlar.
Is this the hat I used to own, except grown softer of skin and fatter?
Bu benim eski sapkam m? Biraz esneyip yumusams sanki.
Look, see, some are smaller, some are fatter.
Gel, bak, kimi daha kısa, kimi daha dolgun.
Fatter.
Daha da şişman.
Rigatoni. And the more she ate, the fatter she got.
Şey, bahse girerim, fidye notuyla eşleşecektir.
You've gotten a little fatter since I last saw you.
Şişmanlamışsınız biraz görmeyeli.
But he's fatter than ever, eating Soviet food.
Ama her zamankinden daha kilolu, Sovyet yemeği yemekten.
Do you want to get even fatter?
Daha da mı şişmanlamak istiyorsun?
Now, as you know, to make crops grow faster and fatter, you need more improved and powerful fertilizers - pesticides as well.
Bildiğiniz gibi bu, ekinleri daha hızlı ve daha çok büyütüyor. Daha fazla gelişmeye ve daha güçIü gübrelere ihtiyacımız var.
I'm gettin'more ass than a toilet seat, and Axel's gettin'fatter than ever.
Tuvalette daha fazla zaman geçiriyorum ve Axel her geçen gün daha çok şişmanlıyor.
So that's why you drink and get fatter and fatter till your face revolts me like a contagious disease, like leprosy.
Öyleyse bu yüzden içiyorsun ve gittikçe şişmanlıyorsun ta ki yüzün beni iğrendirene dek, salgın bir hastalık gibi, tıpkı cüzam gibi.
I always thought they'd be bigger in first class, because the people are fatter.
Her zaman birinci sınıftaki tuvaletlerin daha büyük olduğunu sanmıştım çünkü insanlar daha şişmandır.
Lovers are getting fatter, too.
Sevgililer de şişmanlıyor.
Mother wonders why I'm not fatter, with all these sandwiches
Annem neden bu kadar sandviçle şişmanlamadığımı merak ediyor
I always imagined Jupiter with a beard and Juno much fatter.
Ben her zaman Jüpiteri sakallı biri olarak hayal ederdim. ve Juno yuda çok şişman.
When I'm in love I feel stronger, get fatter, become twice as big
Aşık olunca daha güçlü hissediyorum, şişmanlıyorum, iki tane kadar büyüyorum...
You're not any taller or fatter.
Boyun, kilon değişmemiş.
You have to be fatter, you're too skinny.
Biraz kilo almalısın, çok zayıfsın.
To them, something intellectually stimulating is comparing today's Elmer Fudd with the original, fatter Fudd.
Bunlara göre, zekâ geliştirmek bugünün Elmer Fudd'unu orijinal şişman Fudd'la kıyaslamak.
- You just gotta get used to a fatter bat. - ( both chuckle )
Belki de daha iri bir sopa kullanmalısın.
You look a bit fatter than before
Biraz kilo almışsın.
Fatter?
Şişmanlar.
I thought you were getting fatter, Mama!
Biliyor musun, sanki git gide şişmanlıyorsun gibi ha annecik!
- Fatter?
- Şişmanlamak mı?
You're just as bad as he is only you're a little fatter, slower and more pathetic.
En az onun kadar kötüsünüz..... sadece daha şişman, yavaş ve daha gülünç.
You're prettier, too, and fatter
Güzelleşmiş ve biraz şişmanlamışın.
You know, if you can imagine an uglier, fatter version of Shirley Booth.
Shirley Booth'dan daha çirkin ve şişman birini düşün.
Come if you are fatter
Şişmanlarsan gene gel! : D