Flashback перевод на турецкий
313 параллельный перевод
This must be a post-traumatic stress flashback.
Bu bir posttravmatik stres hatırası olmalı.
You've got a flashback there...
Geri dönüş var...
The flashback scene in the courtroom when she tells about being a teacher.
Öğretmen olduğunu söylediği bir geri dönüş sahnesi var.
- Flashback to "How they got married."
- Geçmişe dönüp bakalım, "nasıl evlenmişlerdi?".
It's only a flashback.
Sadece geçmişe dönüyoruz.
It's a flashback, you know.
Geçmişi hatırladım.
How has Pera started to STRANGLE ( flashback )
Pera boğazlamaya nasıl başladı?
How Pera started to strangle ( end of flashback ) One murder can be act of some amateur.
pera'nın boğmaya başlaması ( geçmişe dönüşün sonu ) ilk cinayet bir amatör tarafından işlenmiş olmalı.
Nam flashback!
Vietnam anıları canlandı!
You don't suppose this is like an acid flashback?
Bunu LSD yüzünden görmüş olmayasın?
And I ain't one of them burning'baby flashback fuckups... you see Bruce Dern playing, so quit your grinning.
Ve ben onların ateşli, boku yemiş bebeklerinden biri değildim... Bruce Dern'un oynadığını görürsen, kesmelisin gülümsemeyi hemen.
I just had a Village People flashback.
Birden gözümün önüne Village People geldi.
That was a very long flashback you had.
Bu seferki anı sahnen çok uzun sürdü.
That's that flashback thing you were talking about?
Bu ah, bu şu bahsettiğiniz sonradan hatırlama konusu değil mi?
- An acid flashback?
- İlaçların etkisi mi?
Whoa! Another acid flashback.
Diğer bir geri dönüş daha.
Prom night flashback.
Tatil gecesi geri döndü.
You were married in a hot tub by a nudist who called himself Reverend Flashback.
Kendisine Rahip Flasback diyen çıplak bir adam tarafından jakuzide evlendirildin...
Not only is Reverend Flashback legal he is now one of the Forbes 500 richest televangelists right between the pope and Dionne Warwick.
Rahip Flashback sadece yasal değil ayrıca Forbes'ın seçtiği en zengin 500 vaiz içinde Papa'yla Dionne Warwick'in arasında.
It's simple. Reverend Flashback has mega bucks because churches have tax-exempt status.
Rahip Flashback'in bir milyon doları var çünkü kiliseleri vergiden muaf.
If Reverend Flashback can call himself a church and not pay taxes then why can't we?
Eğer Rahip Flashback'in kendi adına kilisesi var ve vergi ödemiyorsa bizim neden olmasın?
- I think it was an acid flashback.
- Bence bir sanrıydı.
- Yeah. Well, it's the way you modulated into the second-person narrative during the flashback scene.
Geriye dönüş sahnesinde ikinci şahsı değiştirmiş olmanız.
Wouldn't want another Charlie's Angels flashback.
Çarlinin meleklerinden bir sahne daha yaşamak istemem
I had a very vivid flashback to my childhood, except I was there.
Çocukluğuma dair çok canlı bir şey hatırladım. Sanki bizzat ordaydım.
Bowl, drive around, the occasional acid flashback.
Arasıra, asit tripleri falan...
Kindergarten flashback.
Ana okuluna döndüm bir an!
Ah. Flashback humor.
Geriye dönük esprili gönderme yaptın demek.
I think it's a massive collective psychotic chemical flashback of all the drugs, all the drugs, smoked, swallowed, snorted, shot and absorbed rectally by all Americans from 1960 to 1990.
Bence bu büyük kollektif psikozlu kimyasal geriye dönüşler bütün bu ilaçlardan bütün ilaçlardan içilen, yutulan, burundan alınan, enjekte edilen ve rektal yolla 1960'tan 1990'a kadar bütün Amerikalılar tarafından alınan.
No, I don't, I'm just... I'm having a flashback to my summer of Ted, Todd and Tad.
Ted, Todd ve Tad'le çıktığım yazı hatırladım.
I just had the most horrible flashback to when I was 16 and...
16 yaşımdayken yaşadığım birşey aklıma geldi...
"Maureen's Murder Flashback."
"Maureen'in Cinayet Hatırlama Sahnesi."
- It's a flashback.
- Bu halüsinasyon.
So I was thinking we could do a flashback right here of the first time that Marty goes into the pet store.
Tamam, tam şurada Marty'nin ilk defa evcil hayvan mağazasına gelişini anımsamasını yapabiliriz.
I would have written the entire thing off as an acid flashback.
Herşeyi sanki bir hayal gibi yazabilirdim.
I forgot a lot of things, but last night I had another flashback, the very last interrogation I had with Vincenzo, before his run.
Pek çok şeyi unutmuşum. Ama dün gece bir şeyler daha hatırladım. Vincenzo'nun kaçmadan önceki son sorgusunu hatırladım.
Sort of like a football flashback.
bilirsin... futboldaki gibi.
Like a flashback.
- Geçmişe dönüş.
I love the flashback - much maligned, oft-misunderstood flashback.
Geçmişe dönüşlere bayılırım. Basit olur. Filme derinlik sağlar.
The film's strength is deftly crafted use of the flashback.
Bu film geçmişe dönüşlerin en iyi ayarlandığı film.
can we have a flashback within a flashback?
Bir geçmişe dönüş içinde geçmişe dönüş olabilir mi?
And when he asked me what was wrong, why I'd just frozen, I made up something about having a flashback to Danny.
Bana ne olduğunu, niye donduğumu sorunca Danny'yle ilgili bir şey hatırladım diye uydurdum.
Ouch, that's a bad high school flashback.
Vav bu çok kötü. lise yılları gözümde canlandı.
Okay, so first you're humming weird songs, and now you're having flashbacks?
Tamam, yani ilk önce garip bir şarkı mırıldanıyordun, şimdi de flashback'mi görüyorsun?
! - Flashback.
- Canlanma.
It's been like an acid flashback without the good parts.
Asid alıp geriye dönüşler yaşamak gibiydi
But then tonight, you walk in with this beautiful boy... who likes you enough to brave going to your grandparents'house for dinner... and Dad looks at you and sees you with him... and all of a sudden, has a terrible Lorelai flashback.
Ama bu gece dedenlerin karşısına çıkacak kadar seni seven yakışıklı bir çocukla onların karşısına çıktın. Babam sana bakınca, seni onunla görünce Lorelai'a ait o korkunç anılar gözünde canlandı.
Generally, the process begins by recovering a flashback.
Genel olarak bu süreç bir geriye dönüş sahnesiyle başlar.
It's like a flashback.
Bir tür hafıza gibi.
( Niles shouts ) My God, I'm having a flashback!
Tanrım! Tanrım, geçmişe dönüyorum.
The One With the Flashback
Hatıralı Bölüm