Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ F ] / Foot radius

Foot radius перевод на турецкий

54 параллельный перевод
And the remains of the plane were found within a 1300 foot radius.
Uçağın diğer parçaları da 400 metrelik bir çap içine dağılmış.
I need at least a three to five-foot radius- -
Bana en az üçe beş adımlık alan lazım. Oh, Tanrım.
He suggested a 10-foot radius.
10 adım mesafe tavsiye etti.
I need a 10-foot radius.
10 adım mesafeye ihtiyacım var.
- Not in a 10-foot radius of that table.
- Masanın 3 metre civarında değil.
Anybody within a five-foot radius is a target.
Beş adım uzağındaki herkesi rahatlıkla vurabilirsin.
It was on a 27 foot radius. So?
- 8.2 metre yarı çapında bir alan üzerindeydi.
But if this joker fired straight up, it doesn't matter because the bullet would've landed right here within a 500-foot radius of where the guy fired from.
Ama, şu herif havaya sıktıysa hiçbir şey ifade etmiyor, zira kurşun, ateş ettiği yerle burası arasında 15 metre yarıçaplı bir alana düşmüş olmalı.
And these crystals affected people's theta waves, made them have the nightmares. Within a two-foot radius.
Ve bu kristaller, insanların beynindeki teta dalgaları etkileyerek, kâbus görmelerine yol açtı.
Contained electromagnetic pulse... Knocks out everything electrical within an 8-Foot radius...
Elektro manyetik darbeli, 3 metre yarı çapı içindeki elektrikli her şeyi bozar.
If it works, the module will condense all moisture in a 300-foot radius, steam it up through the volcano like a geyser.
Eğer işe yararsa, 300 adımlık alandaki bütün nemi yoğunlaştıracak ve volkanı kızdıracak gayzer gibi.
Now, green means you're good, you're in the safe zone, which covers about a 100-foot radius from this guy.
Yeşil ışık her şeyin yolunda gittiğini ve aletin 100 metrelik çekim alanında bulunduğunu gösterir.
You're free to move anywhere within 100 foot radius.
100 adımlık bir mesafe dâhilinde istediğin yere gidebilirsin.
It'll knock out any doll in a ten-foot radius, Including a pesky sleeper like cindy, Without actually harming real people like us.
Normal insanlara zarar vermeden üç metre çevredeki, Cindy gibi sinir bozucu derecede uykucu olanlar da dahil etkisiz hâle getiriyor.
Uh, make that a 50-foot radius.
Şunu on beş metre yapalım.
Knocks anyone within a 30-foot radius flat on their ass.
10 metre çapındaki herkesin ayağını yerden keser.
So till then, no one watches it, touches it, or even gets within a 3-foot radius.
Yani o zamana kadar, ne izliyorsunuz ne dokunuyorsunuz, ne de 3 adım yanına yaklaşıyorsunuz.
Nothing's gonna happ- - 3-foot radius!
Hiçbir şey olmaya- - Üç adım!
This sacramental firewall scans for and removes ghostware in a 20-foot radius.
Bu kutsal güvenlik duvarı tarar ve 20-foot içindeki ghostwateleri siler.
Just deadly in a 10-foot radius around the bomb.
Tesiri sadece 3 metre çapındaymış.
We recovered all the paint splatters within a 30-foot radius of the grave, which accounts for all evidence run off from the rain.
Oyuğun 30 metre karelik çevresindeki Bütün boya kalıntılarını sildik, Buda yağmurun bütün kanıtları Götürdüğü anlamına gelir.
Desensitizes all wiretaps in a 150-foot radius.
45 metre yakındaki bütün ses alıcı sistemleri duyarsızlaştırır.
We got a 600-foot radius.
- 600 adımlık bir yarıçap içinde.
It's a GPS-enabled monitor that confines you to a 5,000-foot radius of the base unit.
Bu dolaşabileceğiniz alanı ana ünitenin 5.000 adımlık çevresiyle kısıtlayan GPS'li bir monitör.
Well, if someone decides to commit a murder inside of that three-foot radius, we are covered.
Eğer birisi bir metrelik o yarıçap içinde cinayet işlemeye karar verirse, buna hazırlıklıyız. Pekala, itiraf ediyorum.
Maintain 20-foot radius.
6 metre mesafeyi koruyun.
Okay, well, um, according to megan's law, I'm required to tell all families with a minor That I live within a 500-foot radius
Tamam şey, Megan Yasası'na göre,... reşit olmayan çocuğu bulunan bütün ailelere... iki adımlık mesafede yaşıyor olduğumu ve cinsel suçlarda kaydım olduğunu bildirmekle yükümlüyüm.
We swept everything in a 50-foot radius of where the senator would be speaking.
Senatörün konuşacağı yerin 15 metre yarıçaplı çevresindeki her şeyi taradık.
As you can see, his blood covers about a 4-foot radius on the floor.
Gördüğünüz gibi, kanı yerde 2 metre çapında bir alana yayılmış.
Five-foot radius.
Beş metrelik yarıçapı.
The cell phone GPS says he should be within a 500-foot radius.
Telefon GPS'i 500 adımlık bir çapta olduğunu söylüyor.
We found just the one transmitter that hijacked everything within a 30 foot radius.
Sadece bir tane verici bulduk. 10 metre yarıçap içerisindeki bütün sistemlere sızmış.
Knocks power out in about a 10-foot radius. Yeah.
3 metre yarıçap civarında elektriği keser.
Seriously, if you take off this blindfold and anyone is naked, I will kill everyone in a 10-foot radius.
Gözlerimi açtığımda biriniz çıplak olursa 10 adım çapımdaki herkesi öldürürüm cidden.
I can pinpoint Malcolm Black to a 10-foot radius.
Malcolm Black'i 10 metrelik yarıçapa alabilirim.
You flip this switch, say "nightlock" three times, and it blows itself and anything within a 10-foot radius.
Düğmeyi çevirip üç kez'gece kilidi'derseniz kendini ve 10 metrelik alandaki her şey patlatır.
And considering one of you drugged her before the jump, I may be the best friend she had in this 10-foot radius.
Aranızdan birinin onu atlayıştan önce zehirlediğini düşünürsek buradaki tek arkadaşı olabilirim.
Come on, Finch, within a 15 foot radius?
- Yapma Finch, etrafta kimse yok.
150-foot radius around me at all times.
Benden 150 metre uzak dur.
We need about a 20 foot radius...
Yaklaşık 20 adımlık bir yarıçap içerisinde...
It's gonna record anything within a 20-foot radius.
6 metre çapındaki her şeyi kayıt ediyor olacak, anladın mı?
It's gonna record anything within a 20-foot radius, all right?
6 metre çapındaki her şeyi kayıt ediyor olacak, anladın mı?
Okay, so if they've been on the ground forty minutes, and the average foot speed is five miles per hour, we've got a radius of just a little over three miles.
Tamam. 40 dakika önce inmişler ve yürüyüş hızı ortalama saatte 8 km olduğuna göre yaklaşık 5 km yarıçapında bir alanda olmalılar.
Dixon has only - if you think this possible - grown in energy. She has set herself the task of engaging an under-maid, but as yet there isn't anyone within a radius of 50 miles who is remotely suitable to wait on us hand and foot.
Ben, bir hizmetçi olarak, bizi tüm bu dedikodulara maruz bırakırken... efendimiz ne düşünüyordu bilemem elbette!
It's got a 15-foot kill radius.
15-foot çapında ölümcül menzili vardır.
600-foot blast radius.
Size nasıl olduğunu anlattım.
Given the bulk of that vest, we're looking at a hundred-foot kill radius.
Yeleğe bakacak olursak 30 metre çevresini alacak şekilde.
So we figure that he's on foot somewhere within a 12-mile radius of the accident site.
Biz de onun yayan olarak kaza alanında 20 km yarıçapındaki alanın içinde bir yerlerde olduğunu düşünüyoruz.
You know that, right? It'll neutralize anything within a 20-foot blast radius.
20 feet alandaki her şeyi nötrleştirir.
- Jones, get a radius set up in op... car, bike, foot, whatever.
- Jones, bir çember belirle ve ekipleri yerleştir, araba, bisiklet, yürüyerek, nasıl olursa.
Yeah, do it now. 5-foot radius around those gurneys, precautionary.
Her ihtimale karşı, sedyelerin 1.5 metre çapına kadar karantina kurun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]