For christ's sakes перевод на турецкий
344 параллельный перевод
For Christ's sakes.
Tanrı aşkına.
She was here all the time, for Christ's sakes.
O zaten buradaydı Tanrı aşkına.
For Christ's sakes, don't be cute. What the hell did he say?
- Tanrı aşkına, şirinlik yapma.
That's all, for Christ's sakes.
Tanrı aşkına, hepsi bu.
Will you go, for Christ's sakes?
Tanrı aşkına gitsen artık?
Come in, for Christ's sakes!
Tanrı aşkına bağlantı kur.
Cut it out, will ya, for Christ's sakes!
Tanrı aşkına bırakın artık.
For Christ's sakes, start hittin the defensive board for me.
Tanrı aşkına defans oynamaya başlayın.
For Christ's sakes, Harry, don't you understand?
Tanrı aşkına Harry, anlamıyor musun?
For Christ's sakes!
İsa aşkına!
What the hell they talking about, for Christ's sakes?
İsa Aşkına, bunlar neyden bahsediyor?
Well, for Christ's sakes!
Oh, Tanrı Aşkına!
It's just a joke, for Christ's sakes.
Bu sadece bir şaka, Tanrı aşkına.
For Christ's sakes, answer me.
İsa aşkına, bana cevap ver.
- For Christ's sakes -
- İsa aşkına -
Oh, Jonathan, for Christ's sakes, kill me, but don't leave me here!
Jonathan tanrı aşkına! Beni öldür, ama burada bırakma!
If you open the beaches on the Fourth of July it's like ringing the dinner bell, for Christ sakes.
Bağımsızlık Günü'nde plajları açmak akşam yemeğine davetiye çıkarmak demek olur!
Nobody takes their clothes off, for Christ's sakes.
Kimse soyunmuyor, Tanrı aşkına!
For Christ's sakes, get up!
Tanrı aşkına, kalk.
For Christ's sakes!
Tanrı aşkına!
For Christ's sakes.
Tanrı aşkına!
For Christ's sakes.
Oh, tanrı aşkına.
For Christ's sakes man, we have wounded on board, we can sort it out later, over
Uçakta yaralılar var. Bunu daha sonra tartışırız! Tamam.
For Christ's sakes, we've got volumes of data on Rand.
Tanri askina, Rand hakkinda dosyalarca ver ¡ var.
Pick it up, for Christ's sakes!
İsa aşkına kaldır şunu!
Good match. Come on, Billy, this ain't broad time, for Christ's sakes!
Tanrı aşkına Billy, şimdi sırası değil.
Just let me look at it, for Christ's sakes!
Tanrı aşkına, bırak da şuna bakayım!
Hesh, take that mouthpiece out, for Christ's sakes!
Hesh, Tanrı aşkına dişliğini çıkart
For Christ's sakes, tell him we ain't got no meat to spare.
Tanrı aşkına, fazla etimiz olmadığını söyle.
- For Christ's sakes!
- Tabii ya! - Ne oldu?
- Oh, for Christ's sakes.
- Tanrı aşkına.
That's right, for Christ's sakes.
Bu doğru, Tanrı aşkına.
To do what, for Christ's sakes? Help her do what?
Ne yaparak, Tanrı aşkına?
I said " For Christ's sakes, Frankie, wake up.
Ona dedim ki " Tanrı aşkına, uyan.
For Christ's sakes, we're in this together.
Tanrı aşkına, bu işte beraberiz.
Well, will somebody say something for Christ's sakes?
Birisi bir şey söylesin, Allah aşkına.
Just listen to me, will you? For Christ's sakes...
Sizi korumaya çalışıyorum.
She said she was an Avon lady, for Christ's sakes.
Tanrı aşkına, o Bayan Avon sattığını söyledi.
Hey, why don't you grow up, for Christ's sakes, huh?
Neden büyüdün ki?
It's a soap opera, for Christ's sakes.
Tanrı aşkına, o sadece bir televizyon dizisi.
For Christ's sakes, will you cover yourself?
Allah aşkına, üstüne bir şey alacak mısın.
- Get to Beekman, for Christ's sakes!
- Tanrı aşkına hemen Beekman'ı bul!
Her mother, for Christ's sakes?
Annesi mi, Tanrı aşkına?
A fag, for Christ's sakes!
- Sahte, Tanrı aşkına doğru!
For Christ's sakes, Frank.
Tanrı aşkına, Frank.
What, for Christ's sakes, are you talking about?
Ne, Yüce İsa aşkına, neden bahsediyorsun?
For Christ's sakes, Frank, it's Christmas Eve.
İsa aşkına! Noel arifesindeyiz.
- For Christ's sakes, Larry!
Tanrı aşkına!
Look out the window, for Christ's sakes.
Tanrı aşkına gözlerini aç.
Oh, for Christ's sakes!
Aman tanrım!
- Speak up, for Christ's sakes!
Daha yüksek sesle konuş, tanrı aşkına!