Fortress перевод на турецкий
1,441 параллельный перевод
A town and mighty fortress on a salient.
Çıkıntıda yer alan güçlü bir kale ve kasaba.
The Russians had invaded, and were now besieging the fortress city of Przemysl.
Ruslar içeri girmiş ve şimdi de Przemysl şehrini kuşatıyorlardı.
Dimitrijevic worked in the Kalemegdan Fortress in Belgrade, as Chief of Serbian Military Intelligence.
Dimitrijevic, Sırbistan Askeri İstihbarat Şefi olarak Belgrad'taki Kalemegdan Kalesinde çalışıyordu.
The first shots of the war were fired from here, the Austrian fortress of Zemun, just across the river from Belgrade.
Savaşın ilk mermileri, Belgrad'ın içinden geçen nehrin karşısındaki Avusturya'ya ait Zemun Kalesinden atıldı.
So the fortress of La Roque fell in one night because of the death of one woman.
La Roque Kalesi bir kadının ölümü yüzünden bir gecede ele geçirildi. Bu kadın, Lady Claire'di.
The French built that fortress. We know how strong it is.
O kaleyi Fransızlar yaptı, ne kadar sağlam olduğunu biliyoruz.
So you thought you could escape my fortress.
Demek kalemden kaçabileceğini sandın.
This dock is like a fortress.
Bu iskele kale gibi.
He'll take them to the fortress.
Onları büyük kaleye götürecek.
Valdemar's fortress.
Valdemar ´ ın kalesine.
The fortress is vast.
Kalesi devasa.
You know, if you build a casino, You've got build it like a fortress In case there's a police raid.
Kumarhane inşa edeceksen, orayı polis baskınlarına karşı kale gibi yapmalısın.
Of the scores of brave souls who entered Lucian's fortress a single Vampire survived :
Lucian'ın kalesine giren çok sayıdaki cesur ruhlu Vampirden sadece bir tanesi hayatta kaldı :
So one day an assassin led Hub, bound in chains, into the sheik's fortress to claim his 10,000 pieces of gold.
Bir gün suikastçilerden biri onu zincire vurup, şeyhin kalesine götürdü 10 bin altını almak istiyordu.
She said we built a fortress.
Bir kale kurduğunu söyledi o kız.
So is this our fortress?
Burası mı bizim kalemiz?
Yes, this is our fortress.
Evet, burası bizim kalemiz.
Prepare to leave for 18-Mile Fortress!
30 km'lik Kale için hazırlanın!
18-Mile Fortress is east of here.
30 km'lik Kale doğuda.
And to the north, 18-Mile Fortress.
Kuzeyde ise, 30 km'lik Kale.
Tell the Turks to set up checkpoints on every road to 18-Mile Fortress.
Türklere, 30 km'lik Kale'ye giden her yola barikat kurmalarını söyle. - Tamam!
Let them think we were there looking for water and are now forced to head to 18-Mile Fortress.
Oraya su aramak için gittiğimizi şimdi de 30 km'lik Kale'ye gitmek zorunda kaldığımızı düşünsünler.
At 18-Mile Fortress imperial couriers will be waiting for us.
30 km'lik Kale'de kraliyet habercileri bizi bekliyordur.
They gave up their chase and we soon reached Lonesome Fortress.
Onlar peşimizi bırakınca, kısa sürede Terk Edilmiş Kale'ye vardık.
Your Majesty, losing Daeya Fortress will put Shilla in a great danger.
Majesteleri, Daeya Kalesi'ni kaybetmek Shilla'yı büyük tehlikeye sokacak.
- So, what is this, like your fortress of Brockitude? Secret Brock cave?
Houston'dan İkizlere, yörüngeye girmek üzere ilerliyorsunuz.
You're back in the Fortress of Solitude.
Kısa bir süre sonra evin yeniden güvenli bir yer olacak.
That why you retreated to the Fortress of Solitude?
Öyleyse neden yalnızlık şatonda inzivaya çekildin?
- The Clock Tower's a fortress.
Saat kulesi bir kale.
A mighty fortress is our God, a bulwark never failing.
Tanrımız yüce bir kaledir. Hiç düşmeyen bir siperdir.
A mighty fortress is our God, a wall ten stories high.
Bu gece ne yapacağımızı bilmiyorum. Tanrımız güçlü bir kaledir. On kat yüksekliğinde bir duvardır.
I tracked the criminals to their fortress but like a rank amateur, I stumbled right into a trap.
Suçluları kalelerine kadar tekip ettim. Ancak sanki bir amatör gibi bir tuzağın tam ortasına düştüm.
"No sailor but a fool attacks a fortress."
"Salak olmayan hiç bir denizci bir kaleye saldırmaz."
I already surfed past the third level of the fortress and made it intot he dungeon corridor of the castle's inner stronghold.
Kalenin üçüncü seviyesini geçtim ve içerdeki zindanlara girdim.
You must use it wisely... for this power source is sealed in a fortress... a fortress stocked with countless guards... to protect it against the finest warriors... and filled with an array of booby traps... to defend it against the most cunning thieves.
Akıllıca kullanmalısın zira bu güç kaynağı bir kalede mühürlü. En üstün savaşçılara karşı korumak için sayısız muhafızla donatılmış ve en kurnaz hırsızlara karşı korumak için bir dizi bubi tuzağıyla dolu bir kale.
We found him near the Stargate after we performed a recon of Nirrti's fortress, or I should say he found us.
Onu Nirrti'nin kalesi hakkında bilgi topladıktan sonra Yıldız Geçidi'nin yanında bulduk, ya da o bizi buldu.
- Can you get us in that fortress?
- Bizi o kaleye sokabilir misin?
I can get you right inside Nirrti's fortress.
Sizi Nirrti'nin kalesinin içine sokabilirim.
This is the path leading to the fortress, guarded by Jaffa.
Bu kaleye giden yol, Jaffa tarafından korunuyor.
[SINGING] We'll be safe inside our fortress When they come
Geldiklerinde olacağız Güvende kalemizde
This is a fortress.
- Evet. - Bir kompleks.
The Northern Alliance had been paid more than a million dollars for their help and information and now their fighters set off up the mountains to storm Bin Laden's fortress
Kuzey İttifakı'na istihbarat ve yardım için bir milyon dolardan fazla para ödenmişti. Şimdi onun savaşçıları Bin Ladin'in kalesine saldırmak, El Kaide teröristlerini ve liderlerini getirmek için dağlara doğru harekete geçmişlerdi.
So he banished him to an icy fortress... sending him through a door from which there was no return.
Böylece onu, geri dönüşü olmayan bir kapıdan geçirerek buz tutmuş bir kaleye sürgün etti.
Sir, I'm here to escort you to the fortress hall.
Efendim, size toplantı salonuna kadar eşlik edeceğim.
A man whose idea of a romantic nightspot is also an impenetrable fortress.
Romantik mekanı, aynı zamanda aşılmaz bir kale olan bir adam.
The penalty zone is my fortress.
Penaltı bölgesi benim alanımdır.
They will be among the first Allied troops who will assault Hitlers fortress.
Onlar Hitler'in kalesine saldıracak olan ilk müttefik birlikleri arasında olacak.
All we have to do is walk the circumference of the Earth divided by the length of the Fortress of Ollantaytambo. Oh, yeah?
Olititampo'nun uzunluğu ve... gücüyle bölünmüş... yolu takip etmek.
Sir, I'm here to escort you to the fortress hall.
Efendim. Sizi toplantı salonuna götürmek için geldim.
This place is a fortress.
Burası bir kale.
the fortress didn't exist
Kale diye bir şey yoktu.