Fuhrer перевод на турецкий
640 параллельный перевод
The Fuhrer wants no trouble with Switzerland at this moment.
Führer, şu anda İsviçre'yle bir sorun çıksın istemiyor.
When the Fuhrer needs something as badly as he needs the Tobel bomb sight there is always a way.
Führer'in bir şeye, Tobel'in bomba güdümleyicisine olduğu kadar ihtiyacı varsa daima bir yolu vardır.
We'll have the Tobel bomb sight to the Fuhrer while this Holmes is still having his tea.
Holmes hâlâ çayını içerken, Führer için Tobel'in bomba güdümleyicisini biz alacağız.
It is folly to stand against the mighty wraith of the Fuhrer.
Führer'in muazzam gazabıba karşı gelmek aptallıktır.
Do you still believe that there are secrets unknown to the Fuhrer?
Führer'den bir şeyler gizleyebileceğinize hala inanıyor musunuz?
Englishmen, the Fuhrer strikes you now as he pleases.
İngilizler, bundan böyle Führer sizi kendi yöntemleriyle ezecek.
Today a new thrill, a new proof of the invincibility of the Fuhrer.
Bugün yeni bir heyecan dalgası, Führer'in yenilmezliğinin yeni bir kanıtınu sunuyoruz.
for the exquisite mercy of our Fuhrer.
Führer'imizin kılıçtan keskin adaletine boyun eğene dek.
- You know the Fuhrer counts on you.
- Fuhrer'in size çok güvendiğini biliyorsunuz.
It is now 8 a.m. Last night the Fuhrer's own physician... performed an extremely delicate operation on the spinal cord... on his excellency the Reich Protector... removing 3 pistol bullets.
Saat 8 Dün gece Führer'in şahsi doktoru... Ekselansları Reich Koruyucusunun omuriliğinde son derece hassas... br operasyon gerçekleştirerek... 3 kurşunu çıkartmıştır.
Really? " Said the Fuhrer.
Gerçekten mi? " der Fuhrer.
And the Fuhrer said...
Fuhrer de der ki...
Herr Standarten Fuhrer... during the time of the assassination of his Excellency... the late Reich Protector... at that very time, I was having lunch at the Golden Quail...
Herr Standarten Fuhrer... Majestelerinin merhum Reich Koruyucusu'nun... cinayeti esnasında... tam o sırada, Golden Quail'de öğlen yemeğindeydim.
Herr Fuhrer Standarten, there is a mimeograph in closet.
Herr Fuhrer Standarten, dolapta teksir makinası var.
Herr Standarten Fuhrer!
Herr Standarten Fuhrer!
The Fuhrer announces far-reaching historic decisions will be made
Führer, geniş kapsamlı tarihî kararların alınacağını açıkladı.
Kaltenbrunner hopes he won't be forced to by-pass Ribbentrop and bring the matter to the Fuhrer.
General Kaltenbrunner, Ribbentrop'u devre dışı bırakıp meseleyi doğrudan Führer'e taşımak zorunda bırakılmayacağını umuyor.
Strongly urge you bring this matter to personal attention of the Fuhrer.
Bu meseleyi bir an önce Führer'in dikkatine sunmanızı öneririm.
To celebrate your homecoming the fuhrer himself has decreed that every man on leave is to be given a package of food.
Eve dönüşünüzü kutlamak adına izne giden her askere bir paket erzak verilmesi konusunda bizzat Führer emir verdi.
He's even been invited to Berchtesgaden where he played with such great art he made the fuhrer cry.
Hatta sanatını icra ederek Führer'i ağlattığı, Berchtesgaden'e bile davet edilmiş.
For the town, for the Fuhrer and for the Homeland!
Führer için, kentim için, anavatan Almanya için gidiyorum!
Foward for the Fuhrer, the People and the Fatherland!
Tek millet, tek devlet, tek önder!
Well, what about it, fuhrer?
Bu işe ne diyeceksiniz Führer?
Mein fuhrer.
Führer'im.
Very quick... and very painless, mein fuhrer.
Çok hızlı ve çok acısızdır Führer'im.
The Fuhrer has accepted the armistice requested by French headquarters.
Führer ateşkesi kabul eden... Fransız Genelkurmay Başkanı ile bir araya geldi.
Willing to put an end to the Soviets'provocations, the Fuhrer has ordered the invasion of Russia.
Ordumuz savaşı kazanmak için çok istekli görünüyor,... Hitler Rusya'nın işgal edilmesi emrini verdi.
The Sonder-Fuhrer is crazy about music...
Çılgın Alman müziğini saymazsak..
general JodI will see the Fuhrer today... ... and confirm the appointment for you.
General Jodl, Führer'i bugün görecek ve tayininizi onaylatacak.
We need approval from the Fuhrer's headquarters.
Führer'in karargahından onay gerek.
call the Fuhrer's headquarters and insist.
Führer'in karargahını arayıp ısrar et.
I can't wake the Fuhrer on the strength of contradictory reports.
GENERAL OBERST ALFRED JODL OKW Operasyon Müfreze Şefi
I will submit all reports to the Fuhrer as soon as he awakens.
Tüm raporları uyanır uyanmaz Führer'e sunacağım.
He will not release the panzers without the Fuhrer's approval... ... and the Fuhrer is still asleep!
Führer'in onayı olmadan panzerleri bırakmıyor ve Führer hala uyuyor!
We are going to lose the war... ... because the glorious Fuhrer has taken a sleeping pill... ... and is not to be awakened.
Savaşı kaybedeceğiz çünkü yüce Führer uyku hapı almış ve uyandırılamıyor.
The Fuhrer is not to be awakened!
Führer uyandırılamıyor!
Did von Rundstedt obtain their release from the Fuhrer?
Von Rundstedt Führer'den izin aldı mı?
I just talked to general JodI, the Fuhrer is awake.
Şimdi General Jodl'la konuştum. Führer uyanmış.
The Fuhrer went into one of his tantrums... ... and no one dared bring up the subject.
Führer yine öfke nöbetine tutulmuş hiç kimse konuyu açmaya cesaret edememiş.
Sir, if you would call the Fuhrer yourself... ... I am convinced he would respect your views.
Efendim, Führer'i bizzat ararsanız sizi dinleyeceğinden eminim.
The Fuhrer himself will decorate me.
Führer beni onurlandıracak.
I wouldn't make a speech at the Fuhrer's wedding.
Fuhrer'in düğününde konuşma yapacak değilim.
Well, gentlemen, was it God or the Fuhrer that brought the fog?
Pekâlâ beyler, sisi getiren Tanrı mıydı yoksa Fuhrer mi?
And if we don't get rich now, as God and the Fuhrer want us to, we'll never do it!
Ve eğer Tanrı'nın ve Führer'in istediği, üzre şimdi zengin olamazsak, hiçbir zaman olamayız!
The Fuhrer is speaking :
Führer konuşuyor.
That's all there is to it, only a few Czech chauvinists think that they can turn back the course of history, but the Fuhrer means well, even with the good Czechs and believes in providence which will not abandon us...
Hepsi bu, sadece birkaç Çek şoven geçmişe geri dönebileceklerine inanıyor fakat Führer iyi Çeklere bile yardım etmek istiyor ve bizi yalnız bırakmayacak olan Tanrı'ya inanıyor.
Because that's what the Fuhrer wants.
Çünkü Führer'in istediği bu.
That's where the attack against the Fuhrer took place... right in there, only three weeks ago.
Burası Fuhrer'e karşı tam üç hafta önce saldırı yapılan yer. Bomba masanın altına yerleştirilmişti.
It was in a briefcase. The generals thought everyone would be killed, but the Fuhrer was safe, thank God.
Doğal olarak herkesin öldüğü düşünüldü ama Tanrı'ya şükür Fuhrer'e bir şey olmamıştı.
Very pleased to see you again.
Fuhrer acil olarak sizinle görüşmek istiyor.
The Fuhrer wants to see you immediately.
Tokalaşırken dikkatli olun.