Funny that перевод на турецкий
13,244 параллельный перевод
Payback's funny that way.
İntikamın komik tarafı bu.
Life's funny that way.
Hayat o şekilde daha komik.
You know, it's funny that you think that she's the villain when you're the one who killed one of her loved ones.
Sevdiklerinden birini öldürmene rağmen kötünün o olduğunu düşünmen komik.
That's the funny thing about chickens, you can't really convince them about anything.
Korkakların tuhaf tarafı da bu. Onları hiçbir şeye ikna edemiyorsun.
Funny thing about the chemistry test is that it's very real. OK?
Kimya Testi'nin ilginç yanı ise aşırı gerçek bir test.
- See, that's funny.
- Bu tuhaf işte.
That's funny, because I'm running your prints against someone matching your description wanted for armored truck robbery.
Tuhaf, çünkü senin parmak izini zırhlı araç soygunundan aranan senin eşkaline uygun birisi için aratıyorum.
Funny, coming from a man gifted with what one can only assume are very important markings that none of us can read.
Komik, Yetenekli bir adam geliyor Çok önemli işaretleri olduğunu var sayabiliriz. Ki hiçbirimiz bu işaretleri okuyamıyor.
Well, that's pretty funny, your pa being named Hate.
Babanın adının "Hate" olması epey komikmiş.
That's funny.
Komikmiş.
That's funny.
Çok komiksin.
It's funny... where I come from, brothers rarely see that type of green.
Bu komik... nereden geldiğim. kardeşlerim bu tür yeşili nadiren görürlerdi.
- Is that funny to you?
- Komik mi bu? - Hayır.
That kind of joke is no longer funny now that we're gonna be parents.
Ebeveyn olacağımız için artık böyle şakalar komik gelmiyor.
Sorry, I appreciate that wasn't very funny, but I couldn't help saying it.
Affedersin, çok komik olmadığını biliyorum ama söylemeden edemedim.
Maybe you got something funny from that TB.
Belki de şu Tüberküloz'dan komik bir şeyler kapmışsındır.
Is this where your girlfriend works or what? That's funny, man.
- Kız arkadaşın burada mı çalışıyor?
That's the funny thing.
İlginç olan bu zaten.
And why do speak funny like that?
Neden böyle bi'garip konuşuyorsun?
Funny, they never finish that sentence, but we somehow always know what they mean.
Komiktir ki, hiçbir zaman o cümleyi bitirmezler ama biz her zaman ne olduğunu anlarız.
That's really funny, guys.
Gerçekten komik beyler.
That's funny coming from you.
Bunu senden duymak komik oldu.
- That shit ain't funny.
- Bu hiç komik değil.
- That was funny.
- Bence komik.
- That's very funny.
Bu çok komikti.
That's the funny part.
Komik olan da bu.
That's not funny appearing like that.
Böyle ortaya çıkman hiç de komik değil.
That's funny,'cause that's exactly what I came in here to talk to him about.
Bu çok tuhaf, ben de tam bu konuyu konuşmak için gelmiştim.
Oh. Funny thing, after you stole the Shard from me that first time, I told Nevins I'd find you, get it back.
İşin komik yanı, Çömleği benden çaldığınızda Nevins'e sizi bulup Çömleği geri alabileceğimi söyledim.
Oh, yeah, that's funny.
Evet, bu komikti.
That's funny, Snotlout, but I'm not leaving.
Bu çok komikti Snotlout fakat ben gitmiyorum.
Oh, that's funny.
Komiksin.
That's very funny!
Çok komikmiş.
Oh, that was so, so funny.
Bu çok, çok komikti.
- That's really funny.
- Çok komik bir espri.
It was so funny how he never knew whether or not he did that.
Yapıp yapmadığını hiç bilmemesi çok komikti.
Yes, you are. Yes, you are, and I love your cute, funny face, but I don't wanna be one of those couples that settles into a routine and never changes.
İyisin ve sevimli, komik suratını seviyorum ama rutin bir hayat süren ve asla değişmeyen çiftlerden olmak istemiyorum.
That was so funny.
Çok komikti.
- That wasn't that funny.
- Bu hiç komik değildi.
You know, Herb would probably think that this is pretty funny
Aslında Herb bunu bile doğru düzgün yapamamanı
Oh, that's funny.
Ah, bu biraz tuhaf.
Funny story... it turns out all along that the medallion was in the hands of Nik's friend Camille the bartender-slash-therapist.
Komik bir hikaye... Meğer bunca zamandır... madalyon Nik'in arkadaşı barmen / terapist Camille'in elindeymiş.
Yeah, that's funny on more than a few levels.
Evet, bir çok açıdan komik bir şey bu.
How is that funny?
- Ne diyorsun be sen? Neyi komik bunun?
Do I have something in my nose? I know you guys think that's funny, but it's not.
Bunu komik buluyorsunuz ama hiç komik değil.
That's funny.
Komik.
That's funny, since you clearly used it on Oscar.
Çok garip Oscar için kullandığınız ortada.
That's funny.
Çok komik.
That's funny. She hardly mentioned you.
Bana senden neredeyse hiç bahsetmedi.
Funny you should mention that.
Bundan bahsetmen komik oldu.
That's really funny, charlie. Are you forgetting you killed your wife's lover?
Karının sevgilisini öldürdüğünü unuttun mu?
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25
that's my best friend 28
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's great work 19
that'll be it 25
that's my best friend 28
that's my sister 96
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16
that's good to know 269
that's for sure 889
that doesn't seem fair 27
that's my baby 48
that's me 2273
that's my man 51
that is 2872
that's my line 54
that is so lame 16