Genius перевод на турецкий
10,228 параллельный перевод
Speaking of happy, that thumping bass you hear in the background, that's, um, Damon's genius idea to host Ric's bachelor party despite the fact that our mother apparently lives here now, who I've been ducking, by the way,
Mutluluk demişken, arkadan gelen sesler, Damon'un dahiyane fikriyle Ric'in bekarlığa veda partisine ev sahipliği yapmamızdan kaynaklanıyor. Tabii annem de artık burada yaşıyor. Fark etmemiş olabilirsin ama kendisinden uzak durmaya çalışıyorum.
So it's the boy genius you took under your wing.
Şimdi de kanatlarının altına aldığın dâhi çocuk oldu.
To call him a math genius would be an understatement.
Kendisine matematik dehası demek az gelir.
After all, you're the genius behind the "deadman" game.
Sonuçta Deadman oyununun arkasındaki dahi sensin.
For a genius, my boss keeps his code locked behind a surprisingly last-gen security structure.
Bir dâhi olmasına rağmen patronum kodlarını şaşırtıcı şekilde eski yöntemlerle koruyor.
The best way to describe Lucky Luciano was that he was a creative genius, but a criminal creative genius.
"Lucky" Luciano'yu en iyi şekilde eaçıklayacak olsak o yaratıcı bir dahiydi, ama suçlu yaratıcı dahi.
I don't think Lucky Luciano was a genius.
Bence Lucky Luciano zeki biri değildi.
She's normal and translates the world for us while we help her understand her genius son.
O normaldir ve biz oğlunu anlamasına yardımcı olurken o da bizim dünyayı anlamamıza yardımcı olur.
The Cliffside rescue attempt on Mulholland Drive is underway to save Walter O'Brien, head of the genius problem-solving team known as Scorpion.
Mulholland Yolu'ndaki uçurum kenarından kurtarma çalışması Walter O'Brian'ı, Scorpion olarak bilinen dâhilerden oluşan sorun çözücü ekibin... -...
You're a genius.
Dâhisin sen.
Some genius in German tourism cooked it up.
Almanya'daki bazı centilmenler turizmi patlattı..
Oh, like your plans to give away three floors of the Wynn to the V-1s? Genius.
Wynn'in 3 katını V-1'lere hediye etmek gibi planlar mı, zeki kız?
And all this is the price of genius.
Bütün bunlar dahiliğin bedeli.
Wow, there's actually something our little genius doesn't know.
Vay canına, küçük dahimizin bilmediği bir şey var.
Oh, so there's something the genius doesn't know after all.
Onca şeyden sonra dâhinin bilmediği bir şey çıktı.
Gates, you're a genius.
Gates, sen bir dahisin.
Genius.
Dahice.
So what now, genius?
Şimdi ne olacak, dahi?
That's right, genius.
Haklısın, dahi çocuk.
Bob, that's genius.
Bob, bu çok zekice.
That's genius.
Bu çok zekice.
Cameron couldn't be here today, but her genius is all around us.
Cameron bugün buraya gelemedi ancak onun dehası dört bir yanımızda.
All this time, I thought that you were a victim of your genius, some sidetracked prophet... and that I was your second chance.
Bunca zaman, seni dehanın kurbanı işleri ters giden bir peygamber olarak görmüştüm ve senin ikinci şansındım.
You've seen his "Parallax" clone, right? Genius.
Yaptığı Parallax kopyasını gördün değil mi?
I'm saying your son Stanford is a genius!
Oğlunuz Stanford'un bir dahi olduğunu söylüyorum.
You are a genius.
Dâhisin sen.
Stark, you're a genius, but that won't stop you from getting crushed in there.
Fakat bu orada ezilmene engel olmayacak.
Not to question your genius, Tony, but this doesn't exactly look like the site of a killer robot attack.
Dehanı sorgulamak gibi olmasın Tony fakat burası tam olarak bir ölümcül robot saldırı bölgesine benzemiyor.
Sam, you're a genius!
Sam, sen bir dâhisin!
I mean, he wanted me to think he was this eccentric genius who could mentor me.
Herif, bana hocalık edebilecek ilginç bir dahiymiş gibi göreyim diye yapmadığını bırakmadı.
Oh, I'm a P.R. genius.
Halkla ilişkiler dâhisiyim ben.
Genius idea, trying to steal Don Corleone's antenna.
Don Corleone'nin antenini çalmaya çalışmak gerçekten dahice bir fikirdi.
From the looks of things, what you need is a mechanical genius.
Benim gördüğüme göre, ihtiyacın olan şey mekanikten anlayan bir dahi.
That's how genius it is.
İleri görüşlülük böyle olur.
Look... If you're some kind of genius lawyer in the making, what are you doing pushing a mop here at Hope-Zee?
Baksana hukuk fakültesine girecek kadar zeki olduğunu düşünüyorsan neden vaktini Hope-Zee'de paspas yaparak harcıyorsun?
Do you know what the soul of genius is?
Deha ruhu nedir bilir misin?
Perhaps it was the genius of those hags and your dusky caretaker to keep you in such ignorance.
Belki de bu kocakarıların ve esmer bakıcının seni bu kadar bilgisiz bırakması gayet mantıklıdır.
So, you're also a genius in video games.
Video oyunlarında da ustasın demek.
In comes the genius, Ingmar, and the actress.
Tüm dahiliğiyle, Ingmar ve aktris gelir.
Mariana's, like, a computer genius.
Mariana bir bilgisayar dehası.
The German press say he's a genius. Ha!
- Alman basını ona dahi diyor.
So, if this is the psychiatrist and he was carjacked, who is the genius behind the wheel over here?
Bu bizim psikiyatrsa ve arabası kaçırıldıysa... -... direksiyondaki sivri zeka kim?
Well, you're the genius. Right?
Peki, dahi olan sensin, değil mi?
He's a genius.
Çocuk dahi.
Yes. The fine line between genius and madness.
Evet, deli ile dahi arasındaki o ince çizgide işte.
You're a comedic genius. I'm a huge fan.
Büyük bir hayranınızım.
The small-minded believe Asgard is based on magic, but my genius sees it for what it is, super-advanced science, that I will put to my use.
Dar fikirliler Asgard'ın sihir üzerine kurulduğuna inanıyor. Ancak benim deham her şeyi olduğu gibi görüyor. Süper gelişmiş bu bilimi kendim için kullanacağım.
Skaar, you're a genius!
Skaar, sen bir dahisin.
Skaar, a genius?
- Skaar mı dahi?
Fortifying Las Vegas was a stroke of genius.
Las Vegas'ı kuvvetlendirmek dahiyane bir fikirdi.
He's a genius.
O bir dahi.