Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ G ] / Get off the line

Get off the line перевод на турецкий

103 параллельный перевод
Operator, will you get off the line? !
Santral, aradan çik!
Susan, get off the line, please...
Susan, aradan çekil lütfen...
Yeah, get off the line, will you?
Evet, hattan çıkar mısın?
No, get off the line. You're not...
Hayır, hattan çık, sen değilsin...
Get off the line, I'll get in touch with him.
Sen kapat, ben telsizle ona ulaşayım.
Get off the line, you bloody idiot!
Çekil raylardan!
Pinky, get off the line! Here it comes!
Pinky, çekil raylardan, geliyor!
Get off the line, OK?
Hattımdan çık anladın mı?
Will you please get off the line?
Lütfen hattan çık!
- You'd better get off the line, Jimmy.
- Telefonu kapat.
Kelly, get off the line.
Kelly, paraleli kapat. Telefon bana.
Can you get off the line?
Hattan çıkar mısınız?
Get off the line.
Hattı kapatınız.
Get off the line!
Telefonu kapat!
Get off the line.
Hattan çık.
Get off the line, Guy!
Çekil hattan!
Could you get off the line? I'm expecting the doctor.
Kapatabilir misiniz, doktordan telefon bekliyorum.
If you're on the phone now, don't get off the line.
Şu anda telefondaysanız hattan ayrılmayın.
Get off the line.
Kapat çabuk telefonu.
Just get off the line, you dozy cow.
Hattan çık git seni sersem inek.
Just get off the line.
Sadece hattan çık.
Moe, will you get off the line?
Moe, telefonu kapatacak mısın?
Fuck, I have to get off the line.
Kahretsin, inmem lazım.
Get off the line.
Çizgiden çık.
Get off the line, Brannigan.
Hattan çık, Brannigan.
I've won a lot of radio contests, because I refused to get off the line!
Radyoda bir sürü yarışma kazanmıştım, çünkü hattan ayrılmayı reddetmiştim!
- Did you get the suits off the line?
- Takım elbiseni astın mı?
Get them off, get them God damned sheep off the line.
Çekin onları. Çekin şu lanet koyunları yoldan.
After you get the insulation scraped off, you bring it from your hot line to your coil over here.
İzolasyonu kazıdıktan sonra, sıcak hattı kabloya değdir.
I'll let you off on the promise that you get your fat ass back across that county line, and the promise from your brother that what occurred tonight will be forgotten.
dün gece olanları unutacağınıza söz verir, ve sınırdan giderseniz sizi serbest bırakırım.
Pinky, get off the line!
Pinky, çekil raylardan!
I wish I could, but we got five minutes to get the runaway... off the main line, or else it's going head-on with the Northeast Express.
Keşke yapabilseydim ama beş dakikamız kaldı ana yolu kapat yoksa Northeast Express le çarpışacaklar.
Put everybody to work on the fire line. Get their minds off that damn bean field.
Herkese yangında görev ver ve akıllarını o lanet fasulye tarlasından uzak tut.
Can you get that goddamn hippy shit music off the comm line, please?
Şu boktan hippi müziğini haberleşme hattına vermeyi keser misin, lütfen?
We should probably keep the whole array off-line until you can get a closer look.
Daha yakından bakıncaya kadar onları devredışı bırakmalıyız.
Get him off the phone, or I'll rip the fucking line out of the wall. Paul?
Telefonu kapat yoksa kabloyu kopartırım!
It isn't unlike the virtual ghost-line you get when a real ghost is dubbed off.
Herhangi bir hayaletin sanal bağlantısını ele geçirdiğin zaman hayaletin gerçek sahibi ne yazıkki ölüyor.
Oh, you didn't have to get off of the other line.
- Selam, diğer hatta geçmen gerekmezdi.
A lot of tattoos, lot of teeth broken off at the gum line, the true face of America and every time you open the gates a few of the more aggressive ones are going to get through.
Bir ton dövmeleri olur ön dişlerinin çoğu kırıktır Amerika'nın gerçek yüzü ve kapıları her açtığınızda biraz daha saldırgan olanları geçmeyi başaracak.
B'Elanna, take warp drive off-line, remodulate the shields and get ready to emit the antiprotons.
B'Elanna, warp sürücüsünü kapat, ve kalkanları yeniden ayarlayıp anti proton atışı yapmaya hazır ol.
The bottom line is, you only get a few days off during this long season.
Asıl olan şu ki, sezon içinde birkaç günlük boşluk oluyor.
And now not even the happiest occasion must stand in the way of a busy day. Off to your classrooms. Get in line, please.
eve bu en mutlu günde bile yolun ortasında durmamalısınız hadi bakim sınıflara sıraya geçin çocuklar, sıraya hadi.
The men thought once we'd taken Foy they'd get us off the line, ship us back to Mourmelon.
Sanırım adamların çoğu, Foy'u aldıktan sonra bizi hattın gerisine çekip Mourmelon'a gönderirler sanıyordu.
Get off the line!
Kapatın!
And then a few years down the line, really try and get this thing off the ground, you know?
Birkaç yıl geçtikten sonra gerçekten bunu yapmayı deneyebilirim.
Get off this line We were supposed to have... the most secure communication system in the world.
Hattan çık. Dünyada ki en gelişmiş... iletişim sistemine sahip olmamız gerekiyor.
Look, the bottom line is, if you want, we can get her off the movie.
Olay şu, istemezsen onu filme almayız.
- Julio, get to the back of the line. And take that hat off.
Şu şapkayı da çıkar.
Come on, line, get off the ball.
Hadi sıraya. Topu gönder.
In the end, everybody will be locked into a monitored control grid, where every single action you perform is documented, and if you get out of line, they can just turn off your chip, for at that point in time, every single aspect of society will revolve around interactions with the chips.
Sonunda, herkes monitör kontrollü bir şebekeye dahil olacak, ve yaptığınız her hareket kaydedilecek, ve eğer çizgiden saparsanız, çipinizi kapatabilecekler, bu aşamadan sonra, toplumun her davranışı çiplerle olan etkileşimi çevresinde dönecek.
- At the next stop, get off switch to the red line.
- Bir sonraki durakta inin kırmızı hatta geçin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]