Gibson перевод на турецкий
1,684 параллельный перевод
Cole Gibson you are with me, yes?
Cole, Gibson benimle misiniz?
Gibson bring them in the back.
Gibson sende arkayı kolla.
Gibson.
Gibson.
Gibson!
Gibson!
Gibson?
Gibson?
Where is Gibson?
Gibson nerede?
- No, Sydney, not at all. I know how much pain Dean has caused you, as well as Rachel Gibson.
Dean'in sana ne kadar acı verdiğini biliyorum.
- Rachel Gibson.
- Rachel Gibson.
I'm not Sydney Bristow, you're not Rachel Gibson.
Ben Sydney Bristow değilim. Sen de Rachel Gibson değilsin.
Rachel Gibson's still alive.
Rachel Gibson hâlâ yaşıyor.
An hour ago, Echelon intercepted a call Dean placed to Laurent Moreau, a business associate Ms. Gibson flagged in her debriefings.
Bir saat önce Echelon uydusu Dean'in Laurent Moreau'yla yaptığı konuşmayı tespit etti. Bayan Gibson bu adamın örgütün iş yaptığı biri olduğunu söylemişti.
Okay... Rachel Gibson's family has been moved to a witness protection program.
Rachel Gibson'ın ailesi Tanık Koruma programına alındı.
Now that Arvin's returned in the capacity of Assistant Director, I've asked him to read Rachel Gibson's debriefing.
Arvin resmen müdür yardımcısı görevine döndüğü için ondan Rachel Gibson'ın raporunu okumasını istedim.
Based on Ms. Gibson's statement, Gordon Dean has been trying to locate Vak for the past six months.
- Bayan Gibson'ın raporuna göre Gordon Dean son altı aydır Vak'ı bulmaya çalışıyor.
Marshall and Miss Gibson will run op tech.
Marshall ve Bayan Gibson teknik destek sağlayacak.
- Rachel Gibson.
- Rachel Gibson'ı.
A.P.O. is send in your former associate Rachel Gibson.
SYP eski arkadaşın Rachel Gibson'ı gönderiyor.
Gibson?
Gibson mı?
Rachel Gibson, traveling on a student visa issued two weeks ago.
İki hafta önce verilmiş öğrenci vizesi var.
You remember Agent Gibson, Homeland Security?
Ajan Gibson'ı hatırlıyorsundur, İçişleri Güvenlikten.
Agent Gibson here will be overseeing things for Homeland Security.
Ajan Gibson İçişleri Güvenlik adına sizi gözlemliyor olacak.
Okay, Gibson, just get your boys over to the Hamilton Cultural Center.
Tamam, Gibson, senin çocukları al ve Hamilton Kültür Merkezi'ne gel.
That's you, Clyde, Jackie Robinson, Josh Gibson and Satchel Paige.
Bu sensin, Clyde, Jackie Robinson, Josh Gibson ve Satchel Paige.
I thought I could help people with this A-Team thing, but it turns out I'm as useless as that nude Playboy spread of Debbie Gibson.
- Ne önemi var ki? Biliyorsun, şu A-Takımı olayı ile herkese yardım edebileceğimizi düşünmüştüm... ama bu da Debbie Gibson'ın çıplak Playboy'u olayına döndü.
Such as Christianity enthusiast Mel Gibson, who has his own room... on permanent reserve.
Fanatik bir hıristiyan olan Mel Gibson'ın sürekli ona ayrılmış... bir odası var.
- No, but Mel Gibson can.
- Ama MeI Gibson karşılayabilir.
Excuse me, I'm Mel Gibson, here for the key to my specially reserved room.
Afedersiniz, Ben Mel Gibson, özel odamın anahtarını almak için geldim.
You're Mel Gibson?
Siz Mel Gibson mısınız?
Let me show you to your room, Mr. Gibson!
size odanıza kadar eşlik edeyim Bay Gibson!
You were fantasizing about Mel Gibson.
Mel Gibson ile seviştiğini hayal ediyordun!
Mel Gibson's secret screening room.
Mel Gibson'ın gizli film odası.
More Mel Gibson Jesus mumbo jumbo.
Daha fazla Mel Gibson'ın İsa zırvalıkları.
Stealing Mel Gibson's towels, bathrobes, and Nazi paraphernalia... is one thing, but this is a multi-million-dollar film.
Mel Gibson's havlularını, bornozunu, Nazi öteberilerini çalmak hadi neyse ama bu milyon dolarlık bir film.
We work for Mel Gibson.
Biz Mel Gibson için çalışıyoruz
Mr. Gibson just checked out a moment ago.
Bay Gibson bir dakika önce çıkış yaptı.
Well, Mel Gibson, this is one piece of crap... the world will never have to suffer through.
Evet, MeI Gibson, bu dünyanın artık katlanmak... zorunda kalmayacağı bir saçmalık.
- All right, Gibson.
- Pekala, Gibson.
You know, I know this is the wrong time to be star struck... but Mel Gibson is shooting at us.
Bu, biliyorum hayranlık duymak için pek uygun bir zaman değil ama... MeI Gibson bize ateş ediyor.
- Is that the new Mel Gibson movie?
- Mel Gibson filmi mi? - Hayır.
You know, I could run home and grab my Gibson, and we could jam.
Biliyorsun, eve gidipbenim Gibson'ı kapabilirim, birlikte doğaçlama çalabiliriz
Dude, this is a 1967 Gibson Dove.
Dostum, bu 1967 model bir Gibson Dove.
We return to Mel Gibson's The Salad of the Christ on Christian Carrot Theater.
Mel Gibson'ın The Salad of the Christ on Christian Carrot Theater filmine dönüyoruz.
Sir! Major Gibson's here to see you.
- Efendim, Binbaşı Gibson burada.
My wife will take another Gibson.
Karım bir martini daha alacak.
Elizabeth Gibson, another short-haired brunette.
Elizabeth Gibson, bir kısa saçlı esmer daha.
The one that was killed the night we saw Peter on the street, was named ( CLEARS THROAT ) Elizabeth Gibson.
Peter'ı sokakta gördüğümüz gece öldürülenin adı Elizabeth Gibson'mış.
Look, he wants to get rid of Elizabeth Gibson.
Bak Elizabeth Gibson'dan kurtulmak istiyorsa. Betty Gibson'dan. Yani, bir cinayetler serisi var özgün bir tarzı olan bir herife ait.
I'm saying that he just did Elizabeth Gibson, then folded it into the series of the Tarot Killer so he wouldn't get caught.
Diyorum ki, sadece Elizabeth Gibson'ı o yaptı sonra da bunu Tarot Kâtili'nin serisinin içine karıştırdı ki, yakalanmasın.
I'm doing a story on Elizabeth Gibson, and I know she lived here.
Ben muhabirim. Elizabeth Gibson hakkında bir hikaye hazırlıyorum ve burada yaşadığını biliyorum.
Hey.
Rachel Gibson.
So, there's a series of murders with a guy that's got a real style.
Betty Gibson'dan.