Gobs перевод на турецкий
54 параллельный перевод
By gobs, she's all right.
Harikaymış.
By gobs!
Tanrım!
- By gobs.
Tanrım.
By gobs, he stole my gun.
Tanrım, silahımı çalmış.
Miss Langtry's coming soon to play a night in Fort Davis, and I want every legal resident of Langtry, Texas, to go over and see the godmother of this here town, a town of cattlemen, for cattlemen, and by gobs, run by cattlemen!
Bayan Langtry, Fort Davis'te bir akşam oynamak için yakında geliyor, ve Langtry, Teksas kasabasının her yasal vatandaşının, gitmesini ve bu kasabanın vaftiz annesini görmesini istiyorum, sığır sahiplerine ait, sığır sahipleri için, ve Tanrım, sığır sahiplerince yönetilen bir kasaba!
By gobs, man, I'm glad to see you.
Tanrım, adamım seni gördüğüme sevindim.
By gobs, I'm going to meet her.
Tanrım, onunla tanışacağım.
By gobs, if there was a Bible in town I'd...
Tanrım, kasabada bir İncil olsaydı...
" Polish up the railings and the knobs Poor unhappy gobs
Küpeşteyle tokmak cilalayacak. Zavallı mutsuz denizciler
Eating, sleeping, flying around like crazy, raising gobs of squabs.
Yiyorlar, uyuyorlar, çılgınca uçuşup bir sürü yavru yapıyorlar.
That's my ruling, by Gobs!
Eski dostun olarak hükmüm budur!
Big gobs, like dog food.
Koca lokmalar, köpek maması gibi.
We'll be nicely compensated if we win, so shut your gobs and get some rest.
Tabi kazanırsak iyi karşılanacağız, o zaman çeneni kapa ve biraz dinlen.
Great big gobs of greasy grimy gopher guts.
"Kocaman çok büyük, yağlı kirli köstebek bağırsağı."
You'll be a gobs before your time.
Zamanı geldiğinde çok büyük olacaksın.
After what happened to Johnny Gobs...
Johnny Gobs'a olanlardan sonra...
Look, Johnny Gobs got ripped and took a walk off a roof.
Bak, Johnny sarhoşken çatıdan düştü. Tamam mı?
Great gobs of gooseshit!
Kocaman kaz boku!
We throw gobs of money at them.
Parayı onların elinden alıyoruz.
There's a trail of blood from the bed to the bathroom, and there's gobs of it up the wall!
Yataktan banyoya kadar kan izi var, duvarlara da kan sıçramış. Öyle bırakamam değil mi?
- Great green gobs of...
Büyük yeşil ağızları...
He gobs out a mouthful of booze, covering Fatty.
Geyige bir agiz dolusu içkiden püskürtür..
Every Saturday, my mam's sixpence got me and Paddy into the Lyric... with enough left to stuff our gobs with Cleeves'toffee.
Her Cumartesi annemin dans dersleri için verdiği para, ben, Mikey ve Paddy'nin sinema biletlerine yettiği gibi, şeker vs. almak için artıyordu bile.
Man, they pay me gobs of money to talk like that.
Dostum, böyle konuşmam için bana tonlarca para veriyorlar.
Mom, we're out of Frosting Gobs.
Anne, şekerlemeler bitmiş.
Do it, you gobs, or it's you we'll load into the cannons!
Yapın yoksa toplarına hedef oluruz!
If I've got nothing to lose, what's to stop me cutting you into little gobs and riding off, eh?
Eğer kaybedecek bir şeyim yoksa sizi küçük parçalara ayırıp kaçmamı ne engelleyecek?
Now dance, you heavenly gobs!
Hadi dans edin, sizi cennetlik varlıklar!
His church is giving up hot gobs of gay green.
Kilisesi tomarla gey parasını yok sayıyor.
Are you ladies training or exercising your gobs?
Siz bayanlar çalışıyor musunuz yoksa çene mi çalıyorsunuz?
- Shut your gobs, you Maoists queers!
Kapayın çenenizi, Maocu nonoşlar!
Ok. Why one of those has gobs of sugar?
Bunların hangisinde şeker yığını var?
They both have gobs of sugar, 'Cause they're both mine.
İkisinde de şeker yığını var çünkü ikisi de benim.
Yeah, well, we're finding gobs of dried blood.
Büyük miktarda kurumuş kan bulduk.
Seems to me you've got great gobs of time, Helena.
Bana baya zamanın var gibi geldi Helena.
I've got gobs.
Bende çok sayıda var.
Gobs?
Çok sayıda?
Holder called his pictures "great gobs of imbecility."
Holder resimlerini "embesilliğin harika parçaları" dedi.
Oh-oh, we've got gobs of two-way traffic going on, which means someone is trying to bounce us out.
Çift taraflı trafik çoğaldı, biri bizi dışarı atmaya çalışıyor olmalı.
They've got to keep their gobs shut.
En iyi iki adamına ihtiyacım var, cidden en iyi adamlarına.
Or was that... was that someone's gobs?
Ya da birinin balgamı falan?
Yeah, just floating around with someone's gobs.
Evet, birinin balgamıyla beraber yüzüyoruz.
Shut your gobs!
Kapayın çenenizi!
The next thing you know, they're flying you around the world, paying you gobs of money.
Sonra bir de bakmışsın bütün dünyayı dolaşıyorsun, sana tonla para ödüyorlar.
Walking on gobs and chewing gum and God knows what?
Tükürüklere ve çiğnenmiş sakızlara basıyorsun. Tanrı bilir daha neler var?
Just sounds like gobs of fun.
Çok eğlenceli gibi duruyor.
Greedy Gobs.
- Obur Gırtlaklar.
He pulls out your locker. He gobs on your shoes, right?
Dolabını boşaltacak, postallarına tükürecek.
I got good friends, gobs of meat, and a boatload of delicious alcohol.
İyi arkadaşlarım, kilolarca etim ve bir tekne dolusu harika alkolüm var.
By gobs.
Tanrım!
( Gobs ) D'you think they're gonna let us in?
Bizi içeri alırlar mı?