Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ G ] / God's

God's перевод на турецкий

41,592 параллельный перевод
I feel like god's giving me the middle finger.
Sanki Tanrı bana orta parmak çekiyormuş gibi.
Oh, my god, dad.
İnanmıyorum baba, şaka mısın?
Oh my God, that's who you look like.
Aman Tanrım! Harbiden ona benziyorsun.
For God's sake, you're ridiculous.
Tanrı aşkına! Saçmalıyorsun.
For those who have given up, he is God's hope.
Pes edenler için, O Tanrı'nın umududur.
For those who struggle to find purpose in their lives, he is God's reason.
Hayatlarında bir amaç uğruna mücadele edenler için, O Tanrı'nın bir nedenidir.
For those who feel beyond salvation, he is God's love.
Selamete ermiş hissedenler için, O Tanrı'nın sevgisidir.
God's creature, water on the earth, I cast out the echo of evil by the living God, by the one true God, by the holy God, through whom all things have their being.
Tanrı'nın yarattığı, dünya üzerindeki su, bu yaşayanın içindeki kötülüğü def ediyorum Tanrım, bir ve gerçek olan tanrım. Yaşayan her şey Kutsal Tanrı sayesinde varlıklarını idame ettirir.
God's faithful crowd every street corner.
Tanrı'nın inançlı kalabalığı caddenin her köşesine yayılmış.
God got bored.
Sıkıldı.
Well, God's dead, so hit the bricks.
Peki, Tanrı öldü, defol git.
God damn, I hope it's a young Frank.
Lanet olsun, umarım Frank'ın gençliği olur.
The people here associate langurs with the Hindu God, Lord Hanuman, and revere them.
Buradaki insanlar, langurları Hindu tanrısı Hanuman'la bağdaştırıyor ve onlara saygı gösteriyor.
What in God's name is all that?
Tanrı aşkına bu da nedir?
Well, then, man of God, let's see the measure of your conviction.
Peki öyleyse Tanrı'nın adamı imanının ölçüsünü görelim.
You lied about Jessica, you lied about hearing God's voice... that was a personal favorite.
Jessica hakkında yalan söyledin Tanrı'nın sesini duyduğun hakkında da benim favorim buydu.
Another one of God's abandoned projects.
Tanrı'nın başka bir terk edilmiş projesi.
I spent God knows how many hours staring at that damn face of yours, all snotted up, half the time trying to bite me.
Tanrı bilir kaç saat boyunca senin sümükle kaplı, lanet suratına bakıp durdum, vaktinin yarısını beni ısırmaya çalışarak geçirdin.
- My God, you're obsessed.
- Çok takıntılısın.
Oh, for God's sake, it's been ten minutes.
Tanrı aşkına, daha on dakika oldu.
For his games, Commodus is certain if he can embody the Roman god, he too will be invincible... and be forever honored by the Roman people.
Müsabakaya çıkan Commodus, Roma Tanrısının suretine bürünerek onun gibi yenilmez olacağından sonsuza dek Romalılar tarafından onurlandırılacağından emindi.
What he's trying to do when he appears in the games dressed as Hercules, is underline to people that when he fights as a gladiator, he is as skilled a fighter as the god Hercules was.
Ve müsabakaya Herkül gibi giyinerek çıktığında halkı, gladyatör olarak dövüşürken Tanrı Herkül kadar yetenekli olduğuna inandırmaya çalışıyordu.
- My God. Let's get you home, hon.
- Seni eve götürelim tatlım.
Oh, my God! It's your birthday!
Bugün doğum günün!
For God's sake, just drive in the knife, why don't you!
Tanrı aşkına! Sokun bıçağı, ne bekliyorsunuz?
They say that he's like a king among the people and regarded as a god.
Halkın üstünde kral, kralın üstünde de tanrı vardır.
They meet the God of Wrath.
Gazap Tanrısı ile karşılaşır!
how many times do we have to prove that Anghela is God's messenger?
Anghela'nın Tanrı'nın elçisi olduğunu kaç kez kanıtlamalıyız?
it's God's fault why this happened....
Bunun sebebi Tanrı'nın hatası....
It's God's fault why this happened to me!
Bana olanların nedeni Tanrı'nın hatası!
It is now in God's hands!
Artık Tanrı'nın takdirinde!
God, there's something about the Finklesteins.
Tanrım, bu Finklestein'lerde bir iş var!
Yes, okay, I have a few faults, and thank God that I do, otherwise you wouldn't have anything to act morally superior about.
Tamam. Birkaç hata yaptım. Şükürler olsun ki yapmışım.
God, that's good.
cok iyiymis.
It's basically due to a god's capriciousness.
Bir tanrının kaprisliliğinin sonucudur.
Don't look down on a god of death's keen senses.
Ölüm meleğinin keskin duyularını hor göreyim deme.
And that's when I realized that there is no God.
Sonunda anladım ki ; Tanrı falan yoktu.
Perhaps it's a prank from God?
Tanrı'nın bir şakasıdır belki de.
What a terrible prank on God's part.
Lois'den bu tabağı bizzat aldığını söylerdi. Tanrı'nın şakası biraz ileri gitmiş. Şakası...
Toby is gorging on magic troll words and turning into some kind of a knowledge god!
Toby sihirli Trol kelimeleri yutup bir çeşit ilim tanrısına dönüşüyor!
God, that's good.
Çok iyiymiş.
It should be all God's intention.
Hepsi Tanrı'nın iradesine kalmış.
I'm curious to what God's intention is.
Tanrı'nın bundaki niyetini merak ediyorum.
It's all thanks to me who used to be his guardian god a long time ago.
Uzun zaman önce koruyucu melekliğini yapan benim sayemde hep.
Neal stephenson is a god.
- Neal Stephenson bu işin Tanrı'sıdır.
Try to look older than you are for once, for god's sake.
Bir seferlik olsun olduğundan büyük görünmeye çalış.
But the poor bastard's about to turn 30 in two weeks and god knows when we'll lure him out for another drink.
Ama bu zavallı şerefsiz 2 hafta sonra 30 yaşına girecek ve ona içki içirmek için bir daha ne zaman dışarı çıkaracağımızı tanrı bilir.
Sally Ann Sikes, what in God's name do you think you're doing?
Sally Ann Sikes, Tanrı aşkına ne yaptığını sanıyorsun?
Oh, my God, the lighting in here is brutal!
Aman Tanrım, ışıklandırma ne kadar berbat!
Oh, God, you're not somebody's date in there, are you?
Tanrım, sakın birinin eşi olduğunu söyleme.
God, that's so weird.
Tanrım, çok garip.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]