Golan перевод на турецкий
86 параллельный перевод
That's why he had that heart attack, Lieutenant.
Ben şu Golan herifine bakmağa gidiyorum. Ayyaşa?
and will be the people of the Golan brigade
Ve Golan tugayından da insanlar olacak.
Anyway, my name is Sara Golan.
Her neyse, adım Sara Golan.
Ms. Golan, let me show you something.
Bayan Golan, hadi sana bir şeyler göstereyim.
- Ms. Golan?
- Bayan Golan?
From commanding positions from the Golan Heights Syrian artillery had been shelling Israeli villages across the border bellow.
Suriye topçuları Golan Tepelerinin hakim noktalarından sınırın ötesindeki İsrail köylerini ateş altına altı.
This time Israeli soldiers took the concrete bunkers of the Syrians on the Golan Heights.
Bu sefer İsrail askerleri Suriye'nin Golan Tepelerindeki beton sığınaklarını ele geçirdi.
They have a mass troops and aircraft on the Golan Heights and near the Suez Canal.
Golan Tepeleri ile Süveyş Kanalı civarında yoğun bir kara ve hava kuvvetleri var.
The Syrian army broke through on the Golan Heights heading for the farm settlements below it.
Suriye ordusu Golan Tepelerini aşarak hemen altındaki çiftlik yerleşimlerine doğru yöneldi.
In the North, Israel had regained all of the Golan and moved into Syria within 25 miles of Damascus.
İsrail kuzeyde Golan'ın tamamını tekrar ele geçirerek Şam'a 40 km kalana kadar Suriye topraklarında ilerledi.
There's a strong possibility reinforcements are hiding in the Golan Straits.
Golan Boğazı'nda gizlenen takviyeler olma ihtimali de oldukça yüksek.
The Golan Heights... the Gaza Strip, Rwanda, Haiti, Baghdad- - every hellhole on the planet, we're there.
Golan Tepeleri, Gazze Şeridi Ruanda, Haiti Bağdat ve evrendeki diğer boktan yerlerin hepsinde biz varız.
In the field, in the Golan.
Golan'daki arazide.
Sara Golan, second-year resident extraordinaire.
Sarah Gowlyn, ikinci yıl sakinlerinden, fevkalade.
- Oh, come on, Golan.
- Yapma, Golan.
No, you don't know her. She's a relative from the Golan.
Golan'dan bir akraba.
The Golan?
Golan Tepeleri'nden mi?
Today's a big day for the Druze of the Golan.
Bugün Golan Dürzileri için önemli bir gün.
But how will she come back to the Golan?
O zaman Golan'a nasıl geri dönecek?
The Golan belongs to Syria.
Golan Suriye'ye aittir!
With our spirit ; our blood, we'll redeem Bashar!
Kanımızla, ruhumuzla Golan'a borcumuzu ödeyeceğiz!
With our spirit ; our blood, we'll redeem the Golan!
Kanımızla, ruhumuzla Golan'a borcumuzu ödeyeceğiz!
Don't forget, send with Mona a kilo of coffee from the Golan.
Mona ile bir kilo kahve göndermeyi unutma.
I have many friends in the Golan.
Golan'da çok arkadaşım var.
- And bring me Golan apples :
- Bana biraz Golan elması getir.
Are you in the Golan already?
Golan'a vardın mı?
Radio : In the Golan, demonstrations in support of the new President. ... and what's his name, the Turkish guy,
Golan'da, yeni başkanı desteklemek için yapılan gösteriler...
The Golan is Syria.
Golan, Suriye'ye aittir.
You know, the whole thing is part of an Israeli policy of declaring that the Golan belongs to them.
Aslında tüm bunlar, İsrail'in Golan'ın kendilerine ait olduğunu ilan etmeleri için yürüttükleri politikanın bir parçası.
She can't go back to the Golan.
Golan'a geri dönemez.
Vic's name is Avi Golan, Israeli citizen.
Kurbanın adı Avi Golan. İsrail vatandaşı.
Your vic Avi Golan was one of their top lieutenants.
Kurbanınız Avi Golan önde gelen adamlarındandı.
I've never seen so much blood.
Hiç o kadar kan görmemiştim. Tek umudumuz Avi Golan'dı.
- Avi Golan was all we had. - Can I bring him in?
- Onu sorgulayabilir miyim?
Mr. Fisch was no where near the location where Avi Golan was killed.
Bay Fisch, Avi Golan'ın öldürüldüğü bölgeye yaklaşmadı bile.
You stole that glove from the Avi Golan crime scene, and you may have blown a federal murder case.
O eldiveni Avi Golan'ın öldürüldüğü olay yerinden çaldın. Bir federal cinayet davasını belki de mahvettin. Hak ettiğin ne, biliyor musun?
Avi Golan must have took a swing at his killer.
Avi Golan katile yumruk atmış olmalı.
Found Danny Fisch's blood at Avi Golan's crime scene.
Avi Golan'ın öldürüldüğü olay yerinde Fisch'e ait kan bulduk. Fisch adamı bıçaklayarak öldürmüş.
Golan is here now!
Golan şimdi orda!
Golan?
Golan?
Golan, I'm really sorry
Golan, Gerçekten çok üzgünüm,
Golan's coming
Golan geliyor.
Sorry about Golan
Golan için üzgünüm.
Golan a Golani trooper forever!
Golan, Golani her zaman eyalet polisi!
Why didn't you invite Golan?
Niçin Golan'a davet etmedin?
That's the first trick in Golan's book
Bu Galon kitabındaki birinci hiledir.
And what about Golan?
Peki ya Golan?
Who was that?
O kim? - Golan.
- Golan. I'm not in the mood
Benim tipim değil.
He went out for coffee a date with Golan
Kahve için çıktı, Golan'la randevusu var.
Noam, that was Golan
Noam, bu Golan'dı. Gecikti.