Goren перевод на турецкий
9,197 параллельный перевод
We are disappointed in you, Goren.
Bizi hayal kırıklığına uğrattın, Goran.
Get these photos out in a BOLO to all law enforcement in the area with a warning not to approach, just to notify NCIS and FBI if they're spotted.
Bu fotoların tamamını, bölgedeki tüm ekiplere ulaştırın. Onlara yaklaşmamaları konusunda uyarın. Gören olursa, NCIS ve FBl'a haber versin.
This is someone who's seen Nicole on the job.
Bunlar Nicole'u iş başında gören birileri.
Hardly anyone has ever laid eyes on Roman- - up until recently we thought maybe he was just a myth.
Roman'ı gören pek yok. Yakın zamana kadar biz de efsane olduğunu düşünüyorduk.
You were the last one who saw her.
Grace'i gören son kişi sendin.
All right, just so you know, you're definitely not the first woman to have that particular dream.
Pekâlâ, bilirsin ki şüphesiz rüyalarında beni ilk gören kadın sen değilsin.
We've found three eyewitnesses now who all saw a pod blasting away from the Stormgren farm, so it's official, sports fans.
Stormgren çiftliğinden uzaklaşan... bir modül gören üç görgü tanığı var. Bu resmîdir, sporseverler.
I'll be the first person to see another planet lit by another sun.
Başka bir güneşle aydınlatılan bir gezegeni gören ilk kişi olurum.
I thought that I was seeing a psychology case, this boy with night terrors, but it's much worse than that.
Kabus gören bir çocukla ilgili psikolojik bir olaya baktığımı sanıyordum ama durum bundan daha kötüydü.
A man who always put his country first.
Ülkesini hep kendinden önde gören birinin.
I've known other visionaries.
Geleçeği gören başkalarınıda biliyorum.
We also have an eyewitness to the affair between sasha and this man.
Ayrıca Sasha'nın bu adamla olduğunu gören bir tanığımız var.
It's not like I'm not gonna have e-mail or anything.
Gören de bir daha e-mail falan kullanmayacağım sanır.
What are people to think when they see you and David Clarke together?
Senle David Clarke'ı birlikte gören insanlar ne düşünür?
Anyone seen Beyoncé recently?
Yakın zamanda Beyonce'yi gören var mı?
I'm not the only one seeing this, right?
Bunu gören tek ben değilim, değil mi?
Police canvassed the neighborhood and asked if anyone saw the shooter coming or going, but most people were asleep.
Polis bütün mahalleyi dolaşıp tetikçiyi gören olmuş mu diye sordu ama çoğu insan uyuyormuş.
A few friends called me after they saw you on the news yesterday.
Dün haberlerde seni gören birkaç arkadaşım aradı.
Anybody else see it?
- Başka gören var mı?
Okay, well, no one saw it.
- Tamam da gören yok.
- No one has seen any earring.
- Küpeyi gören hiç kimse yok.
No one has seen or heard anything.
- Evet. Bir şey duyan ya da gören olmamış.
No one has seen or heard anything.
- Bir şey gören ya da duyan olmamış.
Has anyone seen him?
Onu gören oldu mu?
Has anyone seen the cassette?
Kaseti gören oldu mu?
And no one saw you?
Seni gören oldu mu?
Anyone manage to get eyes on that stolen cargo?
Çalınan yükün ne olduğunu gören oldu mu?
Never leave alive someone who... All : Has seen what we are.
Ne oldugumuzu gören kimseyi asla hayatta birakma.
Did anyone see you?
Seni gören oldu mu?
And we're hoping to talk to whoever saw him last.
Onu son gören kişiyle konuşmayı umuyorduk.
Anyone see him leave?
- Giderken gören oldu mu?
I have seen the righteous path of our Savior, and ask that you not sentence my son to jail, but instead release him to my custody so that I, with God's guidance, can rehabilitate him.
Kurtarıcımızın hak yolunu gören biri olarak sizden oğlumu hapse atmamanızı istiyorum. Bunun yerine onu benim gözetimime verin. Tanrının rehberliğiyle onu iyileştirebilirim.
- Well, anybody seen that lying snake Vernon? - Shh.
- O yalancı yılan Vernon'u gören var mı?
We need to canvass the whole area, see if anyone saw anything.
Tüm bölgeyi arayalım, bakalım bir şey gören var mı.
We're doing a door-to-door right now to see if anybody saw the perp fleeing.
Şüpheliyi kaçarken gören olmuştur diye kapı kapı dolaşıyoruz.
Children will wake from sleeps screaming at the thought of you.
Rüyasında seni gören çocuklar çığlıklar içinde uyanacak.
Turns out, no one's seen her for two weeks.
Onu iki haftadır gören olmamış.
I need to talk to the bodyguard who was closest to the kidnappers.
Kaçıranları en yakından gören korumayla konuşmak istiyorum.
Alright if anyone sees us on the other side of the door we are screwed.
Pekala, bizi kapının diğer tarafında gören olursa, sıçarız.
We were the last people to see her alive.
Onu canlı gören son kişiler bizdik.
I say we fan out in a radius around this point and go door to door, asking if anyone's seen her.
Buranın çevresinde arama başlatalım derim. Ve kapı kapı dolaşıp, onu gören var mı diye soralım.
Some looky-loo must have called us in.
Gören birisi bizi ele vermiş olmalı.
His backyard camera had a direct line of sight to where Kutzler was shot.
Arka bahçe kamerası, Kutzler'ın vurulduğu yeri doğrudan gören bir açıya sahipmiş.
No witnesses saw him after 7 : 00 p.m., no credit card charges, and his cell phone pinged from the same location all day.
Akşam 7'den sonra onu gören olmamış, kredi kartı kullanımı yok ve cep telefonu tüm gün aynı yerden sinyal vermiş.
Has anyone seen Luke?
Luke'u gören oldu mu?
Uh, anybody see my double?
- Benim çakmayı gören var mı?
Did anyone see?
Gören var mı?
Has anyone seen Ichabod Crane?
Ichabod Crane'i gören oldu mu?
Go down to her building, see if anyone else saw Cole Whitfield there last night.
- Evine gidin dün gece Cole Whitfield'ın geldiğini gören var mı diye bir soruşturun.
There's a balcony where you can get a 360-degree view of the city.
Şehrin manzarasını 360 derece gören bir balkonu var.
Ask anyone who saw us at the party.
Bizi partide gören herkese sorabilirsiniz.