Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ G ] / Grilled cheese

Grilled cheese перевод на турецкий

429 параллельный перевод
Grilled cheese sandwich. Half a pint of yoghurt and coffee.
Kızarmış peynirli sandviç, yarım kase yoğurt ve kahve.
Do you have any grilled cheese sandwiches?
Izgara peynirli sandviçiniz var mı?
Anyhow, I'm a little late because I didn't have any cash, so to pay for my grilled cheese, I had to unload lobsters for two hours.
Her neyse, biraz geciktim, çünkü nakit param kalmamış ve ızgara peynirimi ödeyebilmek için iki saat ıstakoz boşalttım.
Well, if you didn't have that grilled cheese sandwich, you could've put it on your credit card.
Eğer ki ızgara peynir sandviçini almasaydın o parayı kredi kartına yatırırdın.
Actually, I was wondering if you could make me a grilled cheese sandwich.
Aslında, bana ızgara çizburger yapabilir misin diye soracaktım.
- Grilled cheese and skins.
- Izgara peynir ve deri.
You're going to melt just like a grilled cheese sandwich.
Sandviçin içindeki peynir gibi eriyeceksin.
Although, for grilled cheese, I might've used the wool setting.
Izgaraya koyulmuş peynir için ben yün malzeme kullanırdım.
What, the grilled cheese?
Ne, kızarmış peyniri mi?
A grilled cheese engine.
Motor ızgara olmuş.
Grilled cheese sandwich for breakfast.
Kahvaltıda ızgara peynirli sandviç.
I'm making a grilled cheese sandwich.
Kızarmış, peynirli ekmek arası yapıyorum.
There's two really cute girls sitting at the counter eating grilled cheese.
Tezgahta oturmuş kızarmış peynir yiyen iki tane şirin kız var.
It's called a grilled cheese sandwich, you dub.
Ona ızgara peynir sandvici denir, seni aptal.
Grilled cheese, black coffee.
Peynir, kahve.
But that's just grilled cheese.
İyi de o sadece peynir.
Invite her up for one of them grilled cheese sandwiches and orange soda.
Niye onu peynirli sandviç yiyip portakallı gazoz içmeye odana davet etmiyorsun?
Grilled cheese and some fries, and maybe a big bowl of, "What the hell areya doin'?"
Kızartmış peynir ve patates ve büyük bir kase de "Burada ne halt yiyorsun?"
Where the hell's my grilled cheese?
Nerede kaldı benim kızarmış peynirim?
But the only problem is that we drew all over it, and I dropped my grilled cheese sandwich on it so it's kind of rank.
Ama bir sorun var. Üstüne resim çizdik, ben de peynirli sandviçimi düşürdüm yani biraz kokuyor.
How about a grilled cheese sandwich? It looks less than a day old.
lzgara peynirli sandviç?
- No, no, it's just a grilled cheese.
- Hayır, sadece peynirli olsun.
To the kitchen. I'm gonna make a grilled cheese sandwich.
Mutfağa. Kendime peynirli bir tost yapacağım.
I don't want no grilled cheese.
Izgara peynir istemiyorum.
Could we put together a grilled cheese sandwich? Muenster on rye.
Izgara peynirli sandviç atabilir miyiz araya?
Kelly liked it so much that after we were done, she got out of bed and made me a grilled cheese.
Kelly o kadar memnun kaldı ki, peşinden kalkıp bana Helin peyniri kızartı. Muhteşem, değil mi?
And by the time they stop laughing, I'm halfway through a grilled cheese. - Fine, go.
Onlar gülmeyi kesene kadar ben kızarmış peynirin yarısını yemiş olurum.
grilled cheese?
- Kızarmış peynir?
You smell like sweet red plums... and grilled cheese sandwiches.
- Oh, kırmızı tatlı erikler gibi ve kızarmış peynirli sandviç gibi kokuyorsunuz.
And I smell like sweet red plums and grilled cheese sandwiches. - What?
Tatlı kırmızı erikler ve kızarmış peynirli sandviç kokusu alıyorum.
You can torture me with grilled cheese tomorrow.
Yarın bana ızgara peynirle işkence edebilirsin.
And now, His Majesty will retire to his castle, where he will await the royal grilled cheese sandwich.
Ve şimdi majesteleri şatosuna dönüp saray usulü kızarmış peynirli sandviçini bekleyecek.
- I want grilled cheese.
- Bende cheeseburger istiyorum.
Maybe I should make grilled cheese.
Belki de kızarmış peynir yapmalıydım.
Sookie made you some grilled cheese if you don't like pot roast.
Sookie kızarmış eti sevmezsen diye sana kızarmış peynir yaptı.
I can't make that because I'm allergic to peanuts, but, uh, how about a nice grilled cheese sandwich instead?
Çünkü fıstığa alerjim var. Izgara peynirli sandviç nasıl olur?
But what's the verdict on that grilled cheese sandwich, huh?
Izgara peynirli sandviçe ne diyorsun? Evet mi, hayır mı?
At this rate, she's gonna open her mout and say, "I do," and rocket a grilled cheese at my head. Yeah.
Böyle giderse "Ediyorum." demek için ağzını açtığında kafama kızarmış peynir fırlatacak.
Now, make me a grilled cheese sandwich and roll the TV in here.
Git bana peynirli ızgara sandviç yap televizyonu bana çevir.
I'll make you a grilled cheese. I love it.
- Ben sana kızarmış peynir yapayım.
WELL, YOU COULD HAVE FOOLED ME. DO YOU THINK YOU COULD DO A GRILLED CHEESE
Bir saatten önce bi ızgara peynirli sandiviç hazırlayabilecek misin?
- I'll have a grilled-cheese sandwich
- Izgara peynirli sandviç ve kola.
Okay, the Montana lamb with roquette-leaf and goat-cheese salad, and the lime-grilled free-range chicken with the pumpkin pasta and dandelion greens.
Rokalı Montana kuzu eti ve keçi peynirli salata. Fırında limonlu tavuk, yanına balkabağı püresi ve hindiba.
T omato soup grilled-cheese fixings and a family-size bag of Funyuns.
Domates çorbası ızgara peynirli sandviçin ve aile boyu kızarmış soğan.
We want a cheese grilled sandwich?
Izgarada peynirli sandviç yer miyiz?
Grilled Portobello pizzas topped with fresh basil and Parmigiano-Reggiano cheese.
- Izgarada pişmiş Portobello pizzasının üzerine taze fesleğen ve lezzetli İtalyan peyniri.
You know, I don't think I've ever bought a woman a grilled-cheese sandwich before.
Biliyor musun sanırım ben hiçbir zaman bir bayana mangalda pişmiş kaşarlı sandviç almadım.
She had eight grilled-cheese sandwiches.
Sekiz tane ızgara peynirli sandviç yedi.
Hey, I'm making Deacon a grilled-cheese sandwich.
Deacon'a kızarmış peynirli sandviç yapıyorum.
Great grilled-cheese ghost!
Yüce erimiş peynirin ruhu adına!
I eat a little grilled fish, no meat - - no red meat - - lots of fruit, lots of green vegetables and cheese.
Balık eti, kırmızı et yok. Çokça meyve ve sebze.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]