Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ G ] / Grip

Grip перевод на турецкий

4,414 параллельный перевод
- You don't want the'flu.
- Grip olmak istemezsin.
Mr Carson warned me about the'flu.
- Bay Carson beni grip konusunda uyardı.
We've warned him about our'flu!
Onu grip konusunda uyarmıştık!
Just like grip it with your pecs or something.
Kaslarınla falan tutmaya çalış.
What do you mean grip it with my- - like that.
Neylerimle tutayım? İşte böyle.
Girl's got a grip, doesn't she?
Kız amma sıkı tutuyor değil mi?
I had the flu or something.
Grip gibi bir şey olmuştum.
Whoever dares anything, loses their grip a bit.
" Cesaret eden, bir süre dengesini kaybeder,..
Does she have the flu again?
Yine Grip mi olmuş?
The flu? You think?
Grip mi diyorsun?
I think it's, like, the flu or food poisoning.
Sanırım grip yada gıda zehirlenmesi tarzı bişey.
Flu shots will be available in the half hour before and after every tour today and tomorrow.
Bugün ve yarın her devriye çıkışınızdan önce ve geri döndüğünüzde grip aşısı olacaksınız.
You know, even though my mom has the flu, I could've stayed home.
Annemin grip olmasına rağmen evde kalabilirdim.
No, I think I can get a better grip out here now.
Hayır, galiba şimdi daha iyi anlayabiliyorum.
That's a nice grip, man.
On numara atıştı birader.
I'm selling hydrangeas, George, not the grippe.
Ortanca satıyorum George, grip değil.
Any vaccine, flu or tetanus, anything that causes your immune system to go into overdrive...
Herhangi bir aşı ; grip ya da tetanos, bağışıklık sisteminin fazla hızlı çalışmasına yol açan herhangi bir şey...
The constable said he was in the grip of some... rapture.
Polis onun kendinden geçmiş vaziyette olduğunu söyledi.
You know, it makes sense that you'd want to protect that million-dollar grip.
Milyon dolarlarını koruma isteğini anlayabiliyorum.
Side-winding helps grip soft sand.
Yana doğru kavis yumuşak kumda tutunmaya yardımcı olur.
Flu. I'm Gail.
- Grip oldu.
Jeannine, for God sakes, get a grip.
Jeannine, Tanrı aşkına, kendine hakim ol.
Given that you are still in the... first year of your sexual relationship with Arastoo and so deeply in the grip of dopamine...
Aristoo ile hâla devam eden seks hayatınızın ilk yılınızda olduğunu göz önüne aldığınızda ve çok derinde olan dopamin kontrolünde...
- I don't know, it could be the flu.
Bilmiyorum, grip olabilir.
- And your enemies in a vice-like grip.
- Ve düşmanlarını da mengene gibi kavra.
Nice firm grip, now.
Şimdi sıkıca tutun.
Upside of the flu... skinny jeans tomorrow.
Grip olmanın avantajı ; ertesi gün dar kot pantolon giyebilirsin.
No, I think it's just the flu.
- Yok, bence grip olmuş sadece.
Yeah, good luck with that next time you come down with the flu.
Bir dahaki sefer grip olduğunda git de gör ebeninkini.
'During election time when law has loosened its iron grip...''... a few anti-social elements have shown their handiwork!
'Seçim zamanında hukuğun demir yasaları gevşediğinde...''... bir kaç antisosyal eleman becerisini gösterir!
Some flu cases, a Strep-throat outbreak a few months ago.
Bazı grip vakaları, streptokoksak boğaz ağrısı şikayetleri artmıştı birkaç ay önce.
But I think it's flu.
Ama grip oldum galiba.
Keep your grip, pirate!
Sıkı tut, korsan!
Get a grip.
Kendine hâkim ol.
Get a grip.
Gerçekçi ol.
My body is a little sore today.
Bugün biraz grip belirtileri gösteriyorum...
Sore?
Grip belirtileri mi dedin?
Your body sore, huh?
Grip olana kadar sopa yemek ister misin?
Loosen your damn grip, Bev.
Kontrolü elden bırak artık Bev.
It's some kind of flu. It moves fast.
Grip gibi bir şeymiş ama hızlı ilerliyor.
We think it's a flu or something. That's how Patrick died.
Patrick'in ölüm sebebinin grip gibi bir şey olduğunu sanıyoruz.
Yes, he seems to exert an iron grip over London's political machine.
Evet. Londra'nın politik işleyişini kontrol ediyor galiba.
It's bad.
Ağır bir grip türü.
Aria, get a grip.
Aria, kendini topla.
Now loosen your grip.
Kılıcı daha gevşek tut ama.
Every day has the peace and serenity of a flu outbreak.
Her gün grip salgının başlangıcı gibi huzur ve sakinlik var.
Apparently I've got man flu.
Hastayım, fena halde grip oldum.
She knows you didn't have the flu on 9 / 11.
- 11 Eylül'de grip olmadığını biliyor.
How did Nina Howard find out I didn't have the flu?
Nina Howard grip olmadığımı nereden öğrendi?
We felt that with the controversy created by my remarks about the Tea Party, the 9 / 11 anniversary coverage should be handled by someone else.
- Grip değildim. Çay Partisi hakkındaki görüşlerimin yarattığı itilafı göz önüne alarak 11 Eylül yayınını başkasının yapması gerektiğine karar verdik.
Get a grip.
Sakin ol.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]