Grunts перевод на турецкий
2,973 параллельный перевод
[grunts] - Oh, whoa. Is that your skin in his mouth?
Ağzındaki senin derin mi?
- [screaming ] [ grunts] - hello, dagur.
Merhaba Dagur.
( grunts ) Do you know what needs doing?
İhtiyaçlar neler yapar, bilir misin?
[Grunts] Grandma arms, slight mustache?
Yaşlı, hafif bıyıklı kadın mı?
[Grunts ] [ Exhales deeply] Okay.
Tamam.
[Grunts] Check my pants.
Pantolonumun cebine bak.
[Grunts] Let go of me!
Bırakın beni!
Softball sign-up- - ( grunting ) Trick or treat for UNICEF- - ( grunts )
Softbol için imza topluyoruz- -
( grunts )
Şirket araçları için bilgi- -
[Grunts] That's my boy!
İşte benim oğlum!
[grunts] Ah, I hate that I'm so by the book.
Kanunlara bu kadar bağlı olmaktan nefret ediyorum.
She loved this room. ( Grunts )
Bu odayı severdi.
( grunts ) hey. Oh, hey, wait! Hey, wait!
Durun, bekleyin.
Lina : Bye-bye, baby shit. ( Grunts )
Güle güle bebek paçavraları.
Mutant pigs and rhinos- [grunts]
Mutant domuzlar ve gergedanlar- - Domuzlar mı?
- [grunts, screams ] - [ spitting] - baxter, stop.
- Baxter, Dur.
- [grunts] - We found April's dad.
- April'in babasını bulduk.
- Spike! - [grunts]
- Spike!
Let's do this. [grunts]
Hadi yapalım.
[grunts] - You will pay for what you did to me,
- Bana yaptıklarının hesabını vereceksin.
- [grunts] Just watch step.
Miğferi çalmak için beş tane adamımı gönderdim.
- [grunts]
- Aşağı yukarı mı?
- [grunts]
Üzgünüm, Shredder Usta.
Master thief. " [grunts] Get me...
Bana herkesi getirin!
- [grunts ] - Got it. - [ whines]
- Yakaladım.
- [grunts]
- Leo, bu sen misin?
- [grunts] let me go.
Bırak beni.
- [grunts] - Ugh, pathetic.
- Zavallı.
[grunts] But that is to be expected when your sensei Is a weak-willed coward like splinter.
Splinter gibi iradesi zayıf bir ustanın çırağından da bu beklenirdi zaten.
- [grunts] Give me that helmet.
Miğferi bana ver.
[Grunts] No.
Hayır.
Diddily, diddily... ( grunts ) Well, we pulled more plugs than a Dutch doctor.
Evet, Hollandalı bir doktordan daha fazla fiş çektik.
♪ I'm still trying to make you see ♪ [sighs ] - That is nice. - [ Grunts]
Harika.
- [grunts ] - [ screams] - Silenc-c-ce!
- Sessizlik!
[grunts ] [ gasps] - N-n-n-no escape!
- Kaçış yok!
- [grunts ] [ snaps] - Well, casey does.
- Gerçi, Casey istiyor.
[footbots screeching ] - [ grunts] hey!
Hey!
- [grunts] - Ha! Yes!
- Evet!
[grunts] Yes!
Evet!
[grunts ] [ groaning] - There!
- Orada!
[yells ] [ grunts] okay, maybe just a little.
Tamam, belki birazcık.
- [grunts] Whoa! You know, part of me always wanted
Bilirsin, içimde bir yerde hep insan yiyen bir kaplanla dövüşmeyi isterdim.
- [grunts]
Badem ezmesinden yapılmış.
- [grunts ] [ groans]
Lanet olsun!
- Hah, what's that supposed to- - [grunts]
- Biraz yapıştırıcı.
[grunts]
Sadece işimi yapıyorum.
- [grunts] - Come and get some, sucka fool.
- Gel de tadına bak, seni aptal.
- [grunts]
- Hadi gidelim burdan.
- [grunts ] [ electronic beeping ] [ laughs] Zeck is coming after you, my ectothermic friends.
Zeck peşinizde, benim soğukkanlı dostlarım.
- [grunts] - Don't let'em get the helmet.
- Miğferi almalarına izin vermeyin.
- [grunts ] [ roaring in distance] - Nice haircut, buddy.
- Güzel saç, dostum.