Guides перевод на турецкий
499 параллельный перевод
It guides its sister, Human Intelligence,
Yönlendirir kardeşi olan İnsan İstihbaratını
We'll have a private car, liquor and gals on the trip... and the guides will make the deers behave.
Özel aracımızla, yanımızda içki ve hatunlarla seyahate çıkarız ve rehberler geyiklere günlerini gösterir.
You learnt that slapping trick in the guides too?
O tokat numarasını da dergilerden mi öğrendin?
"Lord, we pray, not so that shipwrecks occur but if it should occur, so that you guides near the coast of Cornwall the benefit of its poorest inhabitants."
"Tanrım, sana deniz kazalarının olmaması için değil, olursa kazazedeleri Cornwall sahiline göndermen için dua ediyoruz... Oranın fakir halkına faydası olsun diye."
Why don't they try the police, call out some bloodhounds or Indian guides?
Niye polisi aramamışlar? Kızılderili bir rehber de aranabilir.
That corner is for guides and sightseers who come in to rest their feet.
Orası dinlenmek için gelen ziyaretçiler ve rehberler için.
To make sure that you hit the airstrip on the nose we've assigned... two Gurkha guides from the Burma Frontier Force to go with you.
Havaalanına kesin olarak ulaştığınızdan emin olmak için... Burma Sınır Gücü'nden iki Gurkha rehberini görevlendirdik.
I believe that you will find them excellent guides.
Mükemmel birer rehber olduklarını göreceksiniz.
Have you any natives around here who could serve as guides if we should make the attempt?
Buna giriştiğimiz zaman, rehber olarak bize hizmet edebilecek yerliler var mı?
The reel, the guides, every bit of it.
Makarasını, kılavuzlarını, her parçasını.
Your moral guides - Allied officers.
Ahlak kılavuzun Müttefik subaylarıymış!
The helping hand that guides you along
Bizi kollar, bizi çok sever
Well, that about sums up all the facts you'll find... in the tourist guides, Mr. Bradshaw.
E bu da turist rehberinde bulacaklarınızı kısaca özetliyor, Bay Bradshaw.
I was to meet my guides, the Blauers, at the Bowed House Hotel.
Rehberlerim olan Blauer'lerle Bowed House Otel'inde buluşacaktık.
They arrived here last week. They were not experienced climbers, but they had no respect for our guides or for our mountains.
Deneyimli tırmanıcı değillerdi, fakat ne rehberlerimize ne de dağlarımıza saygıları vardı.
I don't want guides carrying on with girls.
Rehberlerin kızlarla sıkı fıkı olmasını istemiyorum.
The ones I gave the story to, one of your guides had a fight and everybody went to jail.
Rehberlerinden birinin kavga çıkarttığı ve herkesin hapse girdiği haberini vereceğim gazeteler.
His instinct guides him to make people believe in a natural death.
Sezgileri onu, insanları olayın doğal bir ölüm olduğuna inandırmaya yöneltir.
I read twelve guides.
12 tane rehber okudum.
But you know that it is only our love that guides us.
Biliyorsunuz... bunu içimizdeki biricik sevgiyle yaptık.
There must be a central control system which guides the entire android population.
Merkezi bir kontrol sistemi onlara rehberlik etmeli.
That's the tower of Pharaoh, it guides ship into the harbour... we'll be in Alexandria tomorrow.
Pharaoh kulesi, gemilere limanı gösterir... Yarın Alexandria'da olacağız.
Hassan and Assine, Sinusi Arab guides.
Hasan ve Assin, Sinusi Arap rehberler.
As you see, my nose guides me where there is money.
Gördüğünüz gibi, Benim burnum paranın kokusunu alır.
And we've got a brace of guides, called Jimmy Blenkinsop, because Kilimanjaro's a pretty tricky climb, you know.
Ayrıca rehberlerimiz Jimmy Blenkinsop çok iyi. Çünkü Kilimanjaro çok zorlu bir tırmanış.
And we've got a brace of guides called Jimmy Blankensoft... because Kilimanjaro is a pretty tricky climb.
Ve Jimmy Blankensoft adında iki rehberimiz var, çünkü Kilimanjaro tırmanması zor bir dağ.
See those guides?
Bu çubukları görüyor musun?
He will give you guides to take you through the high pass.
Yüksek geçitten geçmen için sana kılavuz verecek.
God guides me!
Bana Tanrı yardımcı oluyor.
This is Erica. We will be ypur guides in Futureword.
Geleceğin Dünyası'ndaki rehberleriniz olacağız.
Where God guides his camel to stop, there he will build his house
- Peygamberimizin devesi nerede durursa evini orada kuracaktır!
Allah guides who it wants.
Allah dilediğine hidayet eder.
Only the concord guides our path.
Yolumuzu sadece uyum aydınlatır.
Go, Allah guides you.
Gidin.
I know goodness guides your actions.
Sizin yaptığınız iyiliklerden haberdarım.
The great Mexican painters, Diego Rivera... David Siqueiros... and Jose Orozco... were our guides and teachers.
Büyük meksikalı ressamlar, Diego Rivera David Siqueiros ve Jose Orozco rehberliğinde, çok şey öğrendik.
Alone and without guides, we crossed the fields.
Rehberler olmadan yalnız bir şekilde tarlaları geçtik.
Alas,'tis a divinity that guides us, Ole Snaporaz
Biliyordum, kaderin karşına çıktı yaşlı Snaporaz!
We're unaware of its presence, and yet it guides our actions.
Bilinçaltımızın varlığından habersiziz ama yine de eylemlerimize yön verir.
For those of you all still in the underwater portion of this park, please follow your guides, and they will point out the most convenient and accessible exits.
Halen hepiniz sualtı tünelinde bulunuyorsunuz, lütfen rehberlerizi takip ediniz, sizi en yakın ve uygun çıkışa götürecekler.
" He guides me in the paths of righteousness
" Erdemlilik yolunda bana rehberlik eder
Our guides.
Rehberlerimiz.
And there are no guides.
Hiç rehber yok.
The Indian guides are all refusing to go deeper into the jungle.
Kızılderili rehberlerin hepsi ormanın derinliklerine girmeyi reddediyor.
You see, I am in search of the final level where the spirit takes over from the mind and guides the body without thought.
Ben ruhun bedenden ön plana çıkıp vücuda düşünce olmadan kılavuzluk ettiği ustalığın son mertebesini arıyorun.
THEY'RE STUDY GUIDES FOR SHAKESPEARE PLAYS
Şekspir oyunları için bir çalışma klavuzu.
It guides the world to free mankind, in spite of everything.
Özgür insanlık her şeye rağmen dünyaya klavuzluk edecek.
- I need a gun and some guides.
- Silaha ve rehber'e ihtiyacım var.
They will be your guides.
Size rehberlik edecekler.
Sort out the laws that apply to serve as guides and not use our imaginations.
Ama bu süreçte hayal gücümüz devreye girmemeli. 3.
I steer boats and he guides planes.
Ben teknelere yol gösteririm, o ise uçaklara. Karısı güzel değil mi?