Guv'nor перевод на турецкий
148 параллельный перевод
Morning, Guv'nor.
Günaydın, patron.
- I come about a very serious matter, Guv'nor.
- Çok önemli bir konu için geldim, patron.
Now look here, Guv'nor. Is this reasonable?
Bak ama, patron, bu oldu mu şimdi?
She sent back for her luggage, Guv'nor.
Valizini geri gönderdi, patron.
Listen, Guv'nor.
Dinle, patron.
I thank you kindly, Guv'nor.
Teşşekkür ederim, patron.
Of course they are, Guv'nor.
Tabii ki öyledir, patron.
I can't afford'em, Guv'nor.
Param yetmiyor, patron.
That's right, Guv'nor.
Pek doğru, patron.
No, no, don't look at it that way, Guv'nor.
Hayır, hayır, o gözle bakma be, patron.
So help me, Guv'nor.
Yardım etsene, patron.
Thank you kindly, Guv'nor.
Sonsuz teşekkürler, patron.
Just give me what I ask, Guv'nor.
Sen bana istediğimi ver, patron.
- No, not now, Guv'nor.
- Hayır, şimdi olmaz, patron.
She's a credit to me, ain't she, Guv'nor?
Onunla gurur duyuyom, haksız mıyım, patron?
No, Guv'nor, not me.
Yok patron, ben öyle şey yapmam.
If you want Eliza's mind improved, Guv'nor, do it yourself.
Eliza'nın beynini düzeltmek istiyosanız, kendiniz yapın, patron.
I'm feeling uncommon nervous about the ceremony, Guv'nor.
Tören yüzünden alışılmadık şekilde heyecanlanıyorum, patron.
- Who told you that, Guv'nor?
- Bu size kim söyledi, patron?
That ain't the natural way, Guv'nor.
Doğal olanı bu değil, patron.
- I did, guv'nor, just before I came here.
Ettim patron, şimdi oradan geldim.
- At your service, guv'nor. Bill, me lad, have you ever been down a chimney?
Bill, evladım, şimdiye dek hiç bir bacadan aşağı indin mi?
Guv'nor, I been down more chimneys...
Patron, sürüyle bacadan indim ben- - Harika, harika.
Righto, guv'nor.
Tamamdır patron. Canavar mı?
- But, guv'nor...
- Ama - ama-patron- - - İyi şanslar, Bill.
Blimey, guv'nor, why?
- Vay canına, neden?
- What's wrong, guv'nor?
- Ne var şef?
What, guv'nor?
Ne?
Who knows, guv'nor, whom do you hide there?
Kim bilir, bayım, orada kimi saklıyorsun
A grateful voice murmured, "Much obliged, guv'nor."
Minnettar bir ses : "Çok minnettarım, vali." diye mırıldandı.
Right, guv'nor.
Tamam, şef.
No go, guv'nor.
Kimse yok, şefim.
I confess, guv'nor. I stole it to rob a bank.
Bir banka soymak için çalmıştım.
- Good luck, guv'nor.
İyi şanslar efendim.
Had an elegant time, guv'nor.
Çok eğlendik efendim.
Good luck, guv'nor.
İyi şanslar efendim.
Life is a rum go, guv'nor, and that's the truth.
Hayatta her şey olabilir efendim.
- Like you say, guv'nor.
- Dediğiniz gibi efendim.
Well, goodbye, guv'nor.
Hoşça kalın efendim.
( Phone rings ) - Hello, guv'nor.
Patron, bir müşteri var.
- Okay, guv'nor.
- Pekala dostum.
Now look, guv'nor...
Bakın beyim...
- Thanks, guv'nor.
- Teşekkürler, patron.
- He sends his best to you too, guv'nor.
- Size de sevgilerini iletti, patron.
- Thank you, guv'nor.
- Teşekkürler, patron.
Merry Christmas, guv'nor.
Mutlu Noeller, patron.
My guv'nor's the 16th Earl of Haddenfield.
Patronlarım 16ncı Earl Haddenfield'de.
Not if my guv'nor gets it first, miss.
Patronlarım izin vermez, bayan.
For Christ's sake, guv'nor.
İsa aşkına patron.
Brown bread, guv'nor.
Kepek ekmeği, patron.
Gotcha, guv'nor.
Yakaladım.