Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / Hailstorm

Hailstorm перевод на турецкий

57 параллельный перевод
Very few pretty girls'brothers have ever failed, you know... if they knew enough to come in out of a hailstorm.
- Güzel kızların abilerinin işleri batırması görülür şeyler değil. Tabii dolu fırtınasından kurtulmayı biliyorlarsa.
Hailstorm, rainstorm, windstorm, a hurricane.
Dolu fırtınası, yağmur fırtınası, rüzgâr fırtınası, hortum.
We found the body after a hailstorm horribly mutilated, dashed against a rock at the foot of the tower under a window, which was...
Cesedi bir dolu fırtınasından sonra bulduk. Tanınmaz haldeydi. Kulenin dibindeki bir kayaya çarpıp parçalanmış.
Why else would someone go up there at night in a hailstorm?
İnsan başka niçin gece vakti, dolu fırtınasında oraya çıksın?
- after the hailstorm with the second trumpet the sea became blood and behold here is blood.
... dolu fırtınasından sonra ikinci borazan sesiyle deniz, kana dönüştü ve bakın iste kan.
One night, there was a fierce hailstorm.
Bir gece, korkunç bir fırtına oldu.
Kellen had me out there, buck naked in a hailstorm.
Kellen beni orada hazırlıksız yakaladı.
By late October of'41 London was reeling under a hailstorm of German bombs called the Blitz, and life in America was energised with the knowledge of what was inevitable.
1941'in Ekim ayının sonlarında Londra, Blitz denen Alman hava saldırıları altında yaşam savaşı veriyordu.
- That hailstorm didn't cause Daryl's car crash.
- Daryl'nin kazasına o dolu neden olmadı.
I'm Gail Hailstorm, author of the book, You're Dead, I'm Rich.
Merhaba. Ben Gail Hailstorm, Sen Olusun, Ben Zengin kitabinin yazari.
Gail Hailstorm.
Hi. Gail Hailstorm.
Gail Hailstorm standing out front of the police station... where I'm going to try and get a glimpse of Cindy Campbell, the young girl who was attacked earlier this evening.
Gail Hailstorm polis istasyonundan bildiriyor... Cindy Campbell'i nerede bulabilirim? su, aksam saldiriya ugrayan kizi.
Gail Hailstorm, author of the new book You're Next.
Gail Hailstorm, yeni kitap Siradaki Sensin'in yazari.
Maybe I'm worried you're sitting on two red hearts and I'm figuring the more that I rap, the more likely it is that you'll just toss them away in a hailstorm of confusion.
Ya da belki elinde iki kalpli olmasından korkuyorum. Belki konuşarak kafanı karıştırırım, sen de dalgınlıkla onları elinden çıkarırsın diyorum.
And woken you again? Oh. Like a jack ass in a hailstorm.
LANET OLASI BİRİ GİBİYİM
And fill them full of more holes than a cabbage leaf in a hailstorm.
Ve doluya yakalanmış çürük lâhana yaprağından beter et.
A scientist named Gilbert Holstrom has been reported missing.
Gilbert Hailstorm adlı bilim adamının kayıp olduğu rapor edildi.
Eh. The thing is, that Nuvo-Gen's a real hush-hush joint, and, uh, Holstrom didn't have no family to file a missing persons.
Mesele şu ki, Nuvo Gen sınırlı bir arazi sayılır ve Hailstorm'un kayıp olduğunu bildirecek bir ailesi bile yok.
I never heard of Nuvo-Gen or... Or Holstrom until last night.
Dün geceye kadar Nuvo Gen yada Hailstorm ismini hiç duymamıştım.
Holstrom was getting drowned in e-mails from their legal department.
Hailstorm hukuk departmanından gelen e-postalara boğulmuş.
You don't think it's a little odd - predicting a hailstorm like that?
Sence de biraz garip değil mi böyle bir dolu fırtınasını tahmin etmek?
You don't think it's a little odd - predicting a hailstorm like that?
Böyle bir dolu fırtınasını tahmin edebilmek biraz tuhaf değil mi?
Just, when you walk into a hailstorm you have to be decisive.
Sadece... Bir fırtınaya doğru giderken, kararlı olmak gerekiyor.
Think about it. All the sanding, the dust in the air, the floors laid by your father's own hands... It's unleashed a hailstorm of psychic energy.
Düşünsene. tüm bu zımparalama, havadaki toz, babanın bizzat elleriyle döşenen zeminler serbest kalmış psişik enerji fırtınası gibi.
It was like a hailstorm of stuffed animals and abba records.
Doldurulmuş hayvan ve Abba plaklarından oluşmuş fırtına gibiydi.
If a hailstorm surprises us if a rainstorm surprises us your mantilla you should bring.
Bir gün doluya tutulursak, ya da beklemediğimiz bir yağmur yağarsa diye, mantonu yanında getirmeyi unutma.
If a rainstorm surprises us if a hailstorm surprises us your mantilla you should bring.
Bir gün doluya tutulursak, ya da beklemediğimiz bir yağmur yağarsa diye, mantonu yanında getirmeyi unutma.
Which is just a hailstorm of self-loathing and misery.
Mutsuzluğa ve kendimden nefret etmeme neden oldu.
Those reasons lie in trying to estimate how much erosion is taking place on the rings, because of the hailstorm of micro-meteorites, small, tiny bodies... particles that come in at a tremendous speed and chip away at the rings and therefore erode them.
Bu kanıtlar, halkalarda ne kadar erozyonun gerçekleşiyor olduğunda yatar, çünkü ; mikro göktaşı fırtınaları nedeniyle, küçük... küçücük tanecikler, muazzam hızlarla halkaları yontarlar ve bu yolla aşınmalar ortaya çıkar.
- There was a hailstorm at Haridwar yesterday.
- Dün Haridwar'da dolu fırtınası vardı.
Iocals say what started as a torrential hailstorm late this afternoon suddenly turned to massive lightning strikes.
Kasabalılar sıradan bir dolu yağışı ile başlayan olayların öğleden sonra bir anda çok sayıda yıldırıma dönüştüğünü söyledi.
Go running naked in a hailstorm,
Yağmurun altında çırılçıplak koş.
Teacher, hailstorm!
Usta, dolu!
Hailstorm...
Dolu...
Hailstorm!
Dolu!
And I realized that, well, I couldn't any more blame you for my situation here than a... a farmer could blame his neighbor for a hailstorm.
Sonra fark ettim ki buradaki durumumdan dolayı seni suçlamak bir çiftçinin yağmur yüzünden komşusunu suçlaması gibiydi.
A hailstorm being an act of God.
Yağmur Tanrı'nın işidir.
Our oceans are full thanks to the cosmic hailstorm.
Okyanuslarımız bu kozmik dolu fırtınası sayesinde doldu.
"When Arcturus rises, it is nearly always accompanied " by a terrible hailstorm. "
Arcturus yükseldiğinde, neredeyse her zaman korkunç bir fırtınanın eşiğinden döner.
I know you... you're going to drive eight hours in a hailstorm just to make sure that I'm okay.
Seni tanıyorum, iyi olduğuma emin olmak için 8 saat dolu altında araba kullanırsın.
Once I know the story, the music will- - will pour out of me like a chunky hailstorm of shit after a night of Dutch curry.
Hikayeyi bilirsem, müzik benim içimden fışkıracaktır. tıknaz bir kum fırtınası gibi, Hollanda körisi yedikten sonra gibi
I, Carlton Jedediah Lassiter, will go out in a hailstorm of bullets if that's what it takes to catch this scumbag.
Ben, Carlton Jebediah Lassiter bu pisliği yakalamak için gerekirse, kurşun fırtınası altında ortaya çıkacağım.
Hailstorm.
Fırtınası.
In a hailstorm of bullets.
Mermi fırtınası altında.
A hailstorm.
Fırtınasında.
The manager did recall that the man had been complaining about a hailstorm the night before.
Mağaza müdürü, hırsızın önceki geceki dolu fırtınasından şikayet ettiğini de hatırladı.
- Do you remember that hailstorm?
- Dolu fırtınasını hatırlıyor musun? - Evet.
- Yeah. You mean the hailstorm that started in the middle of a sandstorm, right?
Kum fırtınasının ortasında başlayan dolu fırtınasını söylüyorsun değil mi?
and a... and a freak hailstorm cost him his leg. And ever since then, the rain's been following him.
Ve o olaydan beri, yağmur onu takip ediyor.
There was a hailstorm... bad.
Fırtınaya yakalandılar-Kötü arabanın kontrolünü kaybedip,
- Hailstorm.
- Fırtınasında.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]