Hamdi перевод на турецкий
83 параллельный перевод
Ladies and gentlemen, the honorable Ahmud im Hamdi... Deputy Foreign Minister of Egypt.
Hanımlar ve beyler Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Ahmed Hamdi.
Let's play "let's make agreement." You're Monty Hall.
Hadi "Var mısın Yok Musun" oynayalım. Sen Hamdi Bey ol.
Hamdi, don't overstep the mark.
Hamdi Abi yapma, ayıp oluyor ya! - Ne ayıbı be!
He only got to be the manager, because he's got money.
Parası var diye, çoluk çocuğu başkan yapıyorlar. - Sonra ukalalar da, yalakalık yapıyorlar. - Hamdi abi!
Who's that?
Kim bu? - Hamdi.
- Hamdi, the baker.
Fırıncı Hamdi.
Let me talk to Hamdi.
Hamdi Abini ver bakalım.
He isn't here.
Hamdi Abi yok abi.
Let him catch his breath, Hamdi.
Dur be Hamdi! Çocuk bir nefes alsın.
Hamdi...
- Ya Hamdi!
Mercimek, tell Hamdi to come here.
Mercimek! Hamdi'yi çağır.
Haci, what's going on?
- Ne oldu Hacı? - Ne olsun Hamdi.
Great job! What else would one expect from Hamdi the baker.
Eee, senin yapacağın iş bu kadar olur fırıncı Hamdi.
Let me say this to Manager Hamdi.
Şu yönetici müsveddesi Hamdi'ye de şunu söylüyorum.
Hello. - Hello, Mr. Hamdi!
Selamünaleyküm.
You've brought the rent?
Aleykümselam Hamdi Bey oğlum.
Here, Mr. Hamdi.
- Al bakalım Hamdi Efendi.
Hamdi, I want the money for the windows!
Alırım bu camın parasını! Anlamam!
Is that the guy you put your money on?
Aldığın adam bu mu? Fırıncı Hamdi.
We work our butts off and pump loads of money into this.
Ya biz ha? Biz ömrümüzü tüketiyoruz burada be! Hamdi, Toraman da parasını.
Come on, Hamdi.
Yürü Hamdi.
That's Haci's fault.
Hep o Hamdi denen mendeburun yüzünden.
Besides, Hamdi knows the business.
Ayrıca, Hamdi bu işi biliyor.
It'll be good for everyone, but I can't go against Hamdi.
Ya tamam, netice itibariyle hepimiz için iyi olacak. Ama ona bir şey yapamam.
I like him even if we do fight all the time.
Hırlaşırız falan ama, Hamdi'yi severim ben.
Aren't you going to let me enter Hamdi's bakery?
Hamdi Abi'nin dükkanına beni mi almıyorsun?
What's wrong, Hamdi?
- Ne oldu Hamdi Abi? - Yok bir şey Suat.
What's wrong, Hamdi?
Hayırdır Hamdi? Pek iyi değil be Hacı.
Mr. Hamdi will be out of here as soon as possible.
En kısa zamanda Hamdi Bey burayı boşaltacaktır.
Hamdi, are you ready?
Hamdi Abi, hazır ol.
- Be quiet, Hamdi.
- Yok yok, öyle deme.
Things like that can happen.
Merak etme sen Hamdi Abi.
- Why Hamdi no get no midnight!
- Hamdi neden gece çıkmıyor?
- I've been working longer than Hamdi.
- Ben Hamdi'den daha fazla çalışıyorum.
You're on with Hamdi as well.
Şu anda Hamdi de hatta.
- Hello, Hamdi.
- Selam Hamdi.
Then there was Hamdi the Soldier.
Bir de Asker Hamdi varmış.
Of course Hamdi had heard talk of Dazzling Fatma's feminine charms.
Aynalı Fatma dişiliği tabii Asker Hamdi'nin kulağına gidiyor.
If Hamdi's virility was fabled, it was nothing beside Fatma's virtues.
Hamdi'nin yiğitliği bir konuşuluyorsa Fatma bin konuşuluyor.
Hamdi's rigid body was found by some shepherds in Fatma's house.
Hamdi'nin kaskatı bedenini Fatma'nın evinde çobanlar bulmuş.
Then two soldiers arrived. They were after Hamdi.
O sırada iki asker gelmiş Hamdi'yi istemişler.
Hamdi was dead. Buthe was a deserter, you see.
Hamdi ölü ama kaçak işte.
In a matter of months word arrived in the village that Hamdi had fallen at the front.
Aradan birkaç ay geçmiş geçmemiş Hamdi'nin cephede şehit olduğu haberi gelmiş köye.
If the Hamdi who fell at the front was the real Hamdi who was the man who died here?
Cephede ölen Hamdi Hamdi ise burada ölen adam kimdi?
Hamdi the Soldier had a yardful of children from his nine wives.
Asker Hamdi'nin dokuz karısından bir avlu dolusu çocuğu vardı.
Have you heard of Hamdi the Soldier?
Asker Hamdi'yi bilir misin?
What of the yardful of children Hamdi fathered with his nine wives?
Peki Asker Hamdi'nin dokuz karısından olma bir avlu dolusu çocuğu noldu ha?
Maybe no one by the name of Hamdi the Soldier ever existed.
Belki Asker Hamdi diye biri hiç olmadı.
Why?
- Niye Hamdi Abi?
Is this it?
Hamdi Abi! Bu mu?
Exactly!
- Yendik diyelim Hamdi Abi.