Handbags перевод на турецкий
150 параллельный перевод
If we quarreled, it wouldn't have been over suitcases and handbags but over something like whether your aunt or grandmother should live with us or not.
Eğer kavga ediyor olsaydık bile bu, el çantaları ve valizler yüzünden değil ama halanın ya da büyükannenin bizimle yaşayıp yaşamaması üzerine olurdu.
How come a nice guy like you goes around picking handbags on the subway?
Senin gibi hoş bir adam nasıl olur da metroda çanta peşinde koşar?
Knit doilies and make leather handbags.
Dantel örüp deri çanta yapacağım.
Turn out your pockets and handbags and give your names and addresses, then you will be formally charged.
Cepler ve çantalar aranacak isim ve adres tesbiti yapılacak. daha sonra resmi işlem yapılacaktır..
Shoes are accessories, like hats and handbags.
Ayakkabılar aksesuardır, tıpkı şapkalar ve el çantaları gibi.
He loves handbags.
Çantaları seviyor.
I see handbags, women's handbags.
Çantaları görüyorum, kadın çantaları.
Lots of handbags.
Bir sürü çanta.
You saw the handbags.
Çantaları gördünüz.
- No, not about the handbags, Eugene.
- Çantalardan bahsetmiyoruz Eugene.
They're not handbags.
El çantası değil.
They take all handbags
Tüm el çantalarını alıyorlar.
We also found four women's handbags with wallets in them.
Ayrıca, dört kadın çantası ve cüzdanı bulduk.
Their mothers'handbags, car stereos, old-age pensioners, wherever it is.
Annelerinin cüzdanı, araba teypleri, yaşlı adamlar falan...
Poncing round the penalty area with their handbags.
Kollarında çantalarıyla, ceza sahasında, kadın gibi dolanıyorlar.
My Guatemalan handbags are a staple.
Bende Guatemala'dan bir elyaf çanta bulunmakta.
Tomorrow, not only will I be selling shoes I will be selling ladies'handbags.
Yarın sadece ayakkabı değil, kadın çantaları da satacağım.
A week from now these editors, journalists, photographers and retailers will wear their battle scars much as they do their huge Prada handbags and their Vivienne Westwood platform shoes as chic accessories.
Bundan bir hafta sonra, bu editörler, gazeteciler, fotoğrafçılar ve perakendeciler kocaman Prada çantalarının ve Vivian Westwood ayakkabılarının yanı sıra savaş boyalarını da sürecekler.
You never go in their handbags.
El çantaları için nasıllardır bilirsin.
You'll be hitting each other with your handbags next.
Yakında çantalarınızla birbirinize gireceksiniz.
Don Seglar was a very successful importer of Mexican handbags.
Don Sigler Meksika çantaları ithal eden çok başarılı bir adamdı.
Remember to bring back two more of those handbags.
O el çantalarından iki tane daha getirmeyi unutma.
And in the exchange of handbags, it was discovered by Lady Edgware, who decided to use it for her own ends.
Çantalar değiştirilirken mektup Leydi Edgware tarafından bulundu ve o da onu kendi yararına kullanmayı düşündü.
And lastly, huge men who look like women and date tiny women who look like men but are used as handbags.
Ve en son olarak da kadına benzeyen iri adamlar ve çıktıkları erkeğe benzeyen fakat el çantası olarak kullanılan küçük kadınlar.
I believed that cars are to Los Angeles what handbags are to New York.
İnancıma göre New York'ta çantalar neyse Los Angeles'ta da arabalar oydu.
Cash, jewelry, watches and handbags.
Nakit, mücevher, saat ve cüzdanlar lütfen.
[Several years after the Walmart controversy, ] [ Kathy Lee handbags were still being made in China by workers paid 3 cents per hour.]
Walmart tartışmasından yıllarca sonra Kathy Lee el çantaları saatte üç saat ödenen işçiler tarafından hala yapılıyordu.
We're the biggest distributor for imitation handbags in Southwest.
Güneybatıdaki en büyük imitasyon çanta distribütorüyüz.
Now I sell knockoff handbags.
Şimdi çakma çanta satıyorum.
- Couple of guys who sell handbags.
- Çanta satan bir kaç çocuk.
Oh, sir, a kid snatching handbags isn't really our job, is it?
- Efendim, çanta hırsızlığı bizim işimiz bile değil, öyle değil mi?
- And his mother are criminals dealing in pirated music, movies and probably Gucci handbags. I don't know.
... ve annesi, korsan müzik, film ve muhtemelen Gucci çantalar dağıtmaktan suçludur.
I still have a fresh memory of us hanging aroung the subway, trying to steal some handbags and stuff.
Metro çevresinde takıldığımız, birkaç el çantası... aşırmaya çalıştığımız zamanlar hala aklımda.
- But if you wanna let these divas have it, you need one of my handbags for the runway, because it's spring, and you don't want to be caught in suede.
Onlara göstermen için bedava. Yolunu engellemek istemezsin. Evet, öyle.
You like handbags, Miss?
Çanta sever misiniz bayan?
- I pitched them her character, Little Miss Vixen, with her designer handbags
- Ben onun karakterini, Küçük Bayan Vixen'i, desenli el çantası ve
There's a person here who wants to sell handbags.
Burada çanta satmak isteyen biri var.
And you got a shitty watch, and you're buying knock-off handbags.
Saatin berbat, çantan sahte.
Now, I need everybody to take your cell phones and your keys out of your pockets and handbags and hold them in the air.
Şimdi, herkesten cebindeki ve çantasındaki cep telefonunu... ve anahtarlarını çıkarıp havaya kaldırmasını istiyorum.
Chasing people who steal handbags and wallets, sir.
Çanta, cüzdan çalanların peşindeydik, efendim.
Girls, get your handbags!
Kızlar, çantalarınızı alın!
Career-wise, I'm just gonna marry rich and then design handbags.
Zengin biriyle evlenip çanta tasarlamayı planlıyorum. Sorun şu :
I saw some nice handbags in the foyer.
Aslında girişte güzel bir çanta görmüştüm.
I design handbags, I'm writing a memoir, I'm a superstar, this is totally my year.
El çantalari tasarliyorum, bir biyografi yaziyorum, beni bir süper starim, bu kesinlikle benim yilim.
Crop tops, shoes, handbags?
Minik bluzlar, şık ayakkabılar, çantalar?
Tomorrow night, there's gonna be you, everywhere ; posters, billboards, giftbags, coasters, trash cans, keychains, handbags.
Yarın gece, her yerde sen olacaksın posterler, bilbordlar bardak altlıkları, çöp kutuları, anahtarlık ve el çantalarında.
You make a habit of roaming the barrio for cheap handbags?
Ucuz çanta için bu semtte hep dolaşır mısınız?
Boys love their cars, girls love their handbags.
Oğlanlar arabalarını sever, kızlar da çantalarını.
I was looking at handbags, too.
Çantalara da baktım.
My own line of handbags.
Kendi tasarimin el çantalari mi?
Your own line of handbags?
Bu çok delice.