Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / Handicrafts

Handicrafts перевод на турецкий

30 параллельный перевод
- Handicrafts instructor in the same school.
- Aynı okulda el işi dersi öğretmeni.
- She's doing really well on handicrafts.
- El işi şeyler yapmakta çok iyi.
- Handicrafts don't take any nerve.
- El işi onu cesaretlendirmez.
Made it in handicrafts.
Elle yapıldı.
I spend the day going to classes in education, metalwork, handicrafts, and even theology.
Günü eğitim sınıflarına giderek geçiriyorum, metal işleri, el sanatı, ve hatta teoloji.
Homer, I happen to like handicrafts much more than stuffing my face.
Homer, el işinden yüzümü doldurmak kadar hoşlanmak durumundayım.
Well, garbage collector, or learning handicrafts here.
Çöp toplamak veya el işleri gibi şeyler.
Rajari, handicrafts emporium, behind Taj hotel.
Rajari, Racestan El sanatları Merkezi, Taj Otel'in hemen arkası.
You said you found your artistic vein through handicrafts?
İçindeki sanatçı damarını elişi yardımıyla mı keşfettiğini söylemiştin?
In his book he says he started with handicrafts.
Kitapta sanata elişiyle başladığını söyler.
Saundra, your skill with handicrafts is truly remarkable.
Saundra, senin el sanatlarındaki yeteneğin.
Well, maybe you'd be interested in some home-woven handicrafts.
Belki evde örülmüş el işleri ile ilgilenirsin.
She made handicrafts, and drank a lot
El işleri yapıyordu ve çok içmişti.
You can't write poetry and make handicrafts... and expect the country or the government to pay for your hobbies.
Sen şiir yazamazsın, el işi yapamazsın ve ülkenin ya da devletin senin hobilerine para ödemesini bekleyemezsin.
I'll do handicrafts full-time.
Tüm gün el işi yapacağım.
I got a lovely book on handicrafts and a very nice set of thimbles.
El sanatları üzerine bir kitap ve güzel bir yüksük seti aldım.
And second : We're entering into a joint venture with Sunrise Handicrafts...
İkincisi ise, şirketi birleştiriyoruz.
Rugs, Algerian tiles... traditional handicrafts.
Kilim, Cezayir çinileri, geleneksel el sanatları.
Being the only child of a woman who gave birth in a commune after changing her name to Sky Girl, I've come to loathe hippie handicrafts.
Adını Uzay Kızı olarak değiştirip, toplum içinde doğuran bir kadının... tek çocuğu olarak, iğrenç bir hippi elişinin içinde dünyaya gelmişim.
They add special chemical to heroin, mold it into objects... souvenirs, handicrafts, small toys.
Eroine özel kimyasallar karıştırıp eşya haline getirdiler. Hediyelik eşyalar, küçük oyuncaklar.
Lots of stuff you know, diamonds, handicrafts, leather goods we import garments, lots of basmati, spices and our turmeric is...
Bir sürü eşya bilirsin, pırlanta, el sanat işi, deriden eşyalar ve hazır giyim ithal ediyoruz, birçok basmati ve her çeşit baharat...
Handicrafts, Miss Lita calls them.
El işi, Bayan Lita onlara öyle der.
I dropped it off at this place, shop - Indian Handicrafts or something -
Oraya, dükkana bıraktım - Hindistan El Sanatları Mağazası ya da onun gibi bir şeydi -
At Indian Handicrafts, you dropped off a can of shit.
Hindistan El Sanatları Mağazası'na bir kutu bok bıraktın.
You can return to your highlighting and handicrafts out there.
İncelemene dön sen.
Will you join us for handicrafts?
El işinde bize katılacak mısın?
I'd rather everyone concentrated on their handicrafts.
Herkesin el işine konsantre olmasını istiyorum.
Handicrafts
El Sanatları
So what about those... handicrafts... Trading business.
Peki ya bu... el sanatları... iş ticareti.
Veeeery hot... original traditional handicrafts That spring was unusually hot.
Çok sıcaktı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]