Hangar перевод на турецкий
1,184 параллельный перевод
We'll wait for you at the Jumper bay, Sir.
Biz sizi Jumper hangarında bekleriz, efendim.
- Open fighter bay doors.
- Avcı gemisi hangar kapılarını açın.
- Fighter bay doors, aye.
- Hangar kapıları. Hay hay.
Then to Cobra Arm 3... where they'll be permanentlystationed, following the flyby.
Kobra güvertesi 3. kısma dönün. Orası uçuştan sonra daimi olarak hangarınız olacak.
The hardware had been sitting in an airplane hangar for over a month.
Ekipmanlar bir aydan beri uçak hangarında Beklemedeydi.
I bet it's up in the old hangar section.
Eminim eski hangardalar.
The plane charter terminal, LAX, Hangar 17.
Uçak... Los Angeles Havaalanında 17 numaralı hangara gelecek.
Good. We'll beam you over and tow your ship into our shuttlebay.
Sizi buraya ışınladıktan sonra geminizi de, mekik hangarına çekeceğiz.
And... the whole hangar is off limits, too.
Ayrıca... Hangarlarda sınırlarda.
You're cleared for Hangar A.
Hangar A'ya girebilrisin ".
I want you to take the Defiant back into the Alpha Quadrant as soon as I've cleared the shuttle bay.
Binbaşı, köprü senin. Ben mekik hangarından ayrılır ayrılmaz Defiant'ı Alfa çeyreğine geri götürmeni istiyorum.
We've cleared the shuttle bay.
Mekik hangarından çıktık.
Your ship is in a hangar on the other side of the base.
Gemin üssün diğer tarafında.
Your ship's in Hangar 18.
Geminiz Depo 18'de.
The shuttle bay doors are sealed.
Mekik hangar kapıları kilitlenmiş.
Lock the towing emitter onto his vessel and bring him into the main hangar.
Çekici ışını üzerine kilitle eve onu ana hangara çekin.
What do I need with a single transporter module when I've got your shuttle and all its technology sitting in our hanger?
Mekiğin ve teknolojisi hangarımda beklerken, neden bir tek ışınlayıcı modülüne ihtiyaç, duyayım ki?
That means they're trying to give us easy access to the shuttlebay.
Bunun anlamı bizim kolayca mekik hangarına girmemiz için olabilir.
Shuttlebay.
Mekik hangarı.
In a private aircraft hangar.
Özel bir uçak hangarında.
andrews ground, Remora Hotel Mike, hangar 3, taxi for takeoff.
Andrews merkez, Remora, hangar üç, kalkış için piste gidiyoruz.
Call the hangar and get the jet ready.
Hangarı ara, jeti hazırlasınlar.
There's a Spitfire with your name on it waiting in the hangar.
Hangarda üzerinde adın yazılı bir Spitfire bekliyor seni.
Depressurize the shuttle bay and open the space doors.
Mekik hangarında ki basıncı düşürüp, uzay kapılarını açın.
Until I hit the shuttle bay.
Mekik hangarına ulaşana kadar.
I've taken refuge inside the shuttle bay in a shuttlecraft.
Mekik hangarı içinde ki, bir mekik içine sığınmış durumdayım.
Mr. Paris, report to the shuttle bay.
Bay Paris, mekik hangarına gidin.
Ensign Kim, depressurize the shuttle bay and open the space doors.
Teğmen Kim, mekik hangarı basıncını düşürün, ve uzay kapılarını açın.
Commander, someone's depressurizing Shuttle Bay 2.
Komutan, birisi Mekik Hangarı 2'nin kapaklarını açıyor.
Your wimpy little toy rocket is in the south hangar, where I left it.
İyi. Senin küçük oyuncak roketin güney hangarda, bıraktığım yerde.
This is the hangar.
Burasıda hangar.
Secure the hangar.
Hangarı çevreleyin.
no, down at the boat shed.
Hayır... Dışarıda, teknenin hangarında.
Three A.M. Hangar number seven.
Saat 3'te. 7 numaralı hangarda.
The elevator took him down to the hanger bay.
Asansör onu hangar bölümüne indirdi.
Unknown to myself, the Admiral had assembled about... 4000 people up here in the hanger bay.
Benden habersiz, amiral yaklaşık dört bin insanı buraya,.. ... hangar bölümüne toplamıştı.
I'm on my way to the shuttle bay.
Mekik hangarına doğru gidiyorum.
shuttle Bay to Captain Janeway.
Mekik Hangarından, Kaptan Janeway'e.
shuttle Bay, status.
Mekik Hangarının durumu.
shuttle Bay is secured, Commander.
Mekik Hangarının durumu, kontrol altında.
I'll head to the shuttle bay as soon as I'm done.
İşimi bitirir bitirmez, mekik hangarına gideceğim.
Beam us directly to the Shuttle Bay.
Bizi direkt olarak Mekik Hangarı'na ışınlayın.
We'II have to start converting the shuttle bays.
Mekik Hangarına yönlendirmeye başlamak zorundayız.
Blew it right out of the hangar.
Duyduğuma göre geriye bir şey kalmamış.
Yeah, she's over in the hangar with A.J.
- Evet. Hangarda A.J. ile beraber.
Why the hell would my guys break into a hangar they already have access to and steal their own aircraft?
Zaten geçiş izinleri olduğu halde lanet olası askerlerim neden hangarı içerden kırsın üstüne birde kendi helikopterlerini çalsın?
I'm not sure regulations allow us to borrow the door from the ammunition shed for a pop quiz, sir.
Kuralların, cephane hangarının kapısını ani sınav için ödünç almamıza izin verdiğinden emin değilim, efendim.
The hangar.
Hangara git.
But I think maybe now it's time to take little Spency out of the hangar, wax him up, and let him fly.
Ama artık Küçük Spence'i hangardan çıkartıp cilalayıp uçurmanın vakti geldi sanırım.
Approaching dart bay.
Dart hangarına yaklaşıyorum.
You're clear to dock.
Mekik Hangarı 2.