Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / Hashish

Hashish перевод на турецкий

125 параллельный перевод
Bring me hookah, hashish and the navel of La Belle Abbesse.
Bana nargile, haşhaş ve Güzel Mama'nın göbeğini getirin.
It's hashish.
- İnanamıyorum.
He just knew he was helping a woman suffering from neuritis. The hashish came later. In Tangier.
Dün akşam değersizdiler ama geri dönüşümden sonra küçük bir servet değerindeler.
He's staggerin'around benghazi, you know... with this ugly, ugly broad... boxed out ofhis mind... on KickapooJoyJuice or hashish or something.
Bingazi'nin çevresini dolaştığı için sersemlemiş olmalı... O çirkin adamla, çirkin... KickapooJoyJuice'yla kafayı bulmuş uş olmalı... belkide haşhaş almıştır
The Greeks, I think, thought of nepenthe as a state of mind induced by drugs, probably hashish.
Öyle sanıyorum ki, Yunanlılar, "nepenthe" nin, uyuşturucunun... neden olduğu bir ruh durumu olduğunu düşünüyorlardı, muhtemelen haşhaşın.
Freedom, arms dealing, opium, hashish, kiff.
Özgürlük, silah ticareti, afyon, haşhaş, kif.
- Smoking hashish.
- Esrar içiyordum.
I have something better : Hashish.
Benim daha iyi bir şeyim var :
Hashish, cocaine, LSD, score settling...
Esrar, kokain, LSD..
- Where did you get the hashish?
- Esrarı nereden aldın?
- Hashish, like most foreigners.
- Haşhaş, çoğu yabancı gibi.
Hashish.
Esrar.
Hashish
Haşhaş
- Hashish?
- Haşhaş?
He kept in his lower drawer the hashish in little portions the hashish in little portions he kept in his lower drawer
Çekmecede saklamıştı demet demet haşişi demet demet haşişi çekmecede saklamıştı
Hashis, brother. Come on, hashish.
Daha sertken gelmiyorlar
Hey sister, Lebanese, Moroccan hashish.
Hey abla, Lübnan'dan, Fas'tan esrar.
Hashish?
Haşhaş?
Hashish?
- Haşhaş mı?
- No. No hashish. Uh-
- Haşhaş yok.
- Do you like hashish?
- Haşhaş sever misin?
Only they didn't find the bike, but they did find 104 grams of hashish, some stashed in the hut, some in the trash.
Ama bisikleti bulamamışlar ama 104 gram haşhaş bulmuşlar, bir bölümü kulübede saklanmış, diğer bölümü çöpte.
Anybody found with more than 100 grams of hashish is considered to be trafficking.
Üstünde yüz gramdan fazla haşhaş bulunursa... taşıyıcılık yaptığına karar veriliyormuş.
They found some hashish on him.
Üzerinde biraz haşhaş bulmuşlar.
They don't hang guys for hashish.
Haşhaş yüzünden kimseyi asmazlar.
"Blamed for having bought hashish with two friends, this nature-loving young man now, incredibly, faces death."
İki arkadaşıyla haşhaş almakla suçlandı, ve şimdi bu doğasever genç adam inanılmaz şekilde, ölümle karşı karşıya.
At least when he was smoking hashish... he used to make me laugh occasionally.
En azından haşhaş içerken... beni güldürüyordu.
You were arrested for hashish- - possession of hashish- - as I remember.
Hatırladığım kadarıyla esrar bulundurmaktan tutuklanmıştın.
There`s a big difference between that and breaking into a drugstore so you can buy hashish.
Onlarla eczaneye gizlice girip haşhaş çalmak arasında çok fark var.
What do you got in that pipe, hashish?
Piponda ne var? Esrar mı?
The prison's called "The Gilded House" because the only way to escape is through hashish-induced golden dreams.
Mahkumların "Parlak ev" dediği bu yerden çakmanın bir tek yolu var O da esrar çekip tatlı hayaller görmek
Aloadin took some young fellows there, he made them smoke hashish, and the most beautiful girls satisfied their desires.
Alaaddin genç yoldaşlarını orada tutuyor, onlara esrar sigaraları yapıyormuş Güzel kızlarda onların diğer ihtiyaçlarını tatmin ediyormuş
They obeyed to get the hashish and the beautiful girls.
Onlarda güzel kızlar ve esrar için boyun eğerlermiş
"You smoke hashish?"
Haşhaş içer misin?
You did? My bladder was full, so i went to make behind a bush, and when i got out, i saw the old... fisherman... standing on the water. You smoked hashish?
İçtin yani, esrar içtin.
Hashish and LSD arrived on the scene.
Haşhaş ve LSD sahneye çıktı.
At the time... a man got my father adicted to hashish.
Onunla arkadaş olmuş. Ve bir süre sonra esrara alıştırmış.
Here's your hashish.
Buyurun haşhaşınız.
- Enjoy. - Hashish?
- Haşhaş?
Pure heroin, first class cocaine, LSD, ecstasy,... If you want something lighter, I have some smooth hashish, a dead mouth could smoke it!
LSD, Extasy ve daha hafif bir şey isterseniz yumuşak haşhaşım var. Ölü bir ağız bile bunu içer. İşte şimdi kendiniz görün.
Oh, fuck! Have you been putting mushrooms in our hashish again?
Lanet olsun, haşhaşın içine yine mantar mı koydunuz?
I've got 1800 grams of hashish taped to my body and then this happens...!
Vücuduma bantlanmış 1800 gram haşhaşla koşuşturuyorum sonra bunlar oluyor...!
I'm on Valium, LSD, coke, heroin, methadone, opium, Rohypnol crystal meth, morphine, mescaline, amphetamine, vitamin C and D hashish, pot, hash-oil, skunk.
Kullanmadığım kalmadı ; valyum, LSD, kola, eroin, methadon, afyon, rohipnol kristal metan, morfin, meskalin, amfetamin, C ve D vitaminleri haşhaş, ot, esrar, marihuana.
LSD, MDT, hashish,
LSD, MDT, haşhaş,
Like hashish or marijuana
Esrar ya da marihuana gibi...
As the Moroccans didn't have any money to pay the musicians, they gave them 4 tons of hashish.
Faslıların müzisyenlere ödemek için hiç paraları yoktu, onlar da ödeme olarak 4 ton haşhaş verdiler.
4 tons of hashish?
4 ton haşhaş mı?
Dude, she seemed tense, so we put a little hashish in her meal.
Dost, gergin görünüyordu, biz de yemeğine azıcık haşhaş koyduk.
- Hashish!
- Haşhaş!
You just need to smoke some hashish... Ooh!
Bence senin biraz çekmen lazım... ohh
Hashish, huh?
Esrar mı ha?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]