Haven't seen you in a while перевод на турецкий
278 параллельный перевод
I haven't seen you in a while!
Seni uzun süredir görmedim!
We haven't seen you in a while.
Seni bir süredir göremiyorduk.
Besides, I haven't seen you in a while, and it's a fucking gorgeous day,
Ayrıca seni uzun bir süredir görmedim, ve hava cok güzeI.
Haven't seen you in a while, Mr. Condo.
Bir süredir uğramıyordunuz Bay Kondo. Nasılsınız?
I haven't seen you in a while.
Seni görmeyeli uzun zaman oldu. - Öyle.
I haven't seen you in a while.
Bir süredir görmedim.
- I haven't seen you in quite a while.
- Seni epeydir görmedim.
- I haven't seen you in a while.
- Sizi bir süredir görmedim.
I haven't seen you in the movies in a while.
Sizi bir süredir filmlerde görmüyoruz.
- Haven't seen you in a while.
- Uzun zamandır görüşmedik.
Here. Haven't seen you in a while.
Bir süredir görünmüyordun.
So here we are up here. Well, I haven't seen you in a while.
Sizleri görmeyeli uzun zaman oldu.
You haven't seen your children in a while.
Çocuklarını epeydir görmüyorsun.
Now, we haven't seen you in God's house in quite a while.
Bak uzun zamandır seni Tanrı'nın evinde göremiyoruz. Hem de çok uzun zamandır.
Haven't seen you in a while, Audrey.
Uzun süredir görüşemedik, Audrey.
I haven't seen you in a while, but they woulda sent me papers if you were divorcing me.
Seni uzun süredir görmüyorum ama beni boşuyor olsan belgeleri gönderirlerdi.
- You haven't seen each other in a while.
Birbirinizi uzun zamandır görmüyordunuz.
We haven't seen you in a while.
Sizi pek göremiyoruz.
I haven't seen you around here in a while.
Seni bir süredir buralarda görmüyordum.
Haven't seen you in a while, Jake.
Seni epeydir görmedim Jake.
I haven't seen you this way in a while. You're usually so sedate.
Genellikle çok ağırbaşlısın.
I'm glad you came, I haven't seen you in a while.
Gelmenize çok memnun oldum, bir süredir görmüyordum sizi.
I haven't seen my father in a while, and, you know, it's...
Babamı bir süredir görmedim, ve, biliyorsun...
I just haven't seen you in a while...
Seni bir süredir göremedim...
You're a busy man Haven't seen you in a while
Çok meşgul birisin. Uzun zamandır görmedim seni.
I haven't seen you in a while.
Seni bir süredir göremiyordum.
- Haven't seen you in a while.
- Seni uzun süredir görmedim.
– We haven't seen you in a while.
- Uzun zamandır görüşemiyoruz.
Haven't seen you in a while.
Bir süredir ortalarda görünmüyorsun.
Ma, you haven't seen me in a while.
Anne, beni epeydir görmedin.
Haven't seen you in a while.
Uzun zamandır görüşmedik.
I haven't seen you in a while.
Bir süredir yoktun.
You haven't seen him in a while.
Epeydir görmemiştin.
I guess I haven't seen you in a while.
Seni bir süredir görmedim sanırım.
Haven't seen you in a while.
Bir süredir görüşemiyorduk.
Berg, you had to happen on two trains and a ferry to get there! - Hey! I haven't seen her in a while
- Onu uzun zamandır görmüyordum.
Tres bien. - I haven't seen you in a while.
- Seni epeydir görmedim.
HAVEN'T SEEN YOU IN A WHILE.
Bir süredir görünmüyordun.
I haven't seen you in a while. Hey, Hamilton! We're going to Nell's.
Hamilton, limuzin ön tarafta!
Listen, I was taking a little vacation and I was headed in your direction, and I thought maybe I'd stop in and check on you since I haven't seen you in a while.
Dinle, Ufak bir tatile çıkmıştım ve o tarafa doğru geliyordum, düşündüm ki uzun zamandır seni görmediğim için belki sana uğrar hatrını sorarım.
I haven't seen you in a while. Keep your head on.
Seni bir süredir göremiyorum.
I haven't seen you here in a while.
Seni burada bir süredir görmemiştim.
Hey, haven't seen you in a while.
Hey, epeydir seni görmemiştim.
Haven't seen you in a while.
Ne zamandır görmüyordum seni.
I haven't seen you this drunk in a while.
Sen burada sarhoş olurken...
- Haven't seen you in a while.
- Bir süredir görünmedin.
- We haven't seen you guys in a while.
Sizi epeydir görmedik.
You haven't seen her in a while.
- Öyleyse görüşmeyeli topu topu iki sene olmuş - Evet görmedik.
Besides, I haven't seen you in a while, and it's a fucking gorgeous day,
Ayrıca seni uzun bir süredir görmedim, ve hava çok güzeI.
Perhaps you haven't seen my game in a while, Pops.
Anlaşılan uzun süredir maçlarımı izlemiyorsun.
- Haven't seen you in a while.
- Uzun zamandır görmüyodum seni.