Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / He's got cancer

He's got cancer перевод на турецкий

76 параллельный перевод
His doctor told him he's got an ulcer, but trust me, it's stomach cancer.
Doktoru hafif ülseri olduğunu söylemiş. ama inan bana, kanseri var.
We're the only ones who know he's got cancer.
Kanser olduğunu sadece biz biliyoruz.
He's gonna die soon. - He's got cancer.
- Yakında ölecek, kanser.
No, see, my friend Joe Finley, he's got cancer.
Anlamıyorsun, arkadaşım Joe Finley, kanser.
In fact, bring your doctor a bowel of broccoli, he's probably got cancer, too, probably picked it up from you.
Aslında, doktoruna da bir kase brokoli götür muhtemelen, onun da kanseri var. Büyük ihtimalle senden kapmıştır.
He's got cancer.
Kansermiş.
He's got skin cancer.
Cilt kanseri var.
- He's got COPD, renal failure, congestive heart failure prostate cancer, diabetes...
... prostat kanseri, şeker hastalığı...
That he's got cancer.
Kansere yakalandığını.
He's got cancer and if Selmak can save his life, I think he'd be willing to try it.
O kanser ve eğer Selmak hayatını kurtarabilecekse, sanırım bunu denemek isteyebilir.
Jesus Christ, Carol, he's got lung cancer.
Bu defa beni kandıramayacak Aman Tanrım, Carol, Andy, akciğer kanseri.
He's got cancer.
Kanser.
"Poor old bastard, he's got cancer."
"Zavallı yaşlı herif, kanser."
- He's got an uncle sick with cancer.
- Kanserli bir amcası var.
He said he's got cancer and that they give him drugs.
Dediğine göre kanser olmuş, ilaçlarla ayakta duruyormuş.
He's got cancer.
O kanser.
Foreman's gonna be so embarrassed when he finds out she's got cancer.
Foreman kadının kanser olduğunu öğrendiğinde yerin dibine geçecek.
Either you screwed up or he's got cancer.
Ya onu mahvettin ya da kanser.
This will tell you if he's got cancer in his blood?
Onun kanında kanser olup olmadığını söyleyecek bu.
So either one of your doctors screwed up a simple procedure or he's got cancer.
Yani, ya bir doktor basit bir prosedürü berbat etti, ya da o kanser.
- He's got cancer.
- O kanser.
He's got cancer.
- O kanser.
Look, there's a kid in my team who's got cancer, aaand, he wants us to win this game really bad, so, could you just... give us kind of a break?
Bak, takımımda kanser olan bir çocuk var ve bu maçı kazanmamızı çok istiyor, bu yüzden bize biraz tolerans gösterir misiniz?
He's got stomach cancer.
Mide kanseri var.
A disgruntled employee from your tunnel-construction crew... claimed he got cancer from the chemicals down there.
Tünel inşaatı sırasında, orada bulunan kimyasallar yüzünden, kansere yakalandığını iddia eden eski bir şirket çalışanı.
He's got parotid cancer.
Parotid kanseri var.
He's got cancer, all right.
Adam kanser, orası kesin.
It looks to me like he's got cancer, which means he's dying.
Bence kanser hastasi ve ölüyor.
I have a friend, just discovered he's got a fairly advanced case of prostate cancer.
Bir arkadaşım, oldukça ilerlemiş prostat kanseri olduğunu öğrendi
So either his heart is on the fritz, or he's got cancer.
Öyleyse ya kalbi bozuk ya da kanser.
And I remember my wife answered the phone, and then she said something like, "Oh, it's your brother. He's got cancer or something", like he was making a joke or something, and I got on the phone and, "What's up?"
Eşimin telefona baktığını hatırlıyorum, "Oh, kardeşin, kanser olmak ya da ona benzer bir şey zırvalıyor." gibi şeyler söylemişti, sanırım Bill şaka yapıyordu.
So he's got cancer.
Yani kanser.
The cancer came back.He's got maybe 6 months.
Kanseri tekrarladı. Belki 6 ayı kaldı.
He's got cancer of the brain.
Adam beyin kanseri.
He's got cancer.
O kanser. Nasıl oluyor da...
- He's got cancer, man.
- O kanser, adamım.
He's got brain cancer.
Beyin kanseri var.
He's got cancer, I'm just taking him to chemo.
Kanser olmuş onu kemoterapiye götürüyorum
He's got cancer!
O kanserli!
He's got cancer.
Kanserli...
Found out he's got lung cancer, and now his wife kicks the poor bastard out of his own house.
Bir süre önce, akciğer kanseri olduğunu öğrendi. Şimdi de karısı, adamı kendi evinden kovdu.
I'd say he's got cancer.
Bence kanser oldu.
- He's got cancer.
- Çocuk kansermiş.
He's got type four back cancer, and...
Dördüncü evre sırt kanseri var.
He's.... got bad cancer.
Ölümcül kanseri var.
He's got terminal brain cancer.
Beyin kanseri.
He's single, his parents are dead and the word is he's got cancer.
Bekardır ve kimsesi yoktur. üstelik de kanser hastası.
He's sick, got brain cancer, only a few months to live.
Hastaymış. Beyin kanseri. Birkaç aylık ömrü kalmış.
He's got cancer.
o kanser.
Oh, my God, he's got cancer.
- Olamaz, kanser olmuş.
He thinks he's got cancer.
Kanser olduğunu sanıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]