Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / He's in good hands

He's in good hands перевод на турецкий

102 параллельный перевод
- He's in good hands.
- O emin ellerde.
He's in good hands.
O emin ellerde.
He's the man who put Mark Clark ashore in Africa and rescued General Giraud... so you're in good hands.
- Jewell mı? - Mark Clark'ı Afrika kıyılarına indirip General Giraud'u kurtaran adam. Emin ellerdesin.
Don't worry, he's in good hands.
Sen endişelenme. O iyi ellerde.
But he's in very good hands.
Ama oldukça emin ellerde.
He's in good hands.
- O emin ellerde.
He's having such a good time with the girls in London, sometimes he has to crawl to the studio on his hands and knees.
Londra'da güzel kızlarla iyi vakit geçiriyordu, bu yüzden stüdyoya dizlerinin üstünde sürünerek geliyordu.
He's placed you in good hands. You know I'm sure you are going to like our school.
Biliyor musun okulumuzu seveceğinden eminim.
He's going to be in very good hands, but you look really tired.
İyi ellerde olacak, ama sen yorgun görünüyorsun.
- He's in good hands.
- Emin ellerde.
No, he's in good hands.
Hayır, iyi ellerde.
He's in very good hands.
İyi ellerde olacak.
He's in good hands I assure you.
İyi ellerde. Garanti ederim.
He's in good hands.
Emin ellerde. Hoşça kalın.
- Yeah. He's in good hands.
Evet, emin ellerde.
He could not handle the fact that the power uh over multi - millions of human beings was in the hands of this three fingered foolish creature that taught you nothing whatsoever, that expressed nothing real, total absurd fucking fantasy, not even good, not even creative.
Cebimdeki biletlerden birini çıkararak "9'lu sıralı bahis!" dedim. Gişe çalışanı bileti eline alıp şöyle bir baktı. " Çabuk ol.
In that case, he's in good hands.
Bu durumda, o ellerde.
He's in good hands.
İyi ellerde.
But he's in good hands.
Ama emin ellerde.
He's in good hands.
Ona iyi bakılıyor.
He knows how to lead. It's just that if he's not going to ask his cabinet for help, or the leadership, it comforts me somewhat that he's in good hands. President Logan doesn't have any problem leading.
Logan'ın yönetmekle ilgili problemi yok.
He's in good hands with me.
Oğlunuz emin ellerde olacak.
- HE'S IN GOOD HANDS, MRS. SOPRANO.
- O emin ellerde Bayan Soprano.
- Yeah, well... - He's in good hands, Mrs. Soprano.
Karım hep endişelenir.
The chief's doing an endoscopy on him, so he's in good hands.
Şef şu anda ona endoskopi yapıyor, yani güvenilir ellerde.
You and I both know he's in good hands.
İkimiz de onun iyi ellerde olduğunu biliyoruz.
He's in good hands I promise.
O emin ellerde, söz veriyorum.
He's in good hands. He's with Child Services.
Çocuk Esirgeme Kurumu'nun yetkililerinde.
! We put our lives in his hands, he's good at what he does, and I respect the hell out of him for it!
Ellerine hayatlar bırakıyoruz, ne yaparsa iyi yapıyor, ben de sonuna kadar saygı gösteriyorum!
Relax, he's in good hands.
Sakin ol, kendisi emin ellerde.
He's in good hands.
Burada emin ellerde.
If you ask me, he's in good hands.
Bana sorarsan, o iyi ellerde.
Even if he's in good hands, I know it's not easy for a guy used to having all the answers, huh?
Emin ellerde olsa da tüm cevapları bulmanın kolay olmadığını biliyorum, değil mi?
- I think he's in good hands here.
- Sanırım burada iyi ellerde.
Em, he's in good hands.
Em, o iyi ellerde.
He's in good hands.
O artık emin ellerde.
Mom, he's in good hands, okay?
Anne, şu an emin ellerde, tamam mı?
well, he said that he thought that robert was going to make a complete recovery, so... well... he's, uh, he's, uh, definitely in good hands here.
Doktor Robert'ın tamamen, iyileşeceğini söyledi ve böylece.... Harika... Burada kesinlikle güvenilir ellerde.
He's in good hands with Emil. trust me.
Emil ile emin ellerde. Güven bana.
Bob said that he was going to cover for me, and he's a regional manager So I figured the place was in good hands
Bob beni idare edeceğini söyledi, zaten bölge müdürü olduğu için ben de bir sorun olmayacağını düşündüm.
But what he cannot disagree with is the good hands he's in, both yours and mine.
Ama aynı fikirde olacağı bir şey var ki, o da sizin ve benim emin ellerimizde olması.
He's in very good hands.
Oğlunuz emin ellerde.
He's in good hands.
Emin ellerde.
My son... Has already been in good hands, And he's still dying.
Oğlum, zaten iyi ellerde ama yine de ölüyor.
Don't worry, he's in good hands now.
Endişelenmeyin. Şu anda emin ellerde.
- so he's in very good hands.
- Kendisi emin ellerde.
He's in good hands, Mr. Burke.
- O emin ellerde, Bay Burke.
He's in really good hands with my brother.
Kardeşim ona iyi bakacaktır.
Dr. Hunt is excellent, so he's in good hands.
Dr. Hunt işinde iyidir, kocanız emin ellerde.
So, he's in good hands.
Kendisi emin ellerde yani.
We need to be able to tell Wayne Dobar's daughter that he's in good hands.
Wayne Dobar'ın iyi ellerde olup olmadığını kızına söyleyebilmeliyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]