Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / He's just a kid

He's just a kid перевод на турецкий

608 параллельный перевод
I think he's a sophomore. He is this kid who wants so badly to be popular and just... just be noticed. And he's just always in the shadows.
Popüler olmayı ve fark edilmeyi çok isteyen ama bir türlü başaramayan biriydi.
You see, it was kind of dark... ... and the Kid had had a few... ... and I think he was just trying to scare the pants off of me.
Bak, hava kararmıştı ve Kid birkaç tane yuvarlamıştı ve sanırım beni korkutmaya çalışıyordu.
He's just a kid
Çocuk işte.
He's still just a scared, little kid.
Hâlâ küçük, ürkek bir çocuk.
He's not just a kid who can fight, he's money!
Sadece dövüşmeyi bilen bir çocuk değil, aynı zamanda bir para makinesi!
The kid is just a kid Once he sees his Dad's face, he's totally forgotten all the butts and nails here
Çocuk çocuktur. Bir kez babasının yüzünü gördü mü tamamen kendini unutuyor. Tüm düğmeleri ve çivileri burada kaldı.
He's just a kid... so he's happy.
O daha genç. - Tasası yok.
- He's just a kid.
- Daha gencecik bir şey.
Sir, he was just a mixed-up kid. I...
Efendim, sadece kafası karışmış bir çocuktu.
That's all he is. Just a... Kid.
Sadece bir çocuktan ibaretmiş.
Maybe the boy is out of line, but he's just a confused kid!
Biraz asi olabilir, ama alt tarafı şaşkın bir çocuk o!
Hal, he's just a kid, and already he's got...
Hal, o bir çocuk ve zaten...
He's just a kid without a clue.
Henüz bir çocuk.
He's just a kid and he's jumped ahead of us.
Sadece bir çocuk ve önümüze atladı.
Then took some rawhide ropes and hung him up like that so he'd sort of dangle like that until the kid tore himself off these pins just to prove he's a man.
Onu halatlarla astılar çocuk kendini parçalayıp kurtularak erkek olduğunu kanıtlasın diye.
Now, look, he's just a frightened kid.
Korkmuş bir çocuk.
Alan? He's just a kid.
- O sadece çocuk.
He's just a big kid!
Koca bir çocuk sadece.
He's just a... a big kid.
Koca bir çocuk sadece.
He's just a kid.
O daha çocuk.
a boy named Charlie Brown he's just a kid next door perhaps a little more
Charlie Brown adında bir çocuk. O sadece bitişikteki çocuk belki de daha fazlası.
a boy named Charlie Brown he's just the kid next door perhaps a little more
Charlie Brown adında bir çocuk. O sadece bitişikteki çocuk belki de daha fazlası.
– He's just a kid from my home town.
- Benim kasabamdan bir genç. Ölmüş.
- He's just a kid. Scaring him is enough.
- Çocuk ve yeterince korkuttun.
With just a few words he could convince that kid to help us rob the treasure
Hemen bir iki yalan sıkarak... o çocuğu kandırıverdi kolayca ve hazineyi çalmamıza yardım etti
Take it easy on him, he's just a kid.
Rahat bırak onu. O daha çocuk.
- He's just a kid! - Mrs. Rosen, no more Christmas trees.
- Bayan Rosen, artık Noel ağacı olmayacak, söz.
You know, he's just a kid who needs to be- -
Sadece yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyor.
Ape Face? No, he's just a kid.
Emin ol.
Can't you see he's just a kid?
Görmüyor musunuz? sadece bir veled!
Shawn, take it easy, he's just a snot-nosed kid.
Sakin ol, Shawn. O sadece ukala bir çocuk.
This kid is and I'm just saying this because I don't know what the hell else to say he's a very smart....... you know, an ingenious guy that I think is one of the greatest guys I ever slept with, you know what I mean?
Bu çocuk... bunu söylüyorum, çünkü söyleyecek başka bir şey bulamıyorum... çok akıllı... ve marifetli bir çocuk... sanırım, yanında yattığım en mükemmel erkeklerden biri, anlıyor musun?
He's just a kid.
O sadece çocuk.
- He's just a kid.
- O sadece bir çocuk.
David's not a criminal, he's just a kid with shit luck.
David bir suçlu değil, o sadece şansız bir çocuk.
He's just a kid.
Son yapılan işlemlere bakacağım.
Yes, he's just a naughty kid
Evet, sadece yaramaz bir çocuk.
He's just a kid.
O sadece bir çocuk.
He's just a little kid.
O, daha ufacık bir çocuk.
It's not just that he's small, he's the only kid in town without a father.
Yalnız kısa olması değil. Kasabadaki babasız tek çocuk.
He's just a kid.
O yalnızc bir çocuk.
He's just a kid!
Kahrolası herifler. O sadece bir çocuk!
He's just a kid!
O sadece bir çocuk!
Yeah, he's just a damn kid, man!
Evet, sadece lanet bir çocuk, dostum!
Lay off, he's just a kid, you big dumb bohunk.
Çek elini. O daha bir çocuk. Seni koca angut.
It was just a kid's imagination, I'm sure, but he seemed so sincere, but...
Alt tarafı bir çocuğun hayal gücü, bu kesin, ama... o kadar samimi görünüyordu ki, ama...
Sorry. - He's just a shy kid.
- Çok utangaç bir çocuktur.
He's just a kid!
O sadece bir çocuk.
He just seemed like a friendly kid.
Arkadaş canlısı bir çocuk gibi davrandı.
- He's just a kid.
- O yalnızca bir çocuk.
Christ, he's just a kid.
İsa, sadece bir çocuk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]